"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 21.10.2022
SAYISI : 2016/66 E., 2018/43 K.
DAVA TARİHİ : 15.05.2013
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2020 tarih, 2018/2367 Esas-2020/3053 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına, 03.02.2021 tarih, 2020/3027 Esas-2021/556 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece 21.10.2022 tarih ek karar ile hükmün tavzihine karar verilmiştir. Mahkemenin tavzih kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; tavzih kararının Dairemizce bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak 15.02.2024 tarihli tavzih ek kararı ile tavzih talebinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın geldisi olan 295 ada 110 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ihbar olunan belediye adına tespit edildiğini ancak bu taşınmazın 1953 yılında tahsis edilen mera tahsis kararı ve krokisinin sınırlarında kaldığını, anılan taşınmazın ifraz edilerek değişik parsellere gittiğini ve imar uygulamasıyla da dava konusu 2132 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 parsel sayılı taşınmazların arsa vasfıyla ...Belediyesi adına kayıtlıyken davalı adına satış suretiyle tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve Hazine adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının taşınmazı tapudan satın aldığını, taşınmazın çevresinde yapılaşma mevcut olduğunu, 4342 sayılı Mera Kanununun 3. maddesi şartlarının oluştuğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 25/04/2014 tarih ve 2013/247Esas, 2014/491 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.06.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 17.12.2015 tarih, 2015/13964 Esas -11715 Karar sayılı ilamıyla ''...Davacının dayandığı 02.02.1953 tarihli ...Semti için verilen mera norm kararında mera hudutları belirtilmiştir. Her ne kadar mera paftası fenni sıhhatı haiz değil ise de zeminde bulunan bu sınırlardan mera hudutlarının belirlenmesi mümkün olabilecektir. Bu yüzden mahkemece mahallinde yeniden keşif yapılarak gerekirse yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişilerdende faydalanılarak konusunda uzman olan üç kişiden oluşan harita mühendisi ve ayrıca ziraatçi bilirkişi ve şehir plancısı aracılığıyla uygulama yapılmalı, mera norm kararındaki sınırlar bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, mera norm kararında belirtilen sınırların dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar ve dava konusu taşınmazların konumu teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilerek denetime elverişli bir rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır...'' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.02.2018 tarih ve 2023/4473 Esas, 2023/4841 Karar sayısı belirtilen kararı ile;
1) ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B1 harf ve rakamı ile gösterilen 440,38 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A1 harf ve rakamı ile gösterilen 341,99 metrekarelik bölümünün, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
2) ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 2 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B2 harf ve rakamı ile gösterilen 416,45 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A1 harf ve rakamı ile gösterilen 133,32 metrekarelik bölümünün 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
3) ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 3 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline, harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B3 harf ve rakamı ile gösterilen 533,62 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A3 harf ve rakamı ile gösterilen 26,52 metrekarelik bölümünün, 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
4) ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince söz konusu taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
C. Hükmün Kesinleşme Süreci
1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı davacı ve davalı vekili tarafından temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapanan) 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2020 tarih, 2018/2367 Esas, 2020/3053 Karar sayılı ilamı ile hükmün '' Onanmasına'' karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine de Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 03.02.2021 tarih, 2020/3027 Esas- 2021/556 Karar sayılı ilamı ile '' Karar Düzeltme Talebinin Reddine'' karar verilmiştir.
3. Hüküm, 03.02.2021 tarihinde kesinleştirilmiştir.
D. Hükmün Kesinleşmesinden Sonraki Süreç
1.Davalı vekili 04.05.2021 tarihli dilekçesi ile ifraz için tapuya başvurulduğunda davalıya verilmesi gereken yerlerin davacıya, davacıya verilmesi gereken yerlerin ise davalıya verildiğini, hükmün bu hali ile tavzih edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu nedenle hatanın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün tavzihi talebinde bulunmuştur.
