"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/361 E., 2024/1020 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/572 E., 2021/702 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet olunan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekilince duruşmasız, şikayet olunan Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca şikayet olunan Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilinin duruşma isteğinin mahiyetten reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Şikayetçi vekili, müvekkil şirketin alacağının tahsili için borçlu ... aleyhine ihtiyati haciz talep ettiğini, İİK m.257/1 uyarınca borçluya ait menkul ve gayrimenkullerin ihtiyaten haczine karar verildiğini, borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını ve borçlu ... adına kayıtlı taşınmaza ihtiyati haciz şerhi işlendiğini, takibin kesinleştiğini, ihtiyati haciz şerhinin kesin hacze dönüştüğünü, borçlu ... adına kayıtlı taşınmazın ihale edildiğini ve ihalenin kesinleşerek ihale bedelinin dosyaya yatırıldığını, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/33 Esas sayılı dosyasında 11.12.2020 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini ve altıncı sırada müvekkilinin alacağının yer aldığını, ihale bedelinin müvekkili şirketin alacağını karşılamadığını, müvekkilinden önce yer alan sıra alacaklılarının borçlu adına başlattığı icra takiplerinde ödeme emri belgelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra dosyası borçlusunun müvekkili şirketin alacaklarına halel getirmek maksadıyla icra dosyalarında yapılan usulsüz tebligatlara itiraz etmediğini, kesinleşme tarihinin borçlunun takipten haberdar olduğu tarih olacağını, sıra cetvelinin bu hususun dikkate alınarak tanzim edilmesi gerektiğini ileri sürerek, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/33 Esas sayılı icra dosyasından düzenlenen 11.12.2020 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan ING Bank A.Ş. vekili, düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili, müvekkili banka yönünden yapılmış hatalı bir işlem olmadığını, ödeme emrinin borçluya 14.01.2019 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, takibe itiraz olmaması üzerine takibin 24.01.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacı tarafın takibinin 16.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili şirketin sıra cetvelinde şikayetçinin önce gelmesi gerektiğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan Gelecek Varlık Yönetim A.Ş. vekili, şikayetçinin sırasından önceki sıralardaki yapılan takiplerde yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan Şekerbank A.Ş. vekili, tebligatlar incelenmek sureti ile şikayetin reddini talep etmiştir.
Şikayet olunan Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu İzmir 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/33 Esas sayılı dosyasının ilk sırasında olduğunun tespit edildiğini, 11.12.2020 tarihinde sıra cetveli düzenlendiğini ve ilgililerine tebliğ edildiğini, takip dosyasından gönderdikleri ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olarak 04.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun birden çok kez ödeme emrine muttali olduğunu, borçlunun usulsüz tebligat yönünde bir şikayetinin bulunmadığını savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, sıra cetvelinde şikayetçinin üst sırasında bulunan alacaklara ilişkin icra dosyaları incelendiğinde hepsinin kesinleşme tarihlerinin şikayetçinin takibinin kesinleşme tarihinden önce olduğu, kaldı ki ihtiyati haciz kararı ile icra takiplerinin başlatıldığı görülmekle davacının iddialarının dayanaksız olduğu, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarih de dikkate alındığında üst sıradaki davalıların şikayet olunan alacaklılardan daha önce olduğu, bu nedenle sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı şikayetçi vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce, derece kararının 1, 2, 3 ve 5. sırasında yer alan icra dosyalarında ödeme emri tebligatlarının 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesine istinaden mahalle muhtarına teslim edildiği, muhatap hakkında bilgi alınan komşunun isminin denetime imkan verecek şekilde tespit edilmediği, muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususu, Tüzüğün anılan maddesinde sayılan kişilerden sorulup saptanmadığı, bu durum tebligat parçasına yazılıp usulen tevsik edilmediğinden yapılan tebligatların usulüne uygun bulunmadığı, bu haliyle geçici bir hacizden bahsedilemeyeceği, derece kararının 4. sırasında yer alan ING Bank'ın ilamsız icra takibine konu alacağa itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası ile kesinleştiği, ihtiyati haczin de bu tarih itibariyle kesin hacze dönüştüğü, şikayetçinin haczinin İlk Derece Mahkemesi kararında kendisinden önce yer alan ilk beş alacaklının haczinden önce kesin hacze dönüştüğü, 1.sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikayetçi vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, yeniden sıra cetveli yapılmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı şikayet olunan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ve Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekillerince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Şikayet, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince derece kararının 1, 2, 3 ve 5. sırasında yer alan icra dosyalarında ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden şikayetçinin haczinin 1. sırada yer alması gerektiği belirtilmiş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinde “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Şikayet konusu somut olayda takip borçlusu ...’nun usulsüz tebligattan haberinin olmadığına dair beyan ve iddiası olmadığı gibi, şikayetçinin de borçlunun ödeme emri tebligatlarından haberdar olmadığına dair iddia ve ispatı bulunmadığına göre Tebligat Kanunu’nun 32. maddesindeki karine gereğince tebliğ tarihinde borçlunun tebligattan haberdar olduğu kabul edilerek sıra cetvelinin buna göre yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden şikayet olunan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ve Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekillerinin temyiz sebeplerinin kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden şikayet olunan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. ve Türk Ekonomi Bankası A.Ş.'ye iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.11.2024 gününde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.