"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/160 E., 2022/441 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
1- İlk derece mahkemesince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ayıplı imalat bedelinin tazmini davasında, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı tarafın alacağının 75.096,50 TL olarak hesaplandığı, ancak taleple bağlı kalınması gerektiği belirtilerek davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı kooperatif vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan 23. Hukuk Dairesi'nin) 11.09.2019 tarihli, 2016/5377 Esas, 2019/3510 Karar sayılı ilamı ile asıl sözleşmenin geçerlilik şartına uymayan ek sözleşmenin geçerli olmayacağı, 21.08.2000 tarihli protokolün ek sözleşme niteliğinde olduğundan ve taraflara ek yükümlülükler getirdiğinden ancak resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle esas sözleşmede olmayıp bu sözleşmeyle kararlaştırılan imalatları yüklenicinin yapmak zorunda olmadığı, mahkemece geçersiz ek sözleşme ile kararlaştırılan işlerin eksikliğinden bahisle yüklenici aleyhine hüküm kurulması doğru görülmediği, süresinde ihbarı yapılan açık ayıplar ile eksik işlerde teslimden itibaren 5 yıllık, gizli ayıplarda ise, ortaya çıkma tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süreleri uygulandığı, bu açıdan yüklenici tarafından davacıya fiili teslim yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği, bu durumda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3- İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan inceleme neticesinde; ek sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, ek sözleşmeye dayanarak gönderilen ihtara dayanılarak davalının ifaya zorlanamayacağı, 27.10.1995 tarihinde akdedilen sözleşmeye göre ifa talep etmenin somut davadaki taleplerin zamanaşımının 5 yıl olduğu, davadaki taleplerin zamanaşımına uğramış olduğu kanaatiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapıldığı, bozma kapsamı dışında kalan hususların kesinleşerek lehine olan taraf hakkında usuli kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 13.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.