Logo

6. Hukuk Dairesi2024/1933 E. 2024/5106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi davasında, davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin, ilk derece mahkemesinin yargılama giderine hükmetmeyen ilk kararını istinaf etmemesi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda usuli kazanılmış hak elde etmiş olması gözetilerek, istinaf sonrası ilk derece mahkemesince davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin "aleyhe karar verme yasağı"na aykırı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/51 E., 2024/112 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/551 E., 2023/769 K.

1-İlk Derece Mahkemesince sözleşmenin geriye etkili feshi istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonunda; davacılar ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında belirlenen şartlar çerçevesinde imar uygulaması sonrasında binanın yapılacağının hüküm altına alındığı, ancak taşınmazın bulunduğu yere ilişkin imar plan çalışmalarının henüz sonuçlanmadığı, alınan 12.03.2019 tarihli raporda da beyan edildiği üzere ilgili belediyelerce imar planlarının kesinleşmemesi nedeni ile ruhsat başvurusu ve gerekli izinler için başvuruların yapılamadığı, tarafların imar planı çalışmasına bir dahillerinin olamayacağı bu nedenlerle de her iki tarafa da atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, sözleşmenin 25.04.2010 tarihli olması nedeni ile davalı yanca 27.10.2023 tarihli dilekçe ile iddia edildiği üzere imar planına ilişkin çalışmaların tamamlanmış olmasının çalışmaların tamamlandığı tarih de gözetilerek sözleşmeye katlanma yükümlülüğü bakımından olağan ve makul süre olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, aksi durumun mülkiyet hakkının ihlali niteliği taşıyacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verilmiştir.

2-İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3-Bu karara karşı süresinde davalı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

3.a-Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

3.b-Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2019 tarihli, 2017/337 Esas, 2019/490 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, davalının kusurunun bulunmaması nedeni ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir. Hükme karşı sadece davalı yüklenici vekilince istinaf yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince, sözleşme bedeli üzerinden eksik harcın tamamlattırılması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davacı arsa sahiplerine eksik harç tamamlattırılmış ve davanın kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, dava açıldıktan sonra davalının sözleşmenin geçerli olduğunu savunması nedeniyle huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermiş olduğu hususu gözetilerek, davalı yanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında davalı yüklenici yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, söz konusu kararı sadece davalı yüklenici vekili tarafından istinaf edilmiş, böylelikle yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından verilen ilk karar davalı yüklenici için usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Kaldırma kararından sonra davalı yüklenici aleyhine İlk Derece Mahkemesince “aleyhe karar verme yasağına” aykırı olacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (3.a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3.b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının gerekçe kısmında yer alan “her ne kadar imar planı çalışmasına tarafların bir dahilleri bulunmayacak ve bu anlamda kusur izafe edilemeyecek ise de, somut olayda davacı tarafça davalıya ihtar gönderilerek sözleşmenin feshinin talep edildiği, buna rağmen davalı yanın sözleşmenin feshini kabul etmediği ve dava açıldıktan sonra da sözleşmenin geçerli olduğunu savunması dolayısıyla huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermiş oldukları hususları da gözetilerek, davalı yanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına yönelik aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir” cümlesinin çıkartılmasına, yerine “İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında davalı yüklenici yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış, söz konusu karar sadece davalı yüklenici vekili tarafından istinaf edilmiş, böylelikle yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından verilen ilk karar davalı yüklenici için usuli kazanılmış hak oluşturduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.” cümlesinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının “3” nolu bendinin hükümden tümden çıkartılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2024 gününde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.