Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3608 E. 2024/5181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının daha sonraki bir tarihte tapuda paylı mülkiyet tesis ettirmesi nedeniyle sözleşmeden döndüğünün kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların miras taksim sözleşmesi ile taşınmaz devrine ilişkin anlaşmalarının geçerli olduğu, davacı mirasçının daha sonraki tarihte tapuda paylı mülkiyet tesis ettirmesinin bu sözleşmeden dönme iradesini göstermediği ve sözleşmenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/591 E., 2022/1138 K.

DAVACILAR : ... vekili Avukat ..., ...

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ..., ... vd.

DAVA TARİHİ : 13.03.2017

KARAR : Esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/86 E., 2021/531 K.

Taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar ...'e vekaleten kendisine asaleten ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ...'e vekaleten kendisine asaleten ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro tespiti ile kök muris ... Natik’ten gelen taşınmazların vasiyetçi muris ... ... ile davacı ve davalılar adına tescil gördüğünü, tescil gören bu taşınmazlardan 177 ve 178 parsellerin 1982 yılında hissedarlarla yapılan taksim sözleşmesi ile vasiyetçi muris ... ...’a bırakıldığını, muris ... ...’ın ise ...Noterliğinin 28.11.2002 tarihli vasiyetnamesi ile davacıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin tenfizi dosyasında taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açmak üzere kendilerine süre verildiğini belirterek ...Noterliğinin 17.06.1982 tarihli taksim sözleşmesi uyarınca 177 ve 178 parsellerde (yeni 113 ada 72 ve 77 parseller) davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ... vd. vekili cevap dilekçesinde; hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazları olduğunu, davacı tarafından bizzat rızası ve oluru ile 07.01.2011 tarihinde tapuda işlem yapıldığını, davacı ...'in de imzaladığını, kesinleşmiş tapu kayıtlarının esas alınması gerektiğini, vasiyet incelendiğinde noterde yapılan sözleşme şartlarına uygunluk ve kullanımla ilgili şarta bağlı olduğunun görüleceğini, davalı tarafın noter sözleşmesinde geçen şartlara uymadığından ve paylaşıma aykırı davrandığından vasiyet şartlarının oluşmadığını, davacı ve davalılar arasında noter sözleşmesine uyulmaması ve şartların yerine getirilmemesi nedeni ile ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/289 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkeme kararı ile sözleşmenin yerine getirilmesinin sağlandığını, 1963 yılında ölen ...'dan miras kalan 177-178 parsellerin Medeni Kanunu'na göre 1/4 hissesinin ... ...'a ait olduğunu, sadece kendi hissesini vasiyet edebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde; muris annesinin, davacının annesi ... ...'ın mirasçısı olmadığını, davanın kendisi ile bir ilgisinin bulunmadığını, davalı olarak görünmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, vekalet ücreti ve yargılama giderini kabul etmediğini bildirmiş, 15.06.2021 tarihli celsede ise davayı kabul ettiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında ...Noterliğinin 17/06/1982 tarih ve 5848 yevmiye No.lu miras taksim sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeye göre 113 ada 72 (eski 177) ve 77 (eski 178) parsel sayılı taşınmazların ... ...' a taksim edildiği, sözleşme tarihinde davaya konu yerin muris adına kayıtlı olduğu, bu itibarla sözleşme tarihinde elbirliği mülkiyetinin mevcut olduğu, sözleşme tarihinden sonra davacının da katılımıyla 07.01.2011 tarih ve 61 yevmiye numaralı resmi akit ile davaya konu taşınmazların intikal gördüğü ve intikal sonucu pay sahibi olduğu, tapuda yapılan bu işlem ile Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre davacının 17.06.1982 tarihli sözleşmeden döndüğü, bu durumda miras taksim sözleşmesinin bozulduğu ve artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybetmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları ...'e vekaleten kendisine asaleten Avukat ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Kararın gerekçesinde 2011 tarihinde tüm mirasçıların katılımı ile tapuda işlem yapılarak müşterek mülkiyete dönüştürülmesinin esas olmasına rağmen davaya konu parsellerin (177-178 parsel) iştirak halini koruduğunu, yani fiilen ve tapu sicilinde müşterek mülkiyete dönüştürülmediğini, taksim sözleşmesinden dönülüp dönülmediğinin değerlendirilmediğini, gayrimenkuller üzerinde sağ kalan eş dahil tüm mirasçıların hissesi göründüğünü ve mirasçıların 177 ve 178 parseller dışındaki taşınmazları fiili olarak halen kullanmaya devam ettiklerini, sözleşme hükümlerine uyulduğunu, satışları kolaylaştırmak amacıyla paylı mülkiyete geçildiğini, bir kısım mirasçıların taksim sözleşmesinde kendilerine ayrılan kısımları üçüncü şahıslara sattığını, her davanın açıldığı tarihteki tespit edilen hukuki duruma ve maddi gerçeklere göre karara bağlanacağını, bu nedenle davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakalara göre tahkikat yapılması gerektiğini, gerekçede Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/10536 Esas - 2018/14436 Karar sayılı kararının hatalı yorumlandığını, Yargıtayın kararına konu olan olayda taksime konu taşınmaz da dahil tüm taşınmazların iştirak halinden müşterek mülkiyete dönüştürüldüğünü, oysa ki somut olayda dava konusu taşınmazların iştirak halini koruduklarını belirterek hükmün kaldırılmasını istemiş, ek beyanda ise, taksim sözleşmesinden dönme iradesinin olmadığını belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tedavüllü tapu kayıtlarına göre 07.01.2011 tarihinde ... ... mirasçıları arasındaki iştirak çözülerek intikal yaptırıldığı, Yargıtay içtihatları doğrultusunda tüm mirasçıların katılımı ile imzalanan 17.06.1982 tarihli miras taksim sözleşmesi geçerli ise de sözleşme tarihinden sonra yapılan 07.01.2011 tarihli intikal işlemiyle taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak tüm mirasçılar adına tescil edildiğinden miras taksim sözleşmesinden dönüldüğü gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları ...'e vekaleten kendisine asaleten Avukat ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

