Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3139 E. 2024/4436 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sınırdaş parsel malikinin yasal ön alım hakkını kullanıp kullanamayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı parseli üzerindeki yapılaşma nedeniyle hakim kullanımının konut niteliğinde olduğu ve bu sebeple dava konusu parselle arasında tarımsal bütünlük bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/104 E., 2024/215 K.

DAVA TARİHİ : 02.10.2020

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sınırdaş parsel malikine tanınan yasal ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının taşınmazının hakim kullanım durumunun konut niteliğinde olduğundan, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu 261 ada 2 parsel sayılı taşınmaza sınırdaş olan 261 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 16.09.2020 tarihinde 3.000,00 TL karşılığında davalıya satıldığını, müvekkilinin satıştan haberdar olmadığını, 5403 sayılı Kanunun 8/i maddesi gereğince müvekkili davacının satım bedelini ve harçları mahkeme veznesine depo etmek suretiyle ön alım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin ön alım hakkının kaldırıldığını, dava konusu taşınmazın niteliğinin tapuda bağ olarak geçtiğini, dava konusu taşınmazın büyüklüğü, niteliği, verim durumu gibi özellikleri dikkate alınarak tarım arazilerindeki şuf'a ... şartlarının oluşup oluşmadığının ayrıca araştırılması gerektiğini, davacının satıştan haberdar olduğunu, müvekkilinin dava konusu tarlayı 155.000,00 TL'ye satın aldığını, müvekkilinin taşınmaz için satıcıyla anlaştığı bedelin 3.000,00 TL'sini elden nakit verip geriye kalan 152.000,00 TL'yi banka aracılığıyla satıcının hesabına EFT yaptığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli ve 2020/254 Esas, 2022/163 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın satışına ilişkin resmi senedin 16.09.2020 tarihli, satış bedelinin 3.000,00 TL, davalı tarafından ödenen tapu harcının 122,80 TL olduğunu, davalı tarafın daha az harç ve masraf ödemek amacıyla düşük bedel üzerinden taşınmazın alınmasındaki umulan menfaat ile ön alım ... sebebiyle tapuda devir bedeli olarak gösterilen bedelden taşınmazın devri halinde uğrayacağı zarar arasındaki farkın ölçülü olmayacağı; dava konusu taşınmazda davacı tarafın 5403 sayılı Kanunun mülga 8/i-2 fıkrası gereği ön alım ... olması sebebiyle davanın kabulüne, taşınmazın devir bedelinin Ziraat Bankası ...Şubesi tarafından sunulan dekontta belirtilen 153.000,00 TL olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 261 ada 3 parsel sayılı bağ niteliğindeki taşınmazın, davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, karar kesinleştiğinde 153.000,00 TL ön alım bedeli ve 122,80 TL tapu masrafının davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.09.2022 tarihli ve 2022/1627 Esas, 2022/1873 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.12.2023 tarihli ve 2022/6010 Esas, 2023/6333 Karar sayılı ilamında; "...Dava konusu 261 ada 2 parsel ve 261 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar tapuda bağ vasfında olsa da dosyada bulunan Teknik Bilirkişi...ın 08.07.2021 havale tarihli raporuna göre davacının maliki olduğu 261 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bir adet ev, bir adet ahır ve bir adet hangar bulunduğu, davacının taşınmazının hâkim kullanım durumunun konut niteliğinde olduğu, kanun amacının tarımsal faaliyeti ekonomik olarak sürdürmenin mümkün olmadığı asgari tarımsal büyüklüğün altındaki tarımsal arazilerin ön alım yoluyla tek kişide toplanmak suretiyle büyütmeyi hedeflediği anlaşıldığından ve olayda her iki taşınmaz arasında tarımsal bütünlük bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir..." ifadelerine yer verilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu olan taşınmaza sınırdaş olan davacı taşınmazı olan Tokat İli, ...İlçesi,...Köyü, 261 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hakim kullanım durumunun konut niteliğinde olduğu değerlendirilerek dava konusu taşınmaz ile davacı parseli arasında tarımsal bütünlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu yerin kullanım durumunun konut niteliğinde olduğu tespitinin maddi gerçeğe uygun olmadığını ve dava konusu yerin tarımsal amaca haiz bir taşınmaz olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını, davanın kabulü ile tapudaki satış bedeli üzerinden hüküm kurulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sınırdaş parsel malikine tanınan yasal ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 5403 sayılı Kanunun 8/i maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.