"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2047 E., 2024/1251 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/538 E., 2021/714 K.
İlk Derece Mahkemesince davalı kooperatifin 27.08.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti ve iptali istemine ilişkin davada, davaya konu toplantıya yapılan çağrının 28.06.2019 tarihli genel kurulun tescil edilmemesi nedeniyle tescil edilen 14.05.2018 tarihli genel kurulda yönetime seçilen kişiler tarafından yapılmasında herhangi bir usulsüzlük olmadığı, davacılardan ... ve ...'na yapılan çağrının usulüne uygun olduğu yine davacı ...'nun kendisine gönderilen çağrıyı almayarak bekleme süresinin bitimine dair tebligat iade evrakının düzenlendiği, ayrıca davacı ...’nun bir yandan toplantıya çağrının usulsüz olduğunu ileri sürerken diğer yandan toplantıdan tesadüfen haberdar olduğunu bildirmesi ve toplantı gününün kendisine tebliğ edilmesini istemesinin de TMK'nın 2. maddesindeki iyi niyet kuralına aykırı bulunduğu, tüm davacıların kendilerine yapılan çağrı ile dava konusu toplantıdan haberdar olmalarına rağmen, toplantıya katılmamaları sebebiyle kararların iptalini istedikleri bu davayı açma haklarının bulunmadığı, toplantıya katılarak oy kullanan ..., ...ve ...’in devir yolu ile edindikleri ortaklıklarına ilişkin yönetim kurulunun yetkili ya da yetkisiz olması hususunun kooperatifin iç sorunu olduğundan davanın konusu olmadığı, toplantı ve karar yeter sayısının sağlandığı, gerekçesiyle, davacıların bu davayı açma hakları bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de;
Dava, 27.08.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yokluğunun tespiti ve iptali istemine ilişkin davada uyuşmazlık toplantıya çağrının davalı kooperatifin yetkili organı ya da kişiler tarafından gönderilip gönderilmediği, davacı ...’na çağrının yapılıp yapılmadığı toplantıya katılarak oy kullanan ..., ...ve ...’in davalı kooperatifin ortağı olmadıklarını alınan kararlarda oy kullanmalarının usulsüz olduğu konularında toplanmaktadır.
Davalı kooperatifin, 14.05.2018 tarihli genel kurul toplantısında asil üyeliklerine ..., ... ve ......, yedek üyeliklerine ise ..., ..........., secilmiş ve karar tescil edilmiştir. 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında ise asil üyeliklerine ........, ... ve .........., yedek üyeliklere ..., ... ......... ve ... seçilmiş ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde karar tescil edilmemiştir. Davaya konu genel kurul toplantısına çağrı ise 16.07.2020 tarihli, 2020/04 K. sayılı karar yönetim kurulu başkanı sıfatıyla ... ve 2. başkan sıfatıyla ... tarafından alınmıştır. Genel kurula davet de bu kişiler tarafından yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 43. maddesi Kooperatif Genel Kurulu'nu çağrıya yetkili kişilerin yönetim kurulu veya Anasözleşme ile bu hususta yetkili kılan diğer bir organ ve gerektiğinde Denetçiler kurulu ortağı olduğu üst birlik ve tasfiye memurları olarak belirlemiş bu şekilde toplantı yapılamadığı takdirde gerektiğinde ilgili bakanlığında da genel kurulu çağrıya yetkili olduğunu belirlemiştir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu 27.08.2020 tarihli Genel Kurul'u toplantıya çağıran Yönetim Kurulu üyeleri 14.05.2018 tarihli Genel Kurul'da seçilen Yönetim Kurulu üyeleridir. Halbuki bu Genel Kurul'dan sonra 28.06.2019 tarihinde yeni bir Genel Kurul yapılmış yeni bir Yönetim Kurulu oluşmuştur. Yeni Yönetim Kurulu'nun seçimine ilişkin Genel Kurul kararı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde tescil edilmemiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 3. maddesinde Kooperatifin kuruluşundan sonra Yönetim Kurul seçimi de dahil olmak üzere Genel Kurulu'nda alınan kararların Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde tescilinin zorunlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi gereğince Kooperatifler Kanunu'nda aksine hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu'nun anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Bu kapsamda anonim şirket Genel Kurullarında alınan bazı kararların Türk Ticaret Kanunu gereğince tescili zorunlu ve tescil kurucu bir unsur iken bazı kararlar yönünden ise tescil bildirici niteliktedir.
Bu kapsamda anonim şirketlerde Genel Kurullarda Yönetim Kurulu'nun seçimine ilişkin alınan kararlar alındığı tarihten itibaren geçerli olup tescil kurucu değil bildirici niteliktedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 373. maddesi gereğince Yönetim Kurulu'nun tescil ve ilan edilmek üzere Ticaret Siciline bildirileceği belirtilmiş olup maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere seçilen Yönetim Kurulunun Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescili bildirici niteliktedir. (Prof.Dr. İsmail Kırca Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü İstanbul 3. Bası 12 Levha Yayıncılık, 2024 sayfa 174)
Bu nedenle 28.06.2019 tarihli Genel Kurul toplantısında seçilen Yönetim Kurulu üyelerinin bir başka deyişle alınan Genel Kurul kararının ticaret siciline tescil edilmemiş olması Genel Kurul kararı iptal edilmediği yokluk veya butlanına hükmedilmediği sürece geçerli olup toplantıya davetin yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun olarak seçilmiş bir Yönetim Kurulu'nun varlığına rağmen görevi sona eren ve yerine yenileri seçilen eski Yönetim Kurulu'nun yaptığı toplantıya davet yetkisiz kişiler tarafından çağrı yapılmış olması nedeniyle yok hükmünde olduğundan yapılan Genel Kurul toplantısı da yok hükmündedir.
Öte yandan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 47. maddesinde belirtildiği üzere ''kooperatifin bütün ortakları toplantıda hazır bulunduğu sürece ve bir itiraz olmadığı sürece Genel Kurul toplantılarına dahil olan diğer hükümler saklı kalmak şartıyla toplantıya çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa dahi kararlar alınabilir'' hükmünün de somut olayda gerçekleşmediği Genel Kurul'a 9 ortaktan 5 ortağın asaleten 1 ortağın vekaleten toplam 6 ortağın katıldığı davacı 3 ortağın Genel Kurul toplantısına katılmadığı dolayısıyla bu maddedeki koşulun da gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle görevi sona eren ve yeni seçilen Yönetim Kurulu'nun Genel Kurul'u toplantıya davete ilişkin Yönetim Kurulu kararı yok hükmünde olduğundan buna dayalı olarak yapılan Genel Kurul kararının da yok hükmünde olduğunun tespitine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nun 373/1. maddesi gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.09.2021 tarih ve 2020/538 E., 2021/714 K. sayılı kararın BOZULMASINA, Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine 04.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.