Logo

6. Hukuk Dairesi2023/4091 E. 2024/556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesi uyarınca edimin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede patentlerin ortadan kalkması halinde dahi tarafların edimlerini ifa etmeleri gerektiği, davacının sözleşmeyi fesihte haklı olmadığı, yapılan imalatlar ile ödemenin uyumlu olduğu ve finansmanın kesilmesi nedeniyle üretimin durduğu hususları gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkilleri... ve... arasında 12.12.2012 tarihinde protokol ve ön sözleşme, 20.04.2013 tarihinde ise asıl sözleşme yapılarak ... enerjisi üretim sistemine ilişkin tesis, dağıtım ve hizmet ilişkisi çerçevesinde davacı şirketin kurulduğunu, ileride alınacak patentlerin de kapsama alındığını, davalıların bu sözleşme ile ... enerjisi üretim sisteminin ve bu sistem yoluyla üretilen enerjinin Türkiye sınırları içindeki dağıtım ve pazarlama haklarını davacı şirkete devir edeceklerini, belirlenen sürede istenen kapasitede üretim sağlanamadığı takdirde bedelin iade edileceğini, müvekkillerinin davalılara 284.550 Euro ödemesine rağmen davalıların sözleşmeye uygun davranmadıklarını, söz konusu patentin sahibi olamadıklarını, ön sözleşme ve protokolden iki yıl, asıl sözleşme üzerinden bir yıl geçmesine rağmen üniteyi yapamadıklarını ileri sürerek ödenen 284.550 Euro'nun dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... ile davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye aykırı davranmadıklarını, bir kısım imalatların yapıldığını, sözleşmenin feshi ve alacak talebinin haksız olduğunu, davacıların sözleşmeden kaynaklanan ödemelerin tümünü yapmadıklarından sistemin tamamlanamadığını ve zarara uğradıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.04.2018 tarihli ve 2014/1370 Esas, 2018/402 Karar sayılı kararıyla; davacı ...Ş. yönünden, sözleşmede imzası bulunmayan davacı şirketin aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine; davalı ... Turizm İnşaat A.Ş. yönünden, davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi ve davacılar tarafından bu şirket hakkındaki davanın takip edilmemesi gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına; diğer davalılar yönünden ise, kurulan sözleşme ilişkisi kapsamında gerçek kişi davacılar tarafından davalılara toplam 284.500 Euro ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, yerinde yapılan inceleme sonucunda, deniz ve sahil ünitesi şeklinde sistemin bir kısmının inşa edildiği ve davacılar tarafından yapılan ödemeler ile davalıların gerçekleştirdiği ünitenin birbiri ile uyumlu olduğunun belirlendiği, yapılan ödemenin gerçekleştirilen imalatı karşıladığı, bu durumda davacıların ödediği bedelin karşılıksız kalmadığı, ödenen tutar kadar davalılarca ... yapıldığı, ancak davacıların ödemelerini sürdürmediği, davalıların da imalatı devam ettirmedikleri ve sözleşmenin bu nedenle kesintiye uğradığı, davacıların ödemelerine devam etmemesi nedeniyle davalıların üretimi yarım bırakmalarının haksız bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği, imzalanan ön sözleşmede de belirtildiği gibi davacı yatırımcı tarafından finansman sağlandıkça ünitenin yapımı ve tamamlanmasının gerçekleştirileceği, bu durumda davacıların haklı nedenle sözleşmeyi feshinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2018/1073 Esas, 2019/467 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde, esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 09.10.2019 tarihli 2019/2410 Esas 2019/3860 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulduğu belirtilmiş, uyuşmazlığın TBK m. 642-644 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri çerçevesinde çözülmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesi yanında, 12.11.2012 tarihli ön sözleşmenin "taraflar arası ilişki" başlıklı 10.4 maddesinde "işbu Sözleşmenin hiçbir hükmü, taraflar arasında bir teşekkül, ortaklık veya joint venture, asıl ve vekil ilişkisi, franchise, yasal temsilci veya işçi işveren ilişkisi kurulması amacını taşımamakta olup bu yönde bir ilişki kurulduğu varsayılamaz" düzenlemesinin yer aldığı, yine davalılar ile davacı ...Ş. arasında imzalanan 20.04.2013 tarihli "Dağıtım ve Hizmet Sözleşmesi"nin "taraflar arası ilişki" başlıklı 13.3 maddesinde "işbu Sözleşmenin hiçbir hükmü, taraflar arasında bir teşekkül, ortaklık veya joint venture, asıl ve vekil ilişkisi, franchise, yasal temsilci veya işçi işveren ilişkisi kurulması amacını taşımamakta olup bu yönde bir ilişki kurulduğu varsayılamaz" düzenlemesinin yer aldığı, tarafları yatırımcı, dağıtıcı ve patent sahiplerinden oluşan ve bir devamlılık teşkil eden bu sözleşme ilişkilerinde, tarafların bir adi ortaklık kurma amacında olmadıklarını, sözleşmelerin bu şekilde yorumlanamayacağını açıkça kararlaştırdıkları, tarafların üretim ve dağıtım konusunda iki ayrı sözleşme imzalamak yerine sözleşme serbestisi ilkesinden hareketle üç taraflı tek bir sözleşme kurmayı tercih ettikleri, sözleşmenin yorumu suretiyle tarafların ortak ve açık irade beyanlarının aksine ortada bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

