"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2448 E., 2024/920 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/799 E., 2023/413 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ...İli, ...ilçesi, 2335 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 43 numaralı bağımsız bölümün sahibi olduğunu, bu taşınmazı oğluna ve davalı gelinine birlikte kullanmaları için tahsis ettiğini, fakat davalının müvekkilinin oğlu ile boşanma aşamasındayken 6284 sayılı yasa uyarınca aldığı evden uzaklaştırma kararı ile müvekkilinin oğlunu haksız olarak evden uzaklaştırdığını, müvekkilinin dairesinde yaklaşık 2 yıldır tek başına haksız bir şekilde kalmaya devam etmekte olduğunu, davalı tarafa taşınmazı müvekkile teslim etmesi için T.C. ...10. Noterliğinin 30.12.2019 tarihli ihtarname gönderdiklerini ileri sürerek davalı tarafından dava konusu taşınmaza yapılan vaki tecacüzün menine, yaklaşık 2 yıllık haksız kullanım nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 28.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazın müvekkili ve davacının oğlu Barış Ülker tarafından 2008 yılında satın alındığını ancak taşınmazın davacı adına tapuya kaydedildiğini, bu nedenle davacının bu davayı açmaya hakkı olmadığını, her ne kadar davalı ve davacının oğlu arasında boşanma davası açılmış ise de taşınmazın ortak konutları olduğunu, oturmaya hakları bulunduğunu, davacının ecrimisil talep edebilmek için müvekkiline önceden gösterdiği rızayı geri alması gerektiğini belirterek davanın reddini, müvekkili hakkında haksız icra takibine başlandığından % 20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini ve T.C. ...2. Aile Mahkemesinin 2019/574 Esas sayılı dosya sonucunun bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "taraf vekillerinin imzasını taşıyan 20.10.2022 tarihli teslim teselüm belgesinin dosyaya sunulduğu ve dava konusu taşınmazın davacı tarafa teslim edildiğinin imza altına alındığı anlaşıldığından müdahalenin meni talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı lehine 6284 sayılı Yasa kapsamında verilen karardaki tedbirin bitiş tarihinin 17.09.2020 olması, dava konusu taşınmazın davacıya iade tarihinin ise 20.10.2020 olduğu dikkate alınarak davaya konu taşınmazın davalı kadına tahsis edildiği, 6284 sayılı Yasanın amacının yanı sıra tedbir kararı verilen süreç içerisinde devlet tarafından koruma altına alınmış kadının, eşi adına kayıtlı olan aile konutunda kalması halinde kira ödeyeceği düşüncesinin korumadan faydalanmaktan çekinme sonucunu doğuracağından ve bunun da kadınların koruma talep etmeleri yönündeki iradeleri önünde bir çekince, korku ve engel oluşturacağından ecrimisil bedelinin koruma kararının kalktığı tarihten sonraki kısım için verilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, 2.200,00 TL'nin 23.07.2020 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın yargılama sırasında tahliye edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince HMK'nun 305/A maddesi gereğince dosyanın ele alınarak ek karar yolu ile de olsa el atmanın önlenmesi talebinin konusuz kalması nedeni ile bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu, davacı tarafından ...10. Noterliğinin 30.12.2019 gün ve 62885 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taşınmazı 1 aylık süre içerisinde tahliye etmesi ve 24.000,00 TL ecrimisil bedeli ödemesi hususunda davalıya yönelik ihtarname tanzim edilip ihtarnamenin 13.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğünden, ihtarnamede belirtilen 1 aylık sürenin dolduğu 13.02.2020 ile tahliyenin gerçekleştiği 20.10.2020 tarihleri arasındaki dönem için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davacının taraf olmadığı aile mahkemesindeki boşanma davasında davalıya verilen sürenin dolması ile tahliye arasındaki dönem için ecrimisil hesabı yapılmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hesaplanan 18.098,00 TL ecrimisil bedelinin 23.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı lehine 6284 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda verilen tahsis kararına üstünlük tanımasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtarın davalı tarafa tebliğ tarihi olan 13.01.2020 itibariyle konutu kullanmadan men koşulunun gerçekleştiğini, davalının bilirkişi tarafından belirlenen ecrimisil tazminatının tamamını ödemesi gerektiğini, çekişmeli taşınmaz davalı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılmış ise de kayıt maliki davacı ile davalı (ve eşi) arasında hukuki ilişki kurulmadığından bu hususun davacıyı bağlamayacağını
ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmaz için edinilmiş mal rejimi kapsamında tasfiyenin sağlanması için ...2. Aile Mahkemesinin 2019/574 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın halen derdest olduğunu, dava konusu taşınmazın gerçek malikinin müvekkili olduğunu, aksinin düşünülmesi halinde dahi müvekkilinin mahkeme kararı doğrultusunda usul ve yasaya uygun olarak müşterek konutu kullandığını, haksız işgalin söz konusu olmadığını, taşınmazın davacının muvafakatı ile davalı ve eşine tahsis edildiğini, davacı tarafça 30.12.2019 tarihinde ihtar gönderilerek taşınmazın kullanımına dair muvafakatın geri alındığı bildirildiğinden ancak bu tarihten itibaren ecrimisil bedeli istenebileceğini, davanın müvekkili aleyhine başlatılan ...18. İcra Müdürlüğünün 2020/2135 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali için açıldığını, bu nedenle İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali talep edilmesi gerekirken, icra takibine konu olmayan hususları da ihtiva eder şekilde itirazın iptali davası açılmış olması nedeniyle davanın usul hükümleri uyarınca reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.
Davacının temyizi yönünden;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 27.193,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Davalının temyizi yönünden;
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Davalı yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.