"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1539 E., 2022/1638 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/561 E., 2020/66 K.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı sözleşmenin tasfiyesi ile teminat mektubunun iadesi ve iş bedelinin tahsili istemli asıl ve birleşen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince fesihte tarafların ortak kusurlu olmaları nedeniyle teminat mektubunun iadesi ile yapılan iş bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği belirtilerek, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davalarda davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesinin de içerik itibariyle İlk Derece Mahkemesi gerekçesi ile uyumlu olduğu, davacı aleyhine verilen ihaleden yasaklılık kararının tarafların ortak kusurlu oldukları tespitine aykırılık oluşturmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı asıl ve birleşen davalarda davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; yoluna başvurulması üzerine gereği konuşulup düşünüldü:
1-Birleşen dava bakımından:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde anılan Kanunun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanunun 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya kapsamından; birleşen dava konusu iş bedelinin 83.188,09 TL olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece hüküm altına alınan bu tutarın, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kalması dikkate alındığında, birleşen davada temyiz isteminin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl dava bakımından:
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, keza; dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporundaki tespitler uyarınca işin ifasında tarafların ortak kusurları neticesinde gecikme yaşandığının sabit olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, birleşen davada davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl davada davalı vekillerinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.