"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1165 E., 2022/1132 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/849 E., 2021/690 K.
Davacı vekili, müvekkili ile davalıların murisi ... ve diğer kat malikleri arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sözleşme gereği üzerine düşen edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalıların murisinin vefatından sonra ihtarla davalılardan ipoteğin fekki taleplerinde bulunduklarını, davalılardan ...'ün ipoteğin kaldırılması için müvekkiline vekalet verdiğini, diğer davalıların ise tereke mallarının tespiti işlemlerinin sürdüğünü belirterek yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümler üzerinde bulunan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, murise ait mallarının paylaşımının henüz yapılmadığını ve tereke tespit işlemlerinin devam ettiğini, husumetin tereke temsilcine yöneltilmesi gerektiğinden müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...'ün davacıya verdiği vekaletin geçerli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının sözleşme konusu işi sözleşmeye ve projeye uygun olarak tamamlayıp iskan aldığı, TMK'nın 641. maddesine göre, mirası kabul eden mirasçılar tereke borçlarından üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumlu olup, tereke tespiti işlemleri nedeniyle borcu ifadan kaçınmaları olanaklı olmadığı, sözleşmede "İnşaatın, iskan müsaadesinin alınmasından sonra, yapımcı firmanın yazılı talebini müteakip 5 iş günü içinde mal sahipleri vekilleri, yapımcı firmaya ait dairelerden, son iki adedinin üzerindeki teminat ipoteğini bila bedel tapudan fek edeceklerdir" şeklinde açık hüküm bulunduğundan dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin evleviyetle kaldırılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu C Blok 1, 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümler üzerindeki davalıların murisi lehine konulan 21.03.2014 tarihli ipoteğin terkinine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı ... vekili, davalı ... vekili ile muris ... tereke temsilcisinin istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce sözleşme maddeleri gereği ipoteğin kaldırılması için gereken inşaat aşamalarının gerçekleştiği, dava konusu yapıya 18.08.2017 tarihinde iskan ruhsatı alındığı da gözetilerek, dava konusu bağımsız bölümler üzerine davalıların murisi lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle bir kısım davalılar vekili ile tereke temsilcisinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı ... vekili, davalı ... tereke temsilcisi, muris ... tereke temsilcisi tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili ve davalı ... tereke temsilcisince temyiz edilmiş ise de; davalıların murisi ... terekesine temsilci atanmış olup, mirasçıların terekeyi temsil yetkileri olmadığından karara karşı kanun yoluna başvurma hakları bulunmadığı anlaşılmakla davalı ... vekili ve davalı ... tereke temsilcisinin temyiz dilekçelerinin reddi gerekmiştir.
2- Tereke temsilcisi ...’ın temyiz istemine gelince;
Muris ... ile davacı yüklenici arasında Beşiktaş 25. Noterliği'nin 28.02.2014 tarih, 7732 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, muris ...'nin 31.10.2016 tarihinde vefatı üzerine İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/63 tereke sayılı dosyası ile tereke temsilcisi olarak Avukat ... atanmıştır.
İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/337 Esas sayılı dava dosyasında davacı ... tarafından davalı yüklenici şirket hakkında açılan dava ile davacı yanca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki dağılım oranı temel alınarak davacı arsa sahibinin maliki bulunduğu bağımsız bölümlerdeki haklarının aynen ifasına, 108 parseldeki emsal artışına bağlı olarak oluşan yoğunluğun davalı yanca tek taraflı olarak kullanılması nedeniyle oluşan akde ve hukuka aykırılığın giderilerek gerek m2 bazında gerekse şerefiye bazında hukuka uygun dağılımı ediminin ifasına, aynen ifanın mümkün olmaması halinde oluşan zararın davalıdan faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar henüz kesinleşmemiştir.
Eldeki davada ise, dava konusu C Blok 1, 2 ve 4 no.lu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici şirket adına kayıtlı olduğu, takyidatlar bölümünde; C Blok 1, 2 ve 4 no.lu bağımsız bölümler üzerinde borçlusu davacı yüklenici şirket olan muris ... lehine 300.000,00 TL bedelli teminat ipoteği tesis edildiği görülmektedir. İşbu dava konusu üç adet bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazların teminat olarak kalan son taşınmazlar olduğu dikkate alındığında, dava konusu, ... mirasçılarının teminatını da kapsayacağından İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/337 Esas sayılı dava sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3- Bozma nedenine göre, tereke temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... tereke temsilcisinin temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ... tereke temsilcisi ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILARAK; İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15.10.2021 tarihli, 2019/849 Esas, 2021/690 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... tereke temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve Muris ...'ne iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04.11.2024 gününde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.