"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/435 E., 2024/458 K.
HÜKÜM/KARAR: Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/298 E., 2023/688 K.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten on dokuz adet çek tutarı olan 4.324.650,00 TL alacaklı olduğunu, çek bedellerinin bugüne kadar tahsil edilemediğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu çek ve senetlerin ...'a teslim edildiğini ve iş bu çek ve senet bedellerinin ödendiğini, davacı ile davacı şirketin yetkilisi sıfatıyla davranan ... arasındaki ihtilaf ve çıkar çatışması nedeniyle ödenmiş çek/senet bedellerinin tekrar tahsilinin talep edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davaya konu çeklerin davacı namına düzenlendiği, ...ve ...seri numaralı çeklerin lehtarı olan ... adına atılı imzanın davacıya ait olduğu ve iş bu çek bedellerinin davacının banka hesabına ödendiği, diğer 17 adet çekin dava dışı ...'a ödendiği, bu çeklerin lehtarı olan ... adına atılı ciro imzalarının sahte olduğu gerekçesiyle on yedi adet çek bedeli tutarı 3.874,650,00 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, 3.874,650,00 TL'ye takip tarihinden itibaren takip koşullarında faiz yürütülmesine, 3.874,650,00 TL'nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline, davalı hakkında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin verdiği 2019/351-1228 sayılı iflas kararı 27.10.2022 tarihinde kesinleştiğinden davacı alacağının davalı müflis şirketin Bursa 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/7 iflas dosyasındaki sıra cetveline kayıt ve kabulüne, davacı ve davalı lehine ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-İflasın açılması ile hukuk davalarının İİK’nın 194/1. maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısının 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüştür. Müflisin davalı olduğu hukuk davaları yönünden iflas idaresi, alacakları tahkik ederken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar ikinci alacaklılar toplantısında verilir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin surette kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır. Alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilmesi gerekecektir.
2- Somut olayda, dosya kapsamından dava konusu uyuşmazlıkla ilgili ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 13.07.2023 tarihi itibariyle ikinci alacaklılar toplantısının yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
3- Bu açıklamalar ışığında, mahkemece, ikinci alacaklılar toplantısı yapılıp yapılmadığının araştırılarak, ikinci alacaklılar toplantısı yapılmış ancak dava konusu alacak masaya tamamen kayıt edilmemiş ise davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek karar verilmesi; ikinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiş ise dava konusu alacak hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4- Kabule göre de, kayıt kabul davalarında, iflas tarihine kadar alacak ve fer'ileri ile takip masrafları tespit edilip, belirlenen tutarın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
5- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 13.07.2023 tarihli, 2017/298 Esas, 2023/688 Karar sayılı kararın re'sen BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.10.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.