"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/337 E., 2024/82 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 12.01.2017
KARAR : Davanın reddine
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi tarafından 1979 yılında haricen satın alınarak o tarihten beri önce murisleri sonra müvekkilleri tarafından zilyet olunan taşınmazın maliklerinden ...’in 1953, ... Işık’ın ise 1987 yılında öldüğünü, müvekkillerinin eklemeli zilyetlikle taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 30 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini ileri sürerek ... Işık ve ...'in dava konusu 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının TMK'nın 713. maddesinin 2. fıkrası gereğince iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili, cevap dilekçesinde; TMK’nın 713/2 madde hükmünde düzenlenen ölüm ibaresinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini, dava konusu taşınmazın 2009 yılında imar uygulaması sonucu oluştuğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. YARGILAMA AŞAMALARI
1. Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.06.2019 tarihli ve 2017/11 Esas, 2019/169 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile "Bodrum ilçesi, Güvercinlik Mahallesi, 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazda, ... kızı ... ve ... Işık adına kayıtlı hisselerin tapu kaydının iptali ile, davacılar adına, ... Barka'nın Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1985/247-208 E-K sayılı ve 14.08.1985 tarihli veraset ilamında belirlenen payları oranında tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili tarafından hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 12.11.2020 tarihli ve 2020/99 Esas, 2020/891 Karar sayılı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerinde Dairemizin 28.06.2022 tarihli ve 2021/4724 Esas, 2022/4550 Karar sayılı kararında; "...dava konusu taşınmazın imar uygulamasından önce 1 parsel sayılı taşınmaz olduğu, taşınmazın 1961 yılında tapulama sonucu çok sayıda paydaş adına tescil edildiği, davanın ise yalnız Hatice ve ...’nın paylarına yönelik olduğu, kayıt malikleri arasında fiili bir taksimin bulunmadığı ve davacılar tarafından kullanılan yerlerin de fiili taksim sonucunda iptali istenen paylara özgülenmediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş olup Mahkemece bozma kararına uyulduğu anlaşılmıştır.
2. Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 28.03.2024 tarihli ve 2022/337 Esas, 2024/82 Karar sayılı kararında belirtilen "...dava konusu taşınmazın kayıt malikleri arasında fiili taksimin bulunmadığı ve davacılar tarafından kullanılan yerlerin de fiili taksim sonucunda iptali istenen paylara özgülenmediği, bu durumda davacılar tarafından rastgele kullanılan bir miktar yerin davalılar adına kayıtlı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu doğrultuda Yargıtay bozma ilamı gereğince davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, davalıların eldeki davada yasal hasım durumunda olduklarından davanın mahiyeti gereği davalılar lehine vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili,
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
2. Taraf teşkilinin sağlanmadığını,
3. Taşınmazın 1979 yılından bu yana eklemeli zilyetlik yoluyla kullanıldığını,
4. Davalıların dava konusu taşınmazda zilyet olmadıklarını,
5. Davalıların taşınmazın maliki olduklarını imar uygulaması ile öğrendiklerini,
6. TMK’nın 713. maddesinde taşınmazın paydaşlar arasında taksiminin ve özgülenmesinin yapılmış olmasının gerektiği yönünde bir koşuldan bahsedilmediğini,
7. Ayrıca dava dışı 1522 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak aynı nitelikteki başka bir yargılamaya ilişkin mahkemece kabul kararının verildiğini, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından payın bölünebilir veya özgülenebilir olması vs. gibi hususların incelenmediğini,
8. İki yargılama arasında çelişkinin bulunduğunu,
9. Söz konusu durumun hukuki güvenlik ilkesini zedelediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 hükmündeki ölüm hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.