"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/92 E., 2024/8 K.
DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVA TARİHİ : 27.01.2016
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasında görülen mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 14. (Kapatılan) Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin annesi ...'ın 80 yaşında Alzheimer hastası ve bakıma muhtaç olduğunu, müvekkilinin ablası davalı ...'in, annesine bakması karşılığında 06.03.2014 tarihinde ... 5. Noterliğinde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesini imzaladığını, sözleşme uyarınca davacının annesinin mirasından ivazsız olarak feragat ettiğini, sözleşme imzalandıktan sonra davalı ...'in verdiği taahhütleri yerine getirmediğini, müvekkilinin iradesinin sakatlandığını belirterek, mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin HMK hükümlerine uygun düzenlendiğini, 6098 sayılı TBK'nın 39 uncu maddesi hükmüne göre bir yıllık sürenin geçirilmiş olduğunu, öncelikle davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli ve 2016/45 Esas, 2016/344 Karar sayılı kararı ile, irade fesadının 26.12.2014 tarihinde öğrenilmiş olduğu, bir yıllık hak düşürücü süre dolmadan davanın açılması gerekeceği, davacının 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ilk davanın açılış tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında bir yıllık sürenin geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli ve 2016/45 Esas, 2016/344 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı taraf temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 07.12.2020 tarihli ve 2016/18207 Esas, 2020/8130 Karar sayılı ilâmında; davacı tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/678 Esas sayılı dava dosyası eldeki dava ile aynı hukuksal nedene dayalı olarak 26.12.2014 tarihinde açıldığı, mahkemece 15.09.2015 tarihinde davanın hasım eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verildiği, eldeki davanın ise 27.01.2016 tarihinde TBK'nın 158 inci maddesi kapsamında altmış günlük ek süre içerisinde yeniden açılmış olduğu anlaşıldığından hak düşürücü sürenin geçirilmediği, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.05.2015 tarihli ve 2014/1602 Esas, 2015/611 Karar sayılı ilamı ile davalı ...’ın kısıtlanmasına, kızı diğer davalı ...’in vasi olarak atanmasına karar verildiği, davalılar arasında menfaat çatışması bulunması nedeniyle davalı ...’a kayyım tayini gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının irade sakatlığını ispat eder delil sunamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının mirastan feragat sözleşmesi ile lehine feragat ettiği ablası ...'in feragate konu hiçbir vaadini yerine getirmemesi üzerine iradesinin sakatlandığını, bu anlaşmaya rağmen davalı ...'in annesine bakmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 528 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen davada Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı davacıdan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
HUMK'nun 440/III- 1 inci bendi gereğince ilama karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.