Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3433 E. 2024/5385 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında maliki kim olduğu anlaşılamayan taşınmazın davacıya tescili talebiyle açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararında belirtilen hususlar ve tapu kayıtları değerlendirilerek, davalıya ait olduğu anlaşılan taşınmazın davacıya tesciline ilişkin talebin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/2 E., 2024/50 K.

DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.

FER'Î MÜDAHİL : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 01.01.2007

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 257 ada 2 parsel (eski 3453 parsel) sayılı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, oysaki tapu kaydında ¼ hissesinin "..." isimli kişi adına da kayıtlı görüldüğünü, böyle bir kişi olmadığını veya varsa bile bu kişinin hakkının bulunmadığını belirterek; öncelikle bu kişinin tespit edilmesini, böyle bir kişinin bulunmadığının tespiti halinde "..." adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediyesi cevap dilekçesinde; "..." isimli kimsenin gerçekte var olup kadastro mahkemesindeki davanında tarafı olduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tapuda isim tahsisi istemiyle açılan davanın Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yönetilmesi gerektiğini, dava dilekçesi içeriğine bakıldığında davanın tapu iptali ve tescil istemli olup tapu iptal ve tescile yönelik koşulların ise oluşmadığını belirterek; davanın reddini istemiştir.

3.Yargılama sırasında, ...'u temsil etmek üzere İstanbul Defterdarı kayyım olarak atanmıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.05.2022 tarih, 2017/323 Esas, 2022/68 Karar sayılı ilamında; "...tapu kütüğünde adı geçen "..." un kim olduğunun herhangi bir şekilde anlaşılamadığı ve mirasçılarınında bulunamadığı..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile 71 ada 1 parsel maliki "..." adına kayıtlı 1/4 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 11.05.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.03.2023 tarihli, 2022/6271 Esas, 2023/1265 Karar sayılı ilamı ile "davaya konu parselin evveliyatı 3453 sayılı parselin tapulama tutanağının incelenmesinden, taşınmazın, revizyon gören 17.06.1935 tarih ve 338 numaralı tapu kaydına istinaden ¼ payının tespitinin yapıldığı, tespit yapılırken ¼ tespit malikinin "... oğlu ...'nın kayınvalidesi" "..." olduğunun belirtildiği, daha sonra Silivri Kadastro Mahkemesi'nin 1995/39 Esas, 1996/7 Karar sayılı kararına kadastro tutanakları hükme esas alınarak, 3453 sayılı parselin ¼ payının "... oğlu ...'nın kayınvalidesi ..." adına tesciline karar verildiği ve "..."un ölü olduğunun belirtildiği, "..." isminin sehven "..." olarak hükme yazıldığı, nüfus kayıtlarında...isimli kişinin "..." isminde bir kızı olup ...'nın eşinin isminin ise ... olup ...'nın baba isminin ise "..." olduğu, dolayısıyla kadastro tutanaklarındaki "... oğlu ...'nın kayınvalidesi ..." nitelemesinin tespit maliki "..."i ve kayıt maliki "..."u işaret ettiği, "..." ile "..." un ise aynı kişi oldukları anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde;

1. Kararın hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu,

2. Davalıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 713/2 fıkrasında yer alan “.. maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan..” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1-2 fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Olağanüstü zamanaşımı” başlıklı 713 üncü maddesi şöyledir:

“Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (…) hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.