Logo

6. Hukuk Dairesi2024/267 E. 2024/594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrası, davalının bağımsız bölüme haksız el atmasının önlenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin edimini ifa etmeden şahsi hakkını davalıya temlik etmesi ve sözleşmenin geriye dönük olarak feshedilmesi nedeniyle, davalının Türk Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi hükmünden yararlanamayacağı gözetilerek, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici kooperatif arasında tanzim edilmiş olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/458 Karar sayılı ilamıyla geriye etkili şekilde feshedilmiş ve bu karar kesinleşmiş olduğundan, dava konusu bağımsız bölümü yükleniciden temlik almış olan davalının daireye haksız el atmasının önlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazlar hakkında kesinleşmiş yıkım kararları olduğunu, taşınmazların ... kayıt belgelerinin iptal edildiğini, davacının daha önce bu taşınmaz hakkında el atmanın önlenmesi davaları açtığını ve işbu davada yeniden bu talep hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava tarihinde ve halen dava konusu bağımsız bölümün kayıt maliki olduğu, davalının taşınmazdan yararlanmasını gerektiren üstün ve korunması gereken bir hakkı, buna dayanak olabilecek bir mahkeme kararı yahut davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, davalının derdest davanın bekletici mesele yapılması ya da Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuru sonucunun beklenilmesi taleplerinin çekişmenin esası ve sonucu ile doğrudan ilgisi olmadığından kabul edilmediği, davalı itiraz ve taleplerinin dinlenilebilir olmadığı, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki hukuksal ve fiili durumu, konumu ile tarafların sıfatları gözetildiğinde, davacı iddia ve isteminin yasal, hukuksal ve eylemsel olarak yerinde ve ispatlanmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, daha önce dava konusu taşınmaz hakkında açılmış olan yıkım ve el atmanın önlenmesi davaları nedeniyle talebin derdestlikten reddi gerektiğini, yıkım kararı nedeniyle davacının taşınmazlar üzerinde tasarruf yetkisi olmadığından bu davada taraf ehliyeti ve hukuki yararı bulunmadığını, davalının mülkiyet hakkı sahibi olmaması ve ... sahibinin dava dışı kooperatif olması sebebiyle husumet ehliyetleri bulunmadığını, diğer müdahalenin men'i davaları ile birleştirme yoluna gidilmediğinden yüklü vekalet ücreti çıkmasına neden olunduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı ile dava dışı yüklenici S.S ... Arsa ve Konut ... Kooperatifi arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas, 2021/458 Karar sayılı kararıyla geriye etkili olarak feshedildiği, hükmün 15.03.2022 tarihinde kesinleştiği, böylece yüklenicinin hak sahibi olmadığı bölümü, yükleniciden haricen (kooperatif üyeliği suretiyle) edindiğinden bahisle tasarruf eden davalının, bu kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 vd. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

3.1.Öncelikle davalının ekonomik ve sosyal durumu itibariyle yargılama, harç ve giderlerini karşılamamakta güçlük çekeceği anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nın 334 ve devamı maddelerinde yazılı koşulların gerçekleştiği kanaatine varılmakla adli yardım talebinde bulunan davalının adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

3.2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle, dava dışı yüklenicinin davacı arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden, şahsi hakkını üçüncü kişiye (davalıya) temlik etmesi halinde üçüncü kişinin (davalı), Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamayacak olmasına yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle arsa sahibinin açtığı davada sözleşmenin geriye etkili olarak mahkeme kararı ile feshedilmiş ve hükmün kesinleşmiş olmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalının adli yardım talebi kabul olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.