"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı 3. kişi ile davalı şirket arasında Konut Satış Sözleşmesi akdedildiğini, daha sonra müvekkili şirket ile temlik eden arasında Devir ve Temlik Sözleşmesi imzalandığını, bu hususun davalı şirket tarafından kabul edildiğini, daire satış bedelinin davalı şirkete ödenmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini, konut satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi için iflas yoluyla takip yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini öne sürerek itirazının kaldırılmasıyla davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yabancı uyruklu şirketin teminat yatırması gerektiğini, davacının davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, müvekkili şirket hakkında başka alacaklılarca açılmış iflas davaları bulunduğunu, davacının haksız bir şekilde icra takibi başlattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başka mahkeme tarafından davalı şirketin iflâsına karar verildiğini, bir şirket hakkında bir kez iflas kararı verilebileceği, bilirkişi raporlarına göre davalının borcu bulunduğu, gerekçesi ile iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNA
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin müflis olması nedeni ile dosyanın ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına ertelenmesi gerektiğini, her ne kadar bilirkişi raporuyla miktar tespiti yapılmış olsa da asıl alacak miktarının ikinci alacaklılar toplantısında belli olacağını ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın doğrudan reddi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısından müflis şirketin sorumlu olmadığını, davacının alacaklı olduğunu ispat edemediğini öne sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müflis şirket hakkında daha önce iflasa karar verildiği ve kararın kesinleştiği davanın konusuz kaldığı, bilirkişi raporundan davacının davalı şirketten alacağının olduğunun belirlendiği, davacının dava tarihi itibari ile dava açmakta haklı olduğu, yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğu gerekçeleriyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüşlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takipli iflas istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 158 inci, 232 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. İcra ve İflas Kanununun 232. maddesi uyarınca, alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflâs idaresinin seçilmesinden itibaren en geç iki ay içinde iflâs idaresi tarafından alacaklıların sırasını gösteren bir sıra cetveli yapılır. İflas idaresi bu iki aylık süre içinde alacaklıların alacakları ve varsa istihkak iddiası bulunan mallar hakkındaki kararları verir. Daha sonra ise alacaklıları ikinci alacaklılar toplantısına çağırır. İkinci alacaklılar toplantısına alacağı kısmen veya tamamen kabul edilen gerçek alacaklılar katılır. İflas eda davası olmayıp iflasa karar verilirken veya talep reddedilirken (bankalar kanunundaki özel hüküm hariç) alacağın tesbitine karar verilmez.
2. Bu açıklamalar ışığında iflas kararının kesinleşmesiyle birlikte borçlunun alacaklıları hakkında karar vermek evvela iflas idaresinin görevi ve sorumluluğunda olup mahkemece iflas kararı verilirken hükmün gerekçesinde davacının alacağının tespit edilmesi doğru görülmemiştir. Zira iflasına karar verilen borçlunun iflas sıra cetvelinde yer alacak alacakları hakkında iflas idaresi karar verdikten sonra olası ihtilaflar ancak şikayet veya itiraz yoluyla bir sonraki aşamada mahkemece değerlendirilecektir.
3. Öte yandan davalı hakkında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/917 Esas, 2021/311 Karar sayılı ilamıyla daha önceden iflas kararı verildiği ve kesinleştiği dosya kapsamıyla ile sabittir. İflasın kaldırılmasına veya kapatılmasına karar verilmedikçe başka bir mahkeme tarafından yeniden iflas kararı verilemez. Bu husus iflasın tekliği prensibinin bir görünümü olup mahkemece de isabetli olarak tespit edilmiştir. Ancak hakkında daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir iflas kararı bulunan borçlu hakkında iflas talebinin reddine karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.