"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
SAYISI : 2024/5 E., 2024/12 K.
Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece sıfatıyla kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ile dava dışı...arasında Karabük 1. Noterliği'nin 01.09.2015/11960 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi' nin imzalandığını, taşınmazın 23.12.2018 tarihinde müvekkillerine devredildiğini, davalı tarafça yapılması gereken işlerin yerine getirilmediğini, davalının 13.05.2020 tarihine kadar ruhsat alarak inşaata başlaması gerektiğini, müvekkillerinin iyi niyetle 26.06.2020 tarihine kadar beklediklerini, ancak hiçbir girişim olmadığını, bunun üzerine müvekkillerince 20.06.2020 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmede tahkim şartı bulunduğunu, oy çokluğuyla feshin haksızlığının tespitine ve iptaline karar verildiğini, Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/220 Esas - 2021/14 Karar sayılı dosyası ile Avukat ...'nun hakem heyeti başkanı olarak tayin edildiğini, taraflarca da birer üye seçildiğini, hakem heyetince dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, bilirkişi tarafından hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle pandemi sürecinin mücbir sebep olarak sayıldığını, feshin haksız olduğunun tespit edildiğini, hakem heyeti yerine karar verildiğini, bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, ek rapor alınmadığını, hakem heyetince belge ve bilgiler toplanarak yapılan yargılama neticesinde sözleşmenin feshinin haksızlığına karar verildiğini, kararın oy çokluğu ile verildiğini, muhalefet şerhi koyan üyenin yapı denetim firması sahibi olduğunu, inşaat işinin pandemi sürecinde devam edemeyecek işler arasında sayılmadığını, kendisine ait firmanın pandemi sürecinde bitirdiği inşaatların listesini sunduğunu, yine muhalif üyenin davalının müvekkillerine gönderdiği 13.09.2020/924 yevmiye numaralı ihtarnameyi gerekçe göstererek davanın reddedilmesi gerektiğini belirttiğini, bahse konu ihtarın dosya içerisinde bulunduğunu, sözleşme tarihinden itibaren 3 ay içerisinde inşaat ruhsatı alınarak işe başlanacağının, aksi halde davalının dava ve talep hakkından feragat edeceğinin belirtildiğini, mevcut durumda davalının hakem heyetine müracaat etmek dahil her türlü davadan feragat ettiğinin aşikâr olduğunu, buna rağmen davalının hakem heyetine yaptığı başvuruya yönelik eksik inceleme ile karar verildiğini, hakem heyeti kararının yaklaşık 1 yıl sonra yazıldığını, dosyanın mahkemeye iade edildiğini, mahkemece dosyanın hakem heyetine iade edilmesi gerektiğinin belirtildiğini öne sürerek hakem heyeti kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili ile ... arasında Karabük 1. Noterliği'nin 01.09.2015/11690 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme tarihinde sözleşmeye konu arsanın benzinlik imarlı olduğunu ve kalan kısmında yapı yapılamaz notu bulunduğunu, sözleşme konusu inşaatın yapılabilmesi için müvekkili tarafından Şehircilik Bakanlığı ve Karabük Belediyesi'ne imar tadilatı için müracaatta bulunulduğunu, 14.05.2016 tarihinde Karabük Belediyesi Meclisi'nde plan tadilatının onaylandığını, sözleşme konusu gayrimenkulün mülkiyetinin 23.12.2018 tarihinde davacılara geçtiğini, sözleşmenin 5. maddesinin A bendinde göre devir alanların sözleşme hükümlerini kabul etmiş sayılacaklarına dair hüküm bulunduğunu, davacıların sözleşmeyi kabul ettiklerine dair beyanlarını ancak 7 ay sonra verdiklerini, müvekkilinin 2018 yılından 2019 yılının Temmuz ayına kadar davacıların beyanlarını beklediğini, davacıların müvekkilinin inşaatla ilgili işlemleri yapabilmesi için gerekli vekaletnameyi gecikmeli olarak 15.05.2020 tarihinde verdiklerini, vekaleti verdikten sadece 1.5 ay sonra Aliağa 3. Noterliği'nin 26.06.2020/04984 yevmiye numaralı azilnamesiyle ve 04985 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeyi fesih ettiklerine dair ihtar keşide ettiklerini, fesih