"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1953 E., 2022/1825 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2- ... Turizm İnş. Taah. San. Ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 30.06.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/333 E., 2021/491 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların konkordato tasdik talebinin kabulüne karar verildiğini, müvekkili bankanın davalı şirketten olan alacağının bankalarına ipotekli gayrimenkullerin riske mahsuben bankaya devri işlemi ile kapatılmasına karar verildiğini, devir ve tahsilat işleminden sonra kalan ve çekişmeli hale gelen 295.938.32-TL'nin ve 1 adet 1.600,00-TL banka sorumluluk tutarlı çek yaprağı ile mahkeme kararıyla tedbir konulan 5 adet marj edilmiş banka sorumluluk tutarı 12.687,50 TL olan çek yaprağından kaynaklı bankaları riskinin konkordato nisabına dahil edilmesini, bu mümkün değil ise iş bu çekişmeli alacaklarının borçlu davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı banka ile yapılan görüşmeler sonucunda borcun tamamının varlık borç takası yoluyla kapatılmasının kabul edildiğini, taşınmaz devir işlemlerinin gerçekleştirildiği, davacı banka tarafından teminat değerini aşacak şekilde 296.000,00-TL tutarında ilave alacak talebinin haksız olduğu ve konkordato nisabına katılmasının hukuken mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı için ipotekle temin edilen kısmı aşan miktar için faiz işlemesinin durması gerektiği, davacı banka tarafından yapılan mahsuplaşma işleminde ise 21.06.2019 tarihine kadar işleyen faiz ve BSMV tahsilatları yapıldıktan sonra anapara mahsubu işleminin yapıldığı, mahkemenin 14.11.2018 tarihi ara kararı ile 3 ay süre ile geçici mühlet kararı, 14.02.2019 tarihi itibariyle 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı vermiş olduğu, İİK'nın 294. maddesi dikkate alınarak yapılan mahsuplaşma işleminin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının müvekkili lehine olduğunu, davalı firma hakkında konkordato kesin mühleti kararının bulunması İcra İflas Kanununda da belirtildiği üzere rehinle temin edilmiş bir alacağa faiz işletilmesine engel teşkil etmediği bu nedenle ipotekli taşınmazların müvekkil bankaya devir tarihi olan 21.06.2019 tarihine kadar davalıların mevcut kredi risklerine faiz işletildiğini, davalı firma ile banka arasında yapılan 11.04.2019 tarihli anlaşma gereğince anlaşma tarihi itibariyle davalıların bankaya borçlarının toplam 7.158.697,77 TL olduğu taşınmazların devrinin yapılacağı gün itibariyle borç kapatma tutarının tekrar hesaplanacağının kararlaştırıldığı, gayrimenkullerin devri tarihi itibariyle alacak miktarının 7.395.000,00 TL ye ulaştığı borç bakiyesinin 04.10.2019 tarihi itibariyle 295.938,32 TL olduğunu, davalının çek yapraklarından kaynaklı banka riski de bulunduğunu, firmanın ve konkordato komiserliğinin ilk etapta taşınmazları devredene kadar reddedilen bu borç tutarını kabul edip; devirden sonra kalan meblağı kabul etmediğini bildirmesinin iyi niyetli bir yaklaşım taşımadığını ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı bankanın davalıya açtığı BCH kredisi yönünden faiz işlemesinin taraflar arasındaki gayrimenkul durum risk tasfiyesine ilişkin sözleşme uyarınca, 21.06.2019 satış tarihine kadar devam edebileceği, gayrimenkulün 7.100.000,00-TL değerinde olması sebebi ile bu tutarı aşan 295.886,54-TL'nin rehinsiz alacak haline geldiği, İİK'nın 294. maddesi uyarınca, banka alacağına faiz işlemesinin bu tarih itibarıyla durduğu anlaşılmakla ilk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüş aynı zamanda temyiz incelemesine konu edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında müvekkili banka alacağının teminatlı olduğu süre dahilinde işleyen faiz alacağı kabul edilmesine rağmen kalan ana para alacağının hukuki bir gerekçeye dayanmaksızın reddedilmiş olduğunu temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK'nın 308/b maddesi gereğince açılan çekişmeli alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İİK'nın 294. maddesi ve İİK'nın 308/b maddesi
3. Değerlendirme
1.Davalıların açmış olduğu konkordato tasdik davasında 12.03.2020 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Konkordato kesin mühlet süresi içinde davacı bankanın davalı şirketten olan kredi alacaklarının davalıların bankaya ipotekli gayrimenkullerin riske mahsuben bankaya devri işlemi ile kapatılmasına karar verildiği, davacı banka tarafından düzenlen konkordato komiserinin görüldü kaydı ile tarafların imzası bulunan gayrimenkul devri konulu 11.04.2019 tarihli yazı ile; banka teminatında bulunan davalılara ait ipotekli gayrimenkullerin toplam ekspertiz tutarı olan 7.015.000,00 TL üzerinden gayrimenkul devri karşılığı %100 bedelle mahsuplaştırılacağı, yazı tarihi itibariyle davalıların bankaya olan BCH kredisi borcunun ana parasının 5.977.000,00 TL olup temerrüt faizi silinip ilgili borcun 30.09.2018 tarihinden başlanarak işlem tarihine kadar %18 akdi faiz uygulaması ile kredi kapamasının 6.582.619,53 TL olduğu, KGF kredisinin ise temerrüt faizi silinip gecikmiş 3 taksit ve gelecek son taksitle birlikte toplam tutarının yine yazı tarihi itibariyle 576.075,24 TL olduğunu, her iki krediden kaynaklı toplam borcun 7.158.694,77 TL olarak hesaplandığını, gayrimenkul devir işlemlerinin yapılacağı gün itibariyle borç kapatma tutarının yeniden hesaplanacağını, devir ve tahsilat işlemlerinden sonra kalan tutarın da nakden ve defaten tahsil edileceği belirtilmiş iş bu yazının taraflarca imzalanması ile yazıda belirtilen hususlarda mutabakata varıldığı anlaşılmıştır.
11.04.2019 tarihli bu mutabakat gereğince davalı şirketin kredilerinin teminatında yer alan ve davacı bankaya ipotekli tüm taşınmazların 7.100.000,00 TL bedelle davacı bankaya devredildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Gayrimenkullerin devri anlaşma tarihinden sonra 21.06.2019 tarihinde yapılmıştır. Taraflar arasındaki 11.04.2019 tarihli protokolde açıkça gayrimenkul devir işlemlerinin yapılacağı gün itibariyle borç kapatma tutarının yeniden hesaplanacağı ve devir ve tahsilat işlemlerinden sonra kalan tutarın da nakden ve defaten tahsil edileceği kararlaştırıldığına göre gayrimenkullerin devir tarihi olan 21.06.2019 tarihi itibariyle mahsuplaşmaya konu banka alacağının yeniden hesaplanmasının gerektiği, kaldı ki İİK 294/3. maddesi gereğince kesin mühlet kararının bulunması rehinle temin edilmiş alacaklara faiz işletilmesine engel teşkil etmeyeceğinden ve davacı bankanın alacağı ipotekle temin edilmiş olduğundan kesin mühlet süresinde de faiz işlemesi devam edecektir. Mahkemece bu hususlar gözetilerek yapılan mahsuplaşma sonunda davacı bankanın talebine konu miktar alacağının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.