Logo

6. Hukuk Dairesi2024/2097 E. 2025/11 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin fabrikasından çıkan atık suların davacının işlettiği sulama kanalına akıtılması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemli davada, görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ve zararın miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu’nun özel hukuk hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülleri hakkında 3533 sayılı Kanun uyarınca hakem mahkemesinde dava açılamayacağına dair bozma ilamına uyularak görevli mahkemede yapılan yargılamada, atıkların davalıdan kaynaklandığı ve zarar miktarının tespit edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/569 E., 2023/314 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2007

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret

1-İlk Derece Mahkemesince; davalı şirketin fabrikasında kullanılan suyun, davacının işlettiği kanala akıtması suretiyle kanalın kirlenmesinden doğan maddi zararın tazmini istemli davada, tarafların sıfatları nedeniyle 3533 sayılı Yasanın 1-4. maddesi gereğince davaya hakem sıfatıyla en kıdemli Asliye Hukuk Hakimince bakılması gerektiğinden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

2-Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (hakem sıfatıyla) 23.02.2010 tarihli, 2007/427 Esas, 2010/55 Karar sayılı kararı ile davalının kanalın kirlenmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 8.445,16 TL'nin tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

3-İlk Derece Mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 15.04.2013 tarih ve 2012/4686 Esas, 2013/6919 Karar sayılı ilamı ile davanın genel mahkeme sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılması gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle hakem sıfatıyla işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

4-İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12.09.2013 tarih ve 2013/346 Esas, 2013/430 Karar sayılı kararında taraflar arasındaki uyuşmazlığın hakem sıfatıyla bakılıp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle kararda direnilmesine, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile 8.445,16 TL'nin tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile davacı yana ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

5-İlk Derece Mahkemesince verilen direnme kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.06.2022 tarih, 2021/4-301 Esas, 2022/973 Karar sayılı ilamı ile iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde olan ve özel hukuk hükümlerine tabi bulunan davalı aleyhine açılan davanın 3533 sayılı Yasa kapsamında hakem sıfatıyla görülmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire Bozma kararında gösterilen gerekçelerle 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen geçici 3. madde atfıyla uygulanan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.

6-İlk Derece Mahkemesince, verilen bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.09.2022 tarih, 2022/412 Esas, 2022/445 Karar sayılı kararı ile davanın açıldığı mahkemece davanın görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.

7-Mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; atıklara davalı yanın sebebiyet verdiği, delil tespiti sonrası davalı fabrika tarafından kanalların 1.364,5 m3'ünün temizliğinin yapıldığı, davacı birlik tarafından da kalan 934,20 m3 atığın kaldırıldığı, kalan atık maliyetinin 8.445,16 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 8.445,16 TL atık temizleme bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

8- Bu karara karşı davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olduğu, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.