C.Direnme Kararı Üzerine Hukuk Genel Kurulunca Verilen Karar

1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21.10.2021 tarihli 2017/(15)6-256 Esas, 2021/1280 Karar sayılı kararı ile;

"... 19. Az yukarıda anılan protokol, ön sözleşme, dağıtım ve hizmet sözleşmesinde yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, tarafları dağıtıcı, yatırımcı ve patent sahiplerinden oluşan sözleşme ilişkisinde adi ortaklık kurma amacının bulunmadığı, tarafların üretim, pazarlama, dağıtım işlerine dair ayrı ayrı sözleşmeler imzalamak yerine tek bir sözleşme ilişkisi kurmayı seçtikleri, sözleşmenin içeriğinde özellikle adi ortaklığın niteliği gereği, elde edilecek kazancın paylaşımına dair herhangi bir düzenlemeye verilmediği, gerek ön sözleşmenin 10.4 üncü maddesinde gerekse dağıtım ve hizmet sözleşmesinin 13.3 üncü maddesinde, sözleşmenin hiçbir hükmünün, bir teşekkül veya ortaklık kurulması amacını taşımadığının da açıkça belirtildiği anlaşılmaktadır.

20. Bu nedenle uyuşmazlığa konu sözleşme, "adi ortaklık sözleşmesi" niteliğinde olmadığından, mahkemece bu yönde verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup yerindedir.

21. Ne var ki, Özel Dairece davacıların esasa ilişkin ve diğer temyiz itirazları yönünden inceleme yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmelidir." gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, davalıların sözleşme ile üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşme konusu ... enerjisi sisteminin patent ve lisanslarına sözleşme tarihi itibariyle münhasıran sahip olduklarını taahhüt ettikleri hâlde süreç içerisinde sözleşme konusu patente sahip olmadıklarının ortaya çıktığını ve sözleşmenin asli unsurunun yerine getirilmediğini, davalıların yaptıklarını iddia ettikleri imalatlardan dava sırasında haberdar olduklarını, bu imalatlarla ilgili müvekkillerine bildirim yapılmadığını, müvekkillerinin, imalatlardan haberdar olmaması ve davalıların patent başvurularının reddedilmesi nedeniyle davalılara para göndermeye devam etmelerinin beklenemeyeceğini, yapıldığı iddia edilen sistem ile müvekkilleri tarafından gönderilen bedelin uyumlu olduğu yönündeki değerlendirmenin resimler üzerinden varsayıma dayalı olarak yapıldığını, bilirkişi raporunda sistemin gereği gibi çalışmadığının ve enerjinin kalitesi hakkında sonuç elde edilemediğinin tespit edildiğini, her ne kadar ... ... Enerji Sistemleri A.Ş. yönünden sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, diğer müvekkillerinin bu şirketin ortağı olup şirketin de sözleşmenin tarafı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca edimin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen ... bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340, 369, 370 ve 371. maddeleri, 6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacılar vekili 12.11.2012 tarihinde davalılar ile müvekkilleri... ve... arasında protokol ve ön sözleşme, 20.04.2013 tarihinde davacı şirket ile davalılar arasında asıl sözleşme yapılarak ... enerjisi üretim sistemine ilişkin tesis, dağıtım ve hizmet ilişkisi çerçevesinde davacı şirketin kurulduğunu, ileride alınacak patentlerin de kapsama alındığını, davalıların bu sözleşme ile ... enerjisi üretim sisteminin ve bu sistem yoluyla üretilen enerjinin T.C. sınırları içindeki dağıtım ve pazarlama haklarını davacı şirkete devir edeceklerini, belirlenen sürede istenen kapasitede üretim sağlanamadığı takdirde bedelin iade edileceğini, müvekkillerinin davalılara 284.550,00 Euro ödemesine rağmen davalıların sözleşmeye uygun davranmadıklarını, söz konusu patentin sahibi olamadıklarını, ön sözleşme ve protokolden iki yıl, asıl sözleşme üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, üniteyi yapamadıklarını belirterek, ödenen 284.550,00 Euro'nun dava tarihinden faiziyle birlikte, davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı vekili müvekkillerinin sözleşmeye aykırı davranmadıklarını, patent konusunun sözleşmenin esaslı unsuru olmadığını, bir kısım imalâtların yapıldığını, sözleşmenin feshi ve alacak talebinin haksız olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan, ödemelerin tümünü yapmadığından sistemin tamamlanamadığını, zarara uğradıklarını savunmuştur. Mahkemece davalı ... Tur. A.Ş. hakkındaki davanın, ticaret sicilinden terkin edilmesi ve hakkındaki davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, ön sözleşme ve protokolde imzası bulunmayan davacı ...Ş.'nin aktif dava ehliyeti bulunmadığından, açtığı davanın reddine, diğer davalıların, ödenen bedeli sözleşme konusu bir kısım ünitenin yapımında kullandığı, yapılan ödemenin karşılıksız kalmadığı, davacının ödemelerine devam etmemesi üzerine davalıların üretimi yarım bırakmasının haklı olup, ödeme kadar işin gerçekleştirildiği, davacının fesihte haksız olduğu, bedel iadesi isteyemeyeceği gerekçeleriyle dava reddedilmiş, davacıların istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Davacılar vekilinin temyiz talebi üzerine dosya Dairemize gönderilmiş, dairemiz hükmün bozulmasına karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesince önceki kararda direnilmesi üzerine, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuş, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının yerinde olduğu belirtilmiş, diğer temyiz nedenlerinin incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

