Logo

6. Hukuk Dairesi2024/2566 E. 2024/4025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya karşı danışmanlık ve hizmet sözleşmesine dayalı alacak davası açılması üzerine, sözleşmenin Avukatlık Kanunu'na aykırılığı nedeniyle hükümsüz olup olmadığı ve davacının bir alacağının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin bazı hükümlerinin Avukatlık Kanunu'na aykırı olmasının sözleşmenin tamamının hükümsüzlüğünü gerektirmediği, ancak dosya kapsamında davacının sözleşme kapsamında talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/732 E., 2024/1038 K.

KARAR : Asıl Davanın ve Teminat Mektubuna İlişkin Ek Kararın Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2020/476 E., 2023/54 K.

1. İlk derece mahkemesince; danışmanlık ve hizmet sözleşmesine dayalı itirazın iptali, tam ıslah ile alacak davasında, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin geçerli olduğu ve sözleşme kapsamında davacının danışmanlık hizmetlerini sunduğu, sözleşme ile belirlenen iş bedelini talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından dava taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi kapsamında alacak davası olarak nitelendirilmek suretiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, taraflar arasındaki sözleşmede davacının yerine getireceği işin danışmanlık hizmeti verilmesinin yanı sıra vergi mahkemesindeki dava sürecinde danışmanlık hizmetinin verilmesi olarak belirtildiği, sözleşme kapsamında ifa edilen hizmetlerin ispatına ilişkin bilgi ve belgelerden sunulan hizmetin esasen davalının taraf olduğu yargı mercilerinde görülen dava ve işlere ilişkin olduğu, sözleşmede alt yüklenici olarak bir avukatın isminin yazılı olduğu, sözleşme kapsamında verilen hizmetin temelini Avukatlık Kanun'un 35/1. maddesi gereğince yalnız avukatlar tarafından takip edilmesi gereken işlerin oluşturduğu, dava konusu sözleşmenin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2, 35. maddeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 26, 27/1. maddeleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 13, 48. maddelerinde düzenlenen emredici nitelikteki düzenlemelere aykırı olduğu, emredici hukuk kuralına aykırı sözleşme yapılamayacağı ve hukuksal bir tasarrufta bulunulamayacağı, Türk Borçlar Kanun'un 27. maddesi uyarınca davaya dayanak sözleşmenin hükümsüz olduğu ve hükümsüz bir sözleşmeye dayalı olarak alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin verdiği karar ile teminat mektubunun iadesine ilişkin ek karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

4.1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin teminat mektubunun iadesine ilişkin ek kararına karşı kanun yolu ön görülmediğinden davacı vekilinin ek karara karşı temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

4.2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesinde yer alan emredici hükümlere aykırı hükümler içerdiğinden Türk Borçlar Kanunu'nun 27. maddesi gereğince hükümsüz olduğundan davanın reddine karar verilmiş ise de, Türk Borçlar Kanunu'nun 27/2. maddesinde sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının diğerlerinin geçerliliğini etkilemeyeceği, bu hükümler olmadığında sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa sözleşmenin tamamının kesin olarak hükümsüz olacağının belirtildiği, davaya konu sözleşmenin bir kısım hükümlerinin Avukatlık Kanunu'nun emredici hükümlerine aykırı olmasının sözleşmenin tümümün kesin olarak hükümsüz olmasını gerektirmediği, ancak dosya kapsamı itibari ile davacının sözleşme kapsamında talep edebileceği alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalı olmuş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/4. maddesi uyarınca kararın gerekçesinin yazılı şekilde değiştirilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ;

Yukarıda (4.1.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin teminat mektubunun iadesine ilişkin ek karara karşı temyiz isteminin REDDİNE,

Yukarıda (4.2.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/4. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 10.07.2024 tarih, 2023/732 E, 2024/1038 K. sayılı kararının yukarıda yazılı olduğu şekilde gerekçesi değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden tarafa iadesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.11.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.