"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında itirazın kaldırılması ve iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı vekilinin duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen taşınmaz vaadi sözleşmesi ile davalının maliki bulunduğu taşınmazda yapılacak bağımsız bölümün 1.500.000 USD bedel karşılığında müvekkiline satışının kararlaştırıldığını, müvekkilinin satış bedelini tamamen ödediğini, sözleşme uyarınca gecikme halinde ceza-i şart ödenmesi gerektiğini, taşınmazın halen müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle 2017 Nisan ayı ve devamına dair cezai şart alacaklarının tahsili için davalı aleyhine iflas yolu ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının takibe itirazının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının gecikme cezası ve mahrum kalınan kira kazancı için başka bir dava açtığından bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, idarenin işlemleri ile inşaatın durdurulduğu, mücbir sebep olup sürelerin inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşme gereği bağımsız bölümün davacıya 12/05/2015 tarihinde teslimi gerektiği, ancak idarenin 16/07/2013 tarihli yazısı ile inşaatın tedbiren durdurulmasına karar verilmesinden, inşaatın durdurulmasına ilişkin geçici tedbirin kaldırıldığı 25/12/2014 tarihe kadar geçen 531 günlük sürenin mücbir sebep olarak teslim süresine eklenmesi gerektiği, sözleşmede 180 güne kadar olan gecikmelerde ceza-i şart ödenmeyeceğinin kararlaştırılması nedeniyle davalının ceza alacağı doğmaksızın taşınmazı son teslim etmesi gereken tarihin 22/04/2017 tarihi olduğu, buna göre davacının takip tarihine kadar isteyebileceği cezai şartın 94.067.61 USD olacağı, ancak talep edilen gecikme cezasının davalının ekonomik mahvına neden olabileceği anlaşılmakla cezai şarttan 62.067,61 USD indirim yapılarak 32.000 USD ceza-i şart alacağının esas alındığı, bu miktar yönünden davalının takibe itirazının kaldırılması gerektiği, davalının bu tutar üzerinden yapılan hesaba göre ödemesi gereken tutarı depo emri tebliğine rağmen ödemediği gerekçesiyle davalının iflasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Tüketici Mahkemesi dosyasının beklenmesi ve yabancı para alacağının 02/01/2018 tarihli kur üzerinden TL'ye çevrilmesi gerektiğini, müvekkili şirket yetkilisinin dinlenmediğini, şirket yönetiminin kayyıma devredilmesi nedeni ile depo emri gereğinin yerine getirilemediğini, 2016 yılı Temmuz ayında gerçekleşen darbe girişiminden sonra olağanüstü hal ilan edildiğini, bu sürenin, ayrıca hava şartlarına bağlı olarak çalışılamayan günler ile dini ve resmi bayramlarda çalışılmayan günlerin mücbir sebep sayılması gerektiğini, ülkede yaşanan gelişmeler nedeniyle elde olmayan sebeplerle inşaatın geciktiğini, sözleşmede 180 günden 210 güne kadar olan gecikmelerde binde bir, 210 günden fazla gecikmelerde binde beş oranında ceza hesaplanması gerekirken, 180 günden 210 güne kadar olan gecikmelerde de binde beş oranında ceza hesabı yapıldığını, cezai şartta yapılan indirimin yetersiz olduğunu, yatırılan iflas avansının da şirketin büyüklüğüne göre yetersiz kaldığını, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
2.Davacı vekili istinaf talebine cevabı ile katılma yoluyla istinaf talepli dilekşesinde; davalının istinaf başvurusunun kötü niyetli olduğunu, davalı tacir olduğundan ceza-i şartta indirim yapılmasının mümkün olmadığını, davalıya ödenen 1.500.000 USD satış bedeli ve bağımsız bölümün halen teslim edilmediği gözetildiğinde takipte istenen 95.113,30 USD'nin hakkaniyete uygun olduğu gibi, davalının mal varlığı gözetildiğinde mahvına neden olmayacağını, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların ileri sürülemeyeceği, yabancı para alacağının türk lirasına çevrilerek depo emri çıkarılmasında ve hesaplamada usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf talepleri yönünden ise iflas davalarının kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği gerekçeleriyle istinaf başvurularının esastan reddine karar karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibe itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, İcra ve İflas Kanununun 156. maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Fazla alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.