"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/231 E., 2023/493 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-...Mühendislik Dış
Ticaret İnşaat Limited Şirketi vekili Avukat ...
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılardan ... vekili Avukat ... ... geldi.Tebligata rağmen başka gelen olmadığı anlaşılmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yüklenici şirket arasında... 9. Noterliği’nin 18.06.2013 tarih ve 19372 no.lu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca 1 adet bağımsız bölümün müvekkiline verileceğinin düzenlendiğini,... 9. Noterliği’nin 13.09.2014 tarih ve 30410 no.lu “Kura Çekiliş Tutanağı” ile D blok 1. kat 4 no.lu bağımsız bölümün müvekkiline isabet ettiğini, ancak söz konusu bağımsız bölümün davalı yüklenici tarafından diğer davalıya satıldığını, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek söz konusu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde davalı şirket adına tapuda kayıtlı olan D blok 2, 13, 14, 26 veya 33 no.lu bağımsız bölümlerden çekilmiş kura sonucu müvekkilinin hak kazanmış olduğu bağımsız bölüm ile aynı nitelikteki bir bağımsız bölüm tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 07.10.2017 tarihinde imzalanan ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi uyarınca dava konusu D Blok 1. kat, 4 numaralı bağımsız bölümün satış suretiyle devri için anlaştıklarını, müvekkili ...'un 300.000,00 TL peşin, 175.000,00 TL'yi ise 10 taksit halinde senetle ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalı şirketin de sözleşme konusu konutun kat irtifak tapusunu 17.08.2018 tarihinde müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin TMK’nın 1023. maddesi gereği tapu kütüğüne güvenle iyi niyetli olarak dava konusu taşınmazı satın aldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden davanın açılması ile haberdar olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; 13.09.2014 tarihi kura çekiminde D Blok 1. kat 4 no.lu bağımsız bölümün davacıya isabet ettiğini, ancak daha sonra taraflar arasında 05.08.2017 tarihli protokol düzenlendiğini, bu protokol uyarınca davacının 4 no.lu bağımsız bölüm yerine, müvekkilinin... ili ... ilçesi, ...Mahallesi 42445 ada 1-2-3-4-5-6 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine yapacağı A-2 Blok 8. kat, 16 numaralı, C-2 Blok 1. kat 2 numaralı bağımsız bölümleri almayı kabul ettiğini, söz konusu bağımsız bölümlerin 30.06.2020 tarihinde verileceği konusunda anlaştıklarını, borcun yenilendiğini, söz konusu borcun henüz muaccel olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2020 tarihli kararı ile; davanın kabulü ile, dava konusu... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 28932 ada 5 parsel, D Blok, 4 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nin 03.03.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli kararının süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince taşınmazını yükleniciye tapuda devrettiği, sözleşmede arsa sahibine 200 m² bir daire verileceğinin belirtildiği ancak hangi daire olduğunun belirtilmediği, çekilen kurada dava konusu 4 no.lu bağımsız bölüm arsa sahibine bırakılmışsa da, taraflar arasında imzalanan 07.10.2017 tarihli adi yazılı sözleşme ile, arsa sahibi kendisine bırakılan 4 no.lu bağımsız bölüm yerine yüklenicinin başka yerdeki bağımsız bölümlerinin kendisine verilmesine rıza gösterdiği, yüklenicinin, arsa sahibiyle yaptığı bu anlaşmadan sonra 4 no.lu bağımsız bölümü diğer davalı ...’a sattığı, söz konusu bağımsız bölümün sözleşmede arsa sahibine açıkça bırakılmamış olması, arsa sahibinin 4 no.lu bağımsız bölümü almaktan yazılı sözleşme ile vazgeçmiş olması, sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilmemiş olması, davalı üçüncü kişinin tamamen iyiniyetli olarak taşınmazı satın alması ve üçüncü kişinin kötü niyetinin davacı tarafça ispat edilememesi dikkate alındığında, davalı ...’un mülkiyet iktisabının TMK’nın 1023. maddesi gereğince korunması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; terditli olarak açılan davada diğer taleplerinin değerlendirilmediğini, protokol resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, davalı yüklenicinin yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde davacı arsa sahibine ferden belirleme yapılmadan arsa üzerinde yapılacak binadan bir adet bağımsız bölüm verileceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 05.08.2017 tarihli protokol ile davacıya kura çekilişi ile düşen D blok 1. kat 4 no.lu bağımsız bölüm yerine davalı yüklenicinin başka yerde yapacağı inşaattan iki bağımsız bölümün arsa sahibine verileceği düzenlenmiş ise de; TBK’nın 13. maddesi uyarınca, sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler hariç resmi şekilde bir sözleşme yapılmış ise, yapılacak sözleşme değişikliklerinin de resmi şekilde yapılması gerekir. Taraflar arasında imzalanan 05.08.2017 tarihli protokolün davalı yükleniciye ilave yük getirdiği sabit olup bu haliyle protokol resmi şekilde yapılmadığından tarafları bağlayıcı nitelikte olmayıp, geçersizdir. Geçersiz sözleşme uyarınca da davacıya karşı bu protokol hükümlerinde kararlaştırılan bağımsız bölümlerin ifasından bahsedilemez. Taraflar arasında çekilen kura tutanağı ile D blok 4 nolu bağımsız bölümün davacı arsa sahibine verilmesi kararlaştırılmış ise de davalı yüklenicinin bu kararlaştırmaya riayet etmediği, söz konusu bağımsız bölümü diğer davalıya sattığı, Dairemizin bozma kararında belirtildiği üzere davalı ...'un kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından, bu davalı bakımından davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur.
Davacı arsa sahibi davasını terditli olarak açmış, kura çekilişi sonucu tarafına düşen D blok 4 no.lu bağımsız bölümün, mümkün olmaması halinde ise davalı yüklenicinin üzerine tescilli olan D blok 2, 13, 14, 26 veya 33 no.lu bağımsız bölümlerden çekilmiş kura sonucu müvekkilinin hak kazanmış olduğu bağımsız bölüm ile aynı nitelikteki bir bağımsız bölüm tapusunun tescilini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 111 inci maddesinde düzenlenen terditli davada, davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini aralarında aslilik ve ferilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Terditli davalarda taleplerden biri asıl taleptir; ikincisi feri taleptir. Davacı ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı yani feri nitelikteki talebini ise asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de davacının asıl talebini inceleyip asıl talebin esastan reddine karar vermedikçe, feri talebi inceleyemez ve feri talep hakkında karar veremez. Somut uyuşmazlıkta Dairemiz bozma kararında davacının asli talebi hakkında red kararı verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, feri nitelikteki talebi bakımımdan herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. İşbu nedenle mahkemece davacının feri nitelikteki talebi değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan Sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
11.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.