"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2182 E., 2024/624 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 35. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/377 E., 2023/109 K.
Bölge Adliye Mahkemesi asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, duruşma talep eden davacılar vekili Av. ..., diğer taraftan davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı ... vekili; davalıların murisi ... ile dava dışı ... arasında 08.10.2004 tarihli, 22784 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile ..., ..., 434 ada 1 parseldeki payı üzerine kurulu, toplamda 6 daireli binadaki zemin kat, 2.kat, 3. 4. ve çatı katındaki toplam 5 dairenin ...'e satıldığını, ardından dava dışı ... tarafından, satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan 3. ve 4. kattaki 2 dairenin 08.10.2004 tarihli, 22793 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satıldığını belirterek bu dairelere isabet edecek arsa payının davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacı ... vekili; dava dışı ... ile aralarında yapılan 18.10.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan 2. kattaki daireye denk gelen arsa payının davacı adına tescilini talep etmiştir.
3.Birleştirilen davada davacı ... vekili; dava dışı ... ile aralarında yapılan 18.10.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile zemin kattaki daireye denk gelen arsa payının davacı adına tescilini talep etmiştir.
4.Birleştirilen davada davacı ... vekili; davalıların murisleri ... ile aralarında yapılan 11.11.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 1.kattaki daireye denk gelen arsa payının davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili; davada pasif husumetlerinin olmadığını, davacılarla aralarında sözleşme bulunmadığını, kaldı ki binanın kaçak olduğunu, ifa olanağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile satış vaadine konu binanın yapı ruhsatının olmaması, binanın baştan itibaren kaçak olması ve binanın imar ve iskana uygun ... getirilmesinin ve ruhsat verilmesinin mümkün olmaması nedeni ile asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada bulunan tapu kaydına göre taşınmazın halen tarla ve kargir ev vasıflı olarak kayıtlı bulunduğu ve taşınmazın üzerindeki binanın onaylı mimarı projesinin olmadığı, belediyeden gelen yazı cevaplarında binanın baştan itibaren kaçak olduğunun bildirildiği, kaçak yapıyla ilgili tescil imkanı bulunmadığı, yapı kayıt belgesi ile tescile karar verilmesi talep edilmişse de dava konusu taşınmazın baştan itibaren kaçak olması sebebiyle mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde taşınmazda mülkiyet ve irtifak kurulmayacağı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde; davalılarca sözleşmelerin kabul edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tescil edilecek alanın miktarına yönelik olduğunu, her katın davacılara teslim edildiğini, o tarihten bu yana kullanıldığını, taşınmaz satış vaadi konu taşınmazın sözleşme anında değil ifa anında belirli veya belirlenebilir olmasının yeterli olduğunu, dava konusu yerin tapudaki vasfının hakim tarafından belirlenebileceğini, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamış ancak bağımsız bölümleri bulunan binada sözleşme yapılmasının mümkün olduğunu, davacılar tarafından yapı kayıt belgelerinin alındığını, imarsız ve kaçak yapının yapılmasından davacıların sorumlu olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen davalarda satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekâlet ücreti 28.000,00 TL’nin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.