"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/432 E., 2021/945 K.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenin sözlü açıklaması dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu 278/6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı ... ve ...'a ait binaların olduğunu, taşınmazda pay sahibi olan ... tarafından payının 30.05.2012 tarihinde ...İnşaat'a satıldığını, arsa üzerinde ...'in binası olması nedeniyle davalı ....... İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ile davacılar... ve ... arasında 01.06.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, yapılan sözleşme ile taşınmaz üzerine yapılacak binada ...'in hakkına karşılık kardeşleri ... ve...'e birer dairenin verileceğinin kararlaştırıldığını, ancak taşınmazın davalı ... tarafından muvazaalı olarak satın alındığını ileri sürerek sözleşme gereği davacılara taahhüt edilen dairelerin tapu kayıtları nispetinde iptali ile davacılar ... ve ... adına tescilini, bu istemin kabul edilmemesi hâlinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile ... ve ... adına 10.000,00'er TL tazminatın yasal faizi ile birlikte alınmasını talep etmiş; yargılama sırasında tapu iptali ve tescil talepleri yönünden harcın tamamlanamayacağını, bu nedenle tescil taleplerinden vazgeçtiklerini, davaya talep attırmadan alacak davası olarak devam edilmesini istemiştir.
Davacılar vekili tarafından 04.12.2018 tarihli duruşmada davalı ... yönünden davadan feragat edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili; muvazaa veya mal kaçırma amacının bulunmadığını, satış bedelinin masrafların düşük çıkması amacıyla resmî senetteki gibi gösterildiğini, 405.000,00 TL olan satış bedelinin davalı Şirkete ödendiğini, ödemelerin tamamının yazılı belgeye dayandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2....İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili; 01.06.2012 tarihli adi yazılı belgenin davacılar ile yapılmadığını, davalı ... ile yapıldığını, ancak temel alınan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilememesi üzerine feshedildiğini, davacılar ile hiçbir zaman görüşülmediğini, tek muhatabının ...olduğunu, ...'in hakkı olan dairelerin davacılara verileceğinin kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ...; taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalı Şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, ancak nakit para ihtiyacı nedeni ile dairelerin satılacağının duyulması üzerine davacılar tarafından borçlar ödenmek koşulu ile müteahhit ile 01.06.2012 tarihli sözleşmenin imzalandığını, hakkına karşılık davacılara iki daire verilmesinin kararlaştırıldığını, davacılar tarafından ödeme yapılmaması üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilerek taşınmazın davalı şirkete satıldığını, davacılar tarafından bedel ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2015 tarihli kararı ile; davacıların açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının vazgeçme sebebi ile reddine, şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 31.03.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 11.10.2016 tarihli ilâmında; davalı yüklenici ...İnş. Ltd. Şti'nin davalı arsa sahibi ile yapmış olduğu 03.04.2012 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve 28.05.2012 tarihli kat karşılığı inşaat tadil sözleşmesi ile kendisine düşen bağımsız bölümlerin alacağın temliki hükümlerine göre davacı tüketicilere 01.06.2012 tarihli sözleşmeler ile devredilmiş olduğu, tazminat isteğinde bulunulduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi hâlde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasının yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tapu iptali ve tescil talebinden davacılar tarafından feragat edildiği, davalı ... bakımından davadan feragat edildiği, incelenen tapu kayıtlarından, tazminat talep eden davacı ... ve ...'in evveliyatta taşınmazda hiçbir zaman malik bulunmadıkları, 01.06.2012 tarihli adi yazılı belgenin geçerli bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği, davacılar tarafından davalı ... ile diğer davalı Şirketin danışıklı hareket ettikleri ve muvazaalı işlemlerde bulunduklarının ispat edilemediği, kaldı ki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yeni bir inşaat yapılmadığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve tadil sözleşmesinde davacıların isminin bulunmadığı ve davacılar lehine bir taahhüde yer verilmediği gerekçeleriyle davalı ... mirasçılarına karşı açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların tapu iptali ve tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, davacılar terditli talebi olan tazminat isteminin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde özetle; eksik incelemede bulunularak tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, tazminat taleplerinin 01.06.2012 tarihli sözleşmeye dayandığını, bu sözleşmenin alacağın temliki niteliğinde olup yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğunu, resmî şekil şartının aranmayacağını, muvazaalı şatış iddiasının Mahkemece değerlendirilmediğini, tanık dinletme taleplerinin Mahkemece reddedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil, terditli tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kununu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
HUMK 440/ III-2 bendi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.