3.Taraflar arasında imzalanan 12.11.2012 tarihli ön sözleşmenin " İmza edilecek Dağıtım ve Hizmet Sözleşmesinin Konusu" başlıklı 2.maddesinde; " İşbu ön Sözleşmenin imzalanmasını müteakip sistemin faaliyete sokulması için gerekli tüm idari ve adli alınması sonucu, taraflarca kurulacak ve kuruluş aşamasında 1/2 hissesi Üreticiye ait olacak Dağıtıcı ve İşletmeci Şirket ile Üretici Şirket arasında Dağıtım ve Hizmet Sözleşmesinin imza edilmesi halinde Dağıtıcı Şirket, madde 1.4. çerçevesinde kurulacak ... Enerjisi Üretim Sisteminin ve/veya ... Enerjisi Üretim Sistemi tesisinde üretilen elektrik enerjisinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde işletilmesini, pazarlanmasını üçüncü kişi veya kurumlara dağıtımını ve satışını üstlenecektir. Üretici ve Üretici Şirket ise Üretici Şirket'in ... Enerjisi Üretim Sisteminin ve bu sistem yoluyla üretilen enerjinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde dağıtım ve pazarlama haklarını münhasıran Dağıtıcı ve İşletmeci Şirkete bahşedecek ve bu çerçevede Tarafların imza edecekleri Dağıtım ve Hizmet Sözleşmesi ile belirlenecek fiyat üzerinden Yatırımcıların ve/veya Dağıtıcı ve İşletmeci Şirketin talep ettiği ... Enerjisi Üretim Sistemi tesisini üretip, belirlenen tarihte teslim edecektir." şeklinde ön sözleşmenin ve imzalanacak dağıtım ve hizmet sözleşmesinin kapsamı belirlenirken, ön sözleşme ve protokol hükümleri çerçevesinde imzalanan 20.04.2013 tarihli dağıtım ve hizmet sözleşmesinin "sözleşmenin konusu" başlıklı 1. maddesinde "DAĞITICI, Türk Patent Enstitüsü tarafından 2009/06417, 2009-G-181602 Başvuru Kodları ile ÜRETİCİ Şirket hissedarı ... ve patent sahibi ... adına patentleri tescil edilen, 2012/10066, 2011/6000 evrak noları ile patent başvuları yapılmış olan patentler ve ürünün geliştirilmesi için ileride alınacak patentler ile kullanım hakkı ÜRETİCİ'ye devredilen, ... enerjisi ile elektrik üreten ... ve teknolojiden (bundan böyle "... Enerjisi Üretim Sistemi" olarak anılacaktır) yararlanılarak kurulacak ... Enerjisi Üretim Sistemi ÜNİTElerinin (bundan sonra "ÜNİTE" olarak anılacaktır) Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içerisinde tüm yönetimi, temsilciliği, işletilmesini, pazarlanmasını, bakımlarını üçüncü kişi veya kurumlara dağıtımını ve satışını üstlenmiştir ÜRETİCİ ise, ... Enerjisi Üretim Sistemine ilişkin sahip olduğu patent, lisans ve kullanım hakkına istinaden ... Enerjisi Üretim Sisteminin üretimini yapacak ve yukarıda belirtilen tüm haklarını münhasıran DAĞITICIya bahşederek işbu Sözleşmenin 4. maddesi uyarınca tespit edilen bedeller üzerinden DAĞITICInın talep ettiği ÜNİTEleri üretip, teslim etmeyi taahhüt etmekte, Patent Sahipleri ise ... Enerjisi Sistemi ile ilgili teknolojinin işbu Sözleşmenin ifası ve Sözleşme konusu tüm faaliyetlerin yürütülmesi amacı ile kullanılmasına muvafakat etmektedir. Patentlerin zaman içinde yürürlükten kalkması ve yerlerine yeni patentler alınmış olmaması halinde bile TARAFLAR bu anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edecektir" denmektedir.

4.Anılan sözleşme hükmüne göre patentlerin ortadan kalkması halinde dahi tarafların edimlerinin ifasına devam etmesi gerektiği, bu durumda davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğunun söylenemeyeceği, yapılan imalatlar ile ödemenin uyumlu olduğunun tespiti, finansmanın kesilmesi üzerine üretimin durduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının davacılara yükletilmesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.