Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3190 E. 2025/1782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalıya emaneten devredildiğini iddia ettiği taşınmazların tapu kaydının iptali ve şirket adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazların emaneten devredildiğine ilişkin iddiasını ispatlayamaması ve yemin deliline dayanmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/627 E., 2024/811 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Durağan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/79 E., 2023/158 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; Sinop ili,...... ilçesi, Merkez ......., 3 ada 4 parsel numaralı taşınmazın ...ve ... adına kayıtlı iken, şirket ortaklarından davalı ... adına 22.08.1995 tarihinde satış gösterilmek suretiyle tescil edildiğini, ...nun soyadının öncesinde ...olduğunu ve mahkeme kararı ile soyadını ...... olarak değiştirdiğini, müvekkil şirket yetkililerinin ve davalının taşınmazın eski malikleriyle amca oğulları olduğunu, taşınmazı devredenlerin yaşadığı ekonomik dar boğaz nedeniyle müvekkil şirket ortakları Adem Bilge ...ve .........'dan yardım istediklerini, bunun üzerine davalı ...'ın, müvekkil şirketin emanetçisi olarak bahse konu taşınmaz ile diğer bir kısım taşınmazların tapularını üzerine aldığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı olan 3 ada 4 parsel, 11 ada 143-144-145 parsel numaralı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili şierket adına tesciline karar verilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ileride artırılmak üzere şimdilik 34.235,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın tapu tescil tarihinden 25 yıl sonra açılmasının kötü niyetin göstergesi olduğunu, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, maddi durumunun taşınmazları satın aldığı tarihte iyi olduğunu, ispat yükünün karşı taraf üzerinde olduğunu, davacının davasını ispata yarar hiç bir kayıt sunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.11.2023 tarihli ve 2023/79 Esas, 2023/158 Karar sayılı kararı ile; "Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 2023/1590 Esas, 2023/1740 Karar sayılı kaldırma kararının gerekçesinde; davacının davadaki iddiasını sunduğu delillerle ispat edemediğinin, davacının delil listesinde yemin deliline de dayandığının, ispat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacıya iddia ve talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkınım hatırlatılıp... gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararı sonrası davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere kesin süre verildiği, bu süre içerisinde davacı vekili tarafından beyanda bulunulmadığı gibi 07.11.2023 tarihli celsede de bu hususa ilişkin davacı vekilinin herhangi bir beyan ve talepte bulunmadığı, davacı tarafın iddiasını ispat edemediği..." gerekçesiyle "...davanın reddine..." karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda (III) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2024 tarihli ve 2024/627 Esas, 2024/811 Karar sayılı kararı ile "istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda (IV) numaralı bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Davacı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle;

a.Mahkemece kararın gerekçesinde müvekkilinin tanık delilinin dışında delilin bulunmadığı iddia edilmesine karşın, davalının satışın yapıldığı dönemde aldığı mahkumiyet kararının kesinleştiğini ve kaçak durumda olduğunu, davalının 2008 yılında şartlı tahliye edildiğini, bu durumun aynı zamanda davalının dava konusu taşınmazları satın alabilecek ekonomik imkanının bulunmadığının kanıtı olduğunu,

b.Davalı tarafça bildirilen tanıklarca davalının tanınan bir kişi ve maddi durumunun iyi olduğunun iddia edildiğini ancak davalının taşınmazların bulunduğu Durağan ilçesinden tek bir şahit dahi gösteremediğini, gösterdiği tüm şahitlerin farklı şehirlerden olduğunu, bu durumun da davalının ne derece haksız olduğunu ispatladığını,

c.Davalının emanetçi sıfatı ile kendisine verilen bu gayrimenkulleri iade etmesi gerektiğini,

d.Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesince yemin delili dışında inceleme yapmadığını, eksik inceleme hüküm kurulduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı şirket vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.