Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3034 E. 2024/4372 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ruhsatsız ve kaçak yapıda bulunan bağımsız bölüme ilişkin satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yapının imar mevzuatına aykırı, ruhsatsız ve kaçak olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün veya bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tescilinin talep edilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1580 E., 2022/1615 K.

DAVA TARİHİ : 25.03.2016

KARAR : Esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/185 E., 2020/128 K.

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil isteminin reddine, bedele yönelik istem bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 02.04.2024 Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların mirasbırakanı ...in 14.05.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline 250 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binada 4 numaralı daireyi satmayı vadettiğini, müvekkilinin satış bedelini ödediğini ancak müvekkiline satışı vadedilen taşınmazın tapusunun devredilmediğini belirterek, satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün ve bu bağımsız bölüme düşen arsa payının müvekkili adına tesciline, mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin tazminine ve davalıların bodrum katı depo olarak kullanmaları nedeniyle geriye doğru beş yıllık ecrimisil ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili 22.07.2019 tarihli dilekçesinde ise bedele yönelik istemlerinden vazgeçtiklerini ifade ederek, dava konusu 4 numaralı bağımsız bölümün müvekkili adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yapının ruhsatsız olduğunu, bu nedenle tapu iptali ve tescil veya tazminat istenemeyeceğini, davacı taşınmazda malik olmadığından ecrimisil talep etmesinin de mümkün olmadığını, davacının ancak denkleştirici adalet ilkesi gereği ödediği bedelin iadesini isteyebileceğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine, bedele yönelik istem bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eksik incelemeyle ve yanılgılı değerlendirmeyle karar verildiğini, taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, bina için ruhsat alınmasının mümkün olduğunu, İmar Kanunu'nun geçici 16 ncı maddesinin değerlendirilmesi gerektiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yapının imar mevzuatına aykırı, ruhsatsız ve kaçak olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün veya bağımsız bölüme isabet eden arsa payının tescilinin talep edilemeyeceği, bedele yönelik istemden vazgeçildiği, ecrimisil istemi yönünden verilen kararın da hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 3194 sayılı Kanun'a eklenen geçici 16 ncı maddenin gözetilmesi gerektiğini, delilleri toplanmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, rapora itirazlarını değerlendirilmediğini, binanın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağının araştırılmadığını, müvekkilinin zararının giderilmesi yönünde karar verilmemesinin hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ve ecrimisil; ıslahen tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2.3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi.

3.Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 24.04.1978 tarihli, 1978/3 Esas ve 1978/4 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Yargıtay duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.