2. Mahkemenin 21.10.2022 tarihli ek kararı ile ;
1....İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline, harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B1 harf ve rakamı ile gösterilen 341.99 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A1 harf ve rakamı ile gösterilen 440.38 metrekarelik bölümünün, 4342 sayılı Mera Kanununun 10.ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
2. ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 2 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B2 harf ve rakamı ile gösterilen 132.32 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A2 harf ve rakamı ile gösterilen 416.45 metrekarelik bölümünün, 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
3. ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 3 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline, harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda B3 harf ve rakamı ile gösterilen 26.52 metrekarelik bölümünün bu parselden ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın bu ifraz işleminden sonra geriye kalan harita mühendislerinin 05/07/2017 tarihli haritalı raporunda A3 harf ve rakamı ile gösterilen 533.62 metrekarelik bölümünün, 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline,
4. ...İli, Merkez İlçesi, ...Mahallesi 2132 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptaline, 4342 sayılı Mera Kanununun 10. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddeleri gereğince söz konusu taşınmazın mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
E. Tavzih (21.10.2022 tarihli ek karar) Bozma Kararı
Dairemizin 18.10.2023 tarih, 2023/4473 Esas, 2023/4841 Karar sayılı ilamı ile; "1.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelemesi sonucu mahkemenin 13.02.2018 tarihli hükmünün 05.07.2017 tarihli harita bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle kurulduğu ancak hüküm fıkrasının hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükmün tavzih yolu ile düzeltilebileceği kabul edilmelidir. 2.Her ne kadar mahkemece 21.10.2022 tarihli ek karar ile hükmün tavzih edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta ise de 05.07.2017 tarihli ve 20.05.2022 tarihli harita bilirkişi raporları göz önüne alındığında tavzih hükmü de hatalı olmuştur. Şöyle ki, harita bilirkişi raporlarına göre dava konusu 2132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A1) harf (i) ile gösterilen 341.99 metrekarelik bölümü, (A2) harfi ile gösterilen 132.32 metrekarelik bölümü ile (A3) harfi ile gösterilen 26.52 metrekarelik kısmı mera norm kararının dışında olup davalı adına tapuya kayıt ve tesciline; (B1) harfi ile gösterilen 440.38 metrekarelik bölümü, (B2) harfli 416.45 metrekarelik bölümü ile (B3) harfli 533.62 metrekarelik bölümü mera norm kararının içinde olup mera vasfı ile sınırlandırılarak özel siciline kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." ifadelerine yer verilmiştir.
F.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.02.2024 tarihli ek kararı ile; bozma kararı doğrultusunda tavzih talebinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen 15.02.2024 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu ve davada lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, tavzih kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, tavzih kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2.6100 sayılı HMK'nın 304. maddesi gereğince sadece hükümdeki yazı ve hesap hataları mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. HMK'nın 305. maddesinde de hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bir başka anlatımla hükmü değiştirici nitelikte, taraflara tanınan hakları ve yüklenen borçlar değiştirir mahiyette hüküm genişletilemez ve sınırlanamaz (HMK m. 305/2).
3.Başka bir anlatımla hakim kararını verdikten sonra bu kararını değiştiremez. Ancak bazı hallerde hüküm, açık olmayabilir, uygulanmasında bazı tereddütler ortaya çıkabilir ya da birbirine aykırı fıkralar içerebilir. Bu durumda taraflara mahkemeye başvurarak hükmün tavzih edilmesini( açıklığa kavuşturulmasını, açıklanmasını), varsa çelişkinin giderilmesini isteme olanağı tanınmıştır.
4.Mahkeme, tavzih talebini haklı görür ise hükümdeki açık olmayan hal, tereddüt ya da çelişkiyi ortadan kaldırır. Ancak tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılmayacağı gibi genişletilemez ve değiştirilemez. Bu çerçevede hükmün tavzihine karar veren mahkeme, daha önce unuttuğu bir hususu hükme ekleyemez ya da hükmünü düzeltemez. Zira tavzihin amacı, hükümdeki hatanın düzeltilmesi ya da eksik kalan, unutulan talepler hakkında karar verilmesi değildir.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bozma doğrultusunda ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.02.2018 tarihli ve 2016/66 Esas, 2018/43 sayılı kararının hüküm kısmının 1 numaralı bendinin 15.02.2024 tarihli tavzih kararı ile düzeltildiği, temyizen incelenen kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.