"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Başvurunun kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ecrimisil, el atmanın önlenmesi ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi ve tazminat yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, davacı tarafın talebi üzerine 17.03.2023 tarihli tashih şerhi ile hükmün tashihine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve tashih şerhine ilişkin ek karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı ...’in boşandığını, boşanma kararının 05.06.2013 tarihinde kesinleştiğini, müvekkiline ait dava konusu 57 No.lu bağımsız bölümün davalılar tarafından herhangi bir hakka dayanmaksızın kullanıldığını, davalıya ihtarname gönderilmesine karşın taşınmazın teslim edilmediğini belirterek, el atmanın önlenmesini, müdahalenin başladığı 12.10.2013 tarihinden itibaren 22.349,29 TL ecrimisil ve 27.350 TL ödenen aidat giderine karşılık tazminat ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde, davalılardan ...’in annesi olduğunu, annesinin misafiri olarak taşınmazda bulunduğunu, eşyaların annesinin şahsi eşyaları olduğunu, davacının izni ile oturduklarını, herhangi bir ihtar olmadığını, dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde, müvekkiline ihtarnamenin tebliğ edilmediğini, müvekkilinin Ankara'da oturduğunu, müvekkili ile davacı arasında dava konusu taşınmazın da dava konusu edildiği mal paylaşımı davasının derdest olduğunu, kullanılmayan taşınmaz için el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.09.2020 tarihli ve 2016/671 Esas, 2020/191 Karar sayılı kararıyla; davanın, davacı ile davalı ...’in boşanmış olmasına rağmen davalı ... ve kızı olan diğer davalı ...’nin davacıya ait evi boşaltmadıkları iddiası ile açıldığı, davaya ilişkin tebligatların davalılara dava konusu taşınmazda tebliğ edildiği, davalı ...’nin taşınmazda kaldıklarını beyan ettiği, davalı ve davacı aleyhine apartman giderleri için icra takibi yapıldığı, davalıların 17.500,00 TL aidat alacağından taşınmazı kullandıkları için sorumlu oldukları, diğer alacaklardan davacının sorumlu olduğu, bu nedenle bu miktarların talep edilmeyeceği, ayrıca davalılar haklı bir hukuki gerekçeyle taşınmazda oturmadıklarından 32.349,29 TL ecrimisil bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu 57 numaralı bağımsız bölüme davalıların el atmasının önlenmesine, toplam 32.349,29 TL ecrimisilin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 17.500,00 TL tazminat alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf başvurusunda; Mahkemenin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verdiğini, ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin Ankara’da yaşadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, site görevlilerinin davalının Ankara'da yaşadığını beyan ettiğini, taşınmazın davalılar tarafından kullanılmadığını, men'i müdahale ve ecrimisilin yasal koşullarının oluşmadığını, davalılara ihtar yapılmadığını, mal rejimi davası devam ederken bu davanın açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bedelin fahiş hesaplandığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalıların kullanımında olduğu, daire içindeki eşyaların davalı ...’e ait olduğu ve dairenin davacıya teslim edilmemiş olmakla, dava tarihi itibariyle halen davalıların hakimiyetinde olduğu, apartmanın ortak giderlerine ilişkin aidattan davalıların sorumlu olduğu, el atmanın önlenmesi ve tazminata yönelik davanın kabulü gerektiği, ecrimisil istenebilmesi için boşanmadan sonra davalı tarafa ihtar gönderilmesi gerektiği ancak ihtarın davalıya tebliğ edilmediğinden ecrimisil isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisine, el atmanın önlenmesine, ecrimisil davasının reddine, alacak davasının kabulü ile; 17.500,00 TL tazminat alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, 17.03.2023 tarihli tashih şerhi ile davalı ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı anlaşıldığından, ecrimisile ilişkin hüküm kısmının “ecrimisil davasının davalı ... ... yönünden reddine, davalı ... istinaf başvurusunda bulunmadığından onun yönünden ecrimisil davasının kabulü ile toplam 32.349,29 TL ecrimisilin davalı ...’ndan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde tashih yapılmıştır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyizinde; davalı ... yönünden bir kayıp olduğu düşünülmediğinden istinafa başvurulmadığını, her iki davalı yönünden de kararın bozulması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini, ayrıca vekalet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil, el atmanın önlenmesi ve ortak giderlere ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 305/A maddesi.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Dosyanın incelenmesinde, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu bağımsız bölüme el atmanın önlenmesine, toplam 32.349,29 TL ecrimisilin ve 17.500,00 TL tazminat alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davalılardan ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, el atmanın önlenmesine, ecrimisil davasının reddine, 17.500,00 TL tazminat alacağının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, sonrasında davacı tarafın davalılardan ...'nun istinaf başvurusu bulunmadığını belirterek tashih talebinde bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 17.03.2023 tarihli tashih şerhi ile ecrimisile ilişkin hüküm kısmının “ecrimisil davasının davalı ... ... yönünden reddine, davalı ... istinaf başvurusunda bulunmadığından onun yönünden ecrimisil davasının kabulü ile, toplam 32.349,29 TL ecrimisilin davalı ...’ndan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde değiştirilmek suretiyle değişik hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesinde düzenlenmiş olan koşulların bulunmadığı ve hükmün esasını değiştirecek nitelikte tashih şerhi verilemeyeceği hususları gözetilmeksizin tashih şerhi yazılmak suretiyle değişik hüküm kurulması doğru olmadığından, tashih şerhine ilişkin 17.03.2023 tarihli ek kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.