haksız olup kabulü mümkün olmadığından feshin haksızlığının tespiti ile iptali için sözleşmede ihtilafların hakem ile çözüleceğine dair hüküm uyarınca hakem heyetinde iptal davası açıldığını, haksız feshin iptali için açılan davada delillerin toplandığını, mahallinde keşif yapıldığını, konusunda uzman olan bilirkişiden rapor alındığını, neticesinde Karabük Hakem Heyeti'nin "Aliağa 3. Noterliği'nin 01.09.2015 tarihli ve 11690 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirilen feshin haksızlığının tespiti ile iptaline" karar verildiğini, müvekkilinin sözleşme ile gerek kendisine, gerek karşı tarafa düşen edimleri ve işleri yaptığı resmi delillerle sabit olduğundan Hakem heyeti tarafından feshin haksızlığının tespiti ile iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı tarafça hakem heyeti kararının iptaline ilişkin olarak dava dilekçesinde sıralanan bilirkişinin görev sınırını aşarak pandemi sürecini mücbir sebep sayması, rapora yönelik itirazlarının ve yeni bir bilirkişi raporu aldırılması taleplerinin kabul edilmemesi, hakem heyeti kararının oy çokluğuyla alınmış olması, pandemi döneminde inşai faaliyetlerin devam etmiş olması, 01.01.2015/11960 yevmiye numaralı beyan ve taahhüt metni ile yüklenicinin ihtardan itibaren 3 ay içerisinde inşaat ruhsatı alarak inşaata başlamayı taahhüt, aksi halde her türlü dava ve talep hakkından peşinen feragat ettiğini beyan ettiğine dair iddia, görev sınırını aşan bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hakem heyeti tarafından hükme esas alınması nedenlerinin kanunda sınırlı olarak sayılan kararın iptalini gerektirir nedenlerden olmadığı; kararın iptalini gerektirmediği; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı irade beyanıyla veya vekaletten azil ile feshedilemeyeceği, bu nedenle tek taraflı feshin haklı veya haksız olduğunun tespiti talep edilemeyecek ise de, davadaki talebin sözleşmenin ayakta olup olmadığının tespiti hususunda muarazanın giderilmesine yönelik olduğu, hakem heyeti tarafından verilen kararın da buna yönelik olduğu gerekçesiyle hakem heyeti kararının iptali talepli davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi sıfatı ile Bölge Adliye Mahkemesinin hakem müessesine olan güvenin zedelenmemesi için işin esasını incelememesinin ve sadece usul yönünden inceleme yapmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu, bu durumun hak arama özgürlüğünün kısıtlanması mahiyetinde olduğunu, taraflar arasında akdedilen ve yargılama konusu yapılan 01.09.2015 tarihli sözleşmede yer alan tahkim şartı uyarınca her ne kadar bir süre öngörülmemiş ise de hakem heyetince, dava tarihinin HMK'nın 426. maddesindeki yasal süreye aykırı olarak belirtilmesine karşın, yine Yasal Mevzuatın 427' nci maddesinde öngörülmüş bulunan 1 yıllık süre kapsamında yargılama bitirilmemiş olmasından hakem heyeti tarafından verilmiş bulunan kararın hukuka aykırı olduğunu, uzatılacak süre hususunda açıkça bir belirleme yapılmadığından kamu düzenine aykırı davranıldığını, devamlı surette arsa sahipleri olan davacıların bilgi edinmek için çaba sarfetmiş olmasına karşın davalının kayıtsız kaldığını, bu hususun dahi sözleşmenin feshinin haklı sebebe dayalı olduğunu ortaya koyduğunu, davalının hakem heyetine müracaatının müracaat hakkından feragat etmiş olması gerekçesi ile reddedilesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, dosyanın eksik inceleme ile karara çıktığını, görev sınırını aşan bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun hakem heyeti kararına gerekçe yapıldığını, hakem heyeti kararının usul ve yasaya aykırı olarak verildiğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, hakem kararlarının iptaline ilişkin 6100 sayılı HMK'nın 439/2. maddesinde sınırlı olarak sayılan sebepler kapsamında inceleme yapılmış olmasına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6100 sayılı HMK'nın 372. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.