İstinaf kararında emsal gösterilen karar ile somut olayın farklılık arz ettiğini, kök muristen gelen gayrimenkullerin kadastro tespiti ile mirasçılar eş ... ile diğer 10 çocuk adına intikal ettiğini, bu kişilerin de taşınmazlar hakkında taksim sözleşmesi imzaladıklarını, her bir taşınmazda tarafların malik olarak kalmaya devam ettiklerini, ancak sözleşme uyarınca fiili kullanım olduğunu, bir kısım hissedarların paylarını sattıklarını ancak tapuda devir yapamadıklarını, muris ...’ye ait bir kısım taşınmazlardaki iştirakın çözülmesine ilişkin ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/346 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazlardaki iştirakin çözülmesine itiraz ettiklerini, somut olaydaki intikalde taksim sözleşmesinden dönme iradesi olmadığını, bu yönde yapılan değerlendirmenin isabetli olmadığını, intikalin vasiyet borçlularının borçlarını ifaya yönelik yapıldığını, murisin tüm mirasçılarının katıldığı bir intikal bulunmadığını, taksim sözleşmesinin konusunun ... Natik’ten gelen taşınmazlar olduğunu, ... ... taşınmazları olmadığını, yapılan devir ve kullanımların TMK'nın 676 ncı madde kapsamında kaldığını, karardaki emsal kararın somut olayla örtüşmediğini belirterek bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 676 ncı maddesi (743 sayılı Kanun’un 611 inci maddesi).

3. Değerlendirme

Somut olayda, davacı ...Noterliğinin 17.06.1982 tarihli taksim sözleşmesi uyarınca dava konusu 177 ve 178 parsel sayılı taşınmazların murisi ... ...’a bırakıldığını, murisin ise ...Noterliğinin 28.11.2002 tarihli vasiyetnamesi ile kendisine vasiyet ettiğini belirterek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile muris ... ... adına tescilini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince sözleşme tarihinden sonra davacının da katılımıyla 07.01.2011 tarihli resmi akit ile davaya konu taşınmazların intikal görerek paylı mülkiyete dönüştüğü, bu nedenle taksim sözleşmesinden dönüldüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, istinaf itirazlarının ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmıştır.

Dosya kapsamına getirtilen tapu kayıtları ile kadastro tutanakları incelendiğinde; dava konusu taşınmazlarda 1967 yılında muris ......... adına kadastro tespiti yapıldığı, tespite itiraz üzerine komisyonca yapılan inceleme sonucunda itirazların reddine karar verildiği ve taşınmazların muris ... Natik’in mirasçılık belgesi uyarınca mirasçıları adına 1971 ve 1973 tarihlerinde paylı mülkiyet şeklinde tescil edildiği, davacı murisi ... ...’a 10/40 pay isabet ettiği anlaşılmıştır. ... ...’a isabet eden bu payda ise davacının da aralarında bulunduğu mirasçıları 07.01.2011 tarihli intikal işlemi ile paylı mülkiyet tesis ettirmiştir. Taraflar arasında 17.06.1982 tarihinde düzenlenen miras taksim sözleşmesi sırasında taşınmazlar paylı mülkiyete tabi ise de, noterde resmi şekilde yapılan ve tüm mirasçıların katıldığı taşınmaz devrine ilişkin taksim sözleşmesi geçerli olup bu doğrultuda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, Dairemizin mahalline iade kararı ile getirttiği, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/289 Esas ve 2012/185 Karar sayılı dosyası incelendiğinde de, ......mirasçılarından bir kısmı (... vd.) tarafından yine davamız konusu ...Noterliğinin 17.06.1982 tarihli taksim sözleşmesi uyarınca kendilerine isabet eden taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda 07.01.2011 tarihli intikal işlemi ile taksim sözleşmesinden dönüldüğünü söyleme imkanı bulunmamaktadır. Hükmün tüm bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.