Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3498 E. 2024/5182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketten yayın hizmet bedeli alacağı davasında, davacının ıslah yoluyla artırdığı alacak talebinin hangi miktar üzerinden hüküm altına alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki talebini Türk Lirası olarak açmış olmasına rağmen, ıslah dilekçesiyle Amerikan Doları cinsinden talepte bulunması ve ıslahla ileri sürülen talebin esas alınması gerektiği, ayrıca ıslah ederken Türk Lirası cinsinden bir miktar daha eklemiş olsa da toplam alacağın davacı tarafından Amerikan Doları cinsinden belirlendiği ve davacıyı bu miktarla bağlı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/168 E., 2024/133 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

1-İlk Derece Mahkemesince, alacak davasında asıl davada davalı şirketin yayın hizmetini asıl davada davacı ...Şirketinden kesintisiz olarak aldığının belirlendiği, taraflar arasında ara dönem olarak adlandırılan 07.08.2008-27.10.2008 tarihleri arasında da sözleşme ilişkisi olmaksızın yayının kesintisiz devam ettiği, böylece bu dönemde de davacının 10 MHz kapasite kullanımı yönünden ilk sözleşmede kararlaştırılan bedel üzerinden ücrete hak kazandığı, davacı vekili dava dilekçesinde seçimlik hakkını TL olarak kullandığından geriye dönmesinin mümkün olmadığı, ıslah dilekçesinde bildirdiği talep ve tutara itibar edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 715.721,59 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, birleşen davada ise davacının fazladan ödediği bir bedel bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 2021/5248 Esas, 2023/88 Karar sayılı ilamıyla asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, asıl davada davacı vekilinin temyiz istemi yönünden ise asıl davada davacı vekili 12.04.2021 tarihli dilekçesi ile 95.842,69 USD’nin tahsilini istediği, HMK’nın 179’uncu maddesi uyarınca davacının talebini ıslah yoluyla belirlediği ve artırdığı dikkate alınıp, bunun doğal sonucu olarak, dava dilekçesinde yer alan ilk talep içeriği değil, ıslah yoluyla açıklanan talep içeriği nazara alınarak ıslahla ileri sürülen istemin karşılanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçesiyle söz konusu kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3-İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, birleşen dava yönünden önceki hüküm kesinleştiği için ayrıca yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden ise davacının bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere, 95.842,64 USD talep edebileceği açık ise de dava tarihinde asıl davada davacı vekilinin talep sonucunda yer alan 10.000,00 TL yönünden yapılan değerlendirmelerde; dava tarihi itibariyle 1 USD'nin 1,5513 olması dikkate alındığında 10.000,00 TL'nin USD karşılığının 6.446,21 USD ettiği, davacının dava dilekçesindeki talebinin 94.101,33 USD olarak belirtilmiş olması ve bu tutarla kendisini bağladığı değerlendirildiğinden, bu halde asıl davada davacının davalı şirketten talep edebileceği bakiye alacağın 94.101,33 USD - 6.446,21 USD = 87.655,12 USD olabileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen ikinci karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, fazla yatırılan harcın istek haline temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.