Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3337 E. 2024/5524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi davasında, davacının ıslah dilekçesiyle talebini terditli hale getirmesine rağmen mahkemenin yalnızca el atmanın önlenmesi yönünde hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesiyle talebini, öncelikle el atmanın önlenmesi, bu talep kabul görmezse tazminat istemiyle terditli hale getirdiği ve mahkemenin de öncelikli talep olan el atmanın önlenmesi yönünde hüküm kurduğu gözetilerek, önceki bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/253 E., 2023/16 K.

İHBAR OLUNAN : İhbar Olunan Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN: Davacı vekili

Taraflar arasındaki zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.04.2024 gün ve 2024/880 Esas ve 2024/2018 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Antalya ili... ilçesi,... Mahallesi, ...Sokak, No:37 adresinde, 27943 ada, 55 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı 260 m² arsa içerisindeki ev ve arazinin zilyetliğini davadışı...'den devraldığını, vergilerini ödediğini, dava konusu taşınmazın 2004 yılında sahte zilyetlik devir senedi ile davadışı ... ... ... isimli kişiye devredildiğini, davacının bundan haberdar olması üzerine ... ... ...'nın yeniden zilyetliği davacıya devrettiğini, bu süreçte Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma neticesinde Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesine açılan davada davadışı ... hakkında cezalandırma kararı verildiğini, davacının bu zaman zarfında emlak vergilerini ödemeye devam ettiğini, zaman zaman da yurtdışına gidip geldiğini, ancak en son davalının taşınmazı kullanmaya başladığını öğrenince iş bu davayı açmak zorunda kaldığını ileri sürerek; davalının taşınmaz zilyetliğine yönelik müdahalesinin sona erdirilmesini, zilyetliğinin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; orman sınırları dışına çıkan yerlerde yabancı uyruklu kişilerin herhangi bir hak iddiasında bulunamayacaklarını, yabancıların tapu kanununca yasaklanan yerlerde de taşınmaz mal edinemeyeceklerini, davacının tapusuz taşınmazın zilyetliğini hiçbir zaman devralmadığını, davalının ise burayı 21.03.2014 tarihli zilyetlik devir senedi ile devraldığını, davacının davadışı ... ... ... aleyhine müdahalenin men'i davası açmadığını, kullanımını engellemediğini, taşınmaz için yapılan masraflara ve tadilat bedellerine ilişkin faturaların bulunduğunu, taşınmazın davalının ikameti olduğunu, araziyi fiilen kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Dava konusu 55 parselin orman vasfı ile Hazine adına tescilli olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı yapının davacıya ait olduğu, dava dışı ... ... ...'nın 21.03.2014 tarihli zilyetlik devir sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğini davalıya devrettiği, ... ... ...'ya ise devrin dava dışı ... tarafından 13.12.2004 tarihli devir belgesi ile yapılmış olduğu, bu devrin davacının imzası taklit edilerek başka bir ifade ile sahte imza ile ... tarafından gerçekleştirilmiş olduğu, Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 13.12.2004 tarihli devir sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı, ...'in imzayı kendisinin attığını bildirdiğinin sabit olduğu, davacının tüm bu devirlerin öncesinde 05.05.1994 tarihli devir sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğini devraldığı, 13.12.2004 tarihli devir belgesindeki imzanın davacıya ait olmayıp sahte olduğu, bu nedenle davalının da zilyetliği devrinin yolsuz olarak kabulü gerektiği" gerekçesiyle; "...Davanın kabulüne, 55 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan fen bilirkişisi A. Serkan Körbay imzalı rapora ekli krokide "A" harfi ile gösterilen 1230 metrekare yüzölçümlü alan içerisinde bulunan 112 metrekarelik eve davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine..." karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 15.04.2024 gün ve 2024/880 Esas ve 2024/2018 Karar sayılı ilâmı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; eldeki dava ve önceki ceza davalarının da kapsamı itibariyle davanın zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi istemine yönelik olduğunun sabit olduğunu, harçların da bu kapsamda yatırıldığını, yine bu doğrultuda 09.01.2013 tarihli celsede, talep sonucunun açıklattırılmasına yönelik beyanlarının alındığını, celsede 09.01.2023 tarihli dilekçenin "davanın tam ıslahına" yönelik olup olmadığının hakim tarafından sorulması üzerine; davacı vekili olarak cevaben "Tam ıslah değildir, öncelikli talep müdahalenin men'idir, kabul görmez ise tazminata yöneliktir, davamızı terditli hale getirdik." yönünde beyanda bulunup talep sonucunu bu şekilde açıkladıklarını, hükmün onanması gerekirken bozulmasının hatalı olduğunu belirterek; bozma kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

Karar düzeltme istemi üzerine yapılan incelemede; 09.01.2023 tarihinde davacı vekilince davanın ıslahına yönelik dilekçe sunulması üzerine aynı gün yapılan son celsede, "Davacı vekilinden bugün itibariyle sunulan dilekçenin 6100 sayılı HMK. kapsamında davanın tam ıslahına ilişkin mi olduğunun görülen lüzum sebebiyle sorulması üzerine; davacı vekilince cevaben; "Davanın tam ıslahı dilekçesi değildir, öncelikli talebimiz tecavüzün önlenmesi ve müdahalenin menidir, müdahalenin men'i talebimizin kabul görmemesi halinde, zararın tazminine yöneliktir, aslında davamızın terditli hale getirmiş bulunmaktayız." yönünde açıklayıcı beyanda bulunulmuş olup 6100 sayılı HMK. 194. maddesinde düzenlenen davayı somutlaştırma yükümlülüğü kapsamında talep sonucunun bu şekilde açıklandığı, mahkemece de öncelikli olan elatmanın önlenmesi istemi yönünden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

Hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün onanması gerekirken maddi hata sonucu bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 15.04.2024 gün ve 2024/880 Esas ve 2024/2018 Karar sayılı bozma ilâmının kaldırılarak mahkeme kararının anılan nedenlerle onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 15.04.2024 gün ve 2024/880 Esas ve 2024/2018 Karar sayılı BOZMA ilâmının KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkeme kararının ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.