"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1427 E., 2023/326 K.
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 17.09.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/592 E., 2021/119 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu 90685 ada 2 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının taşınmaz üzerine yapı yapmak suretiyle işgal ettiğini ve ihtarnameye rağmen müdahalenin sonlandırılmadığını belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisile kararı verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerinde vekil edeni tarafından 1970’li yıllarda gecekondu yapıldığını, belediye tarafından tapu tahsis belgesi verildiğini, gecekondunun meşru bir yapı haline 2981 sayılı Yasa ile geldiğini, yıkılması halinde yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini, tapu kaydının verilmesi için Ankara 6. İdare Mahkemesinde iptal davası açıldığını, tapu kaydının verilmemesi veya yapı bedelinin ödenmesi koşulu ile yıkıma karar verilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; iddia sabit görülerek el atmanın önlenmesine, dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık dönem için davacıların paylarına karşılık toplam 11.280,63 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu arsa ve binanın 50 yıla yakın bir süredir kullanıldığını, vergilerinin ödendiğini, tapu tahsis belgesi verilmesine rağmen tapunun verilmemesinin doğru olmadığını, dava konusu binanın iyi niyetli inşa edildiğini, binanın arsaya kattığı değerin açık olduğunu, söz konusu bedelin davalıya ödenmesi gerektiğini, ecrimisil talebi dayanaksız olup 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, ecrimisilin yanlış hesaplandığını, arsa değeri yüksek belirlendiği gibi yapı değerinin de düşük tespit edildiğini, harç ve yargılama giderinin de arsa bedeli ve ecrimisil miktarı toplamı üzerinden hesaplanmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların dava konusu 90685 ada 2 parsel sayılı taşınmazda payları oranında malik olduğu, TMK’nın 693 üncü maddesinin birinci fıkrası, 701 inci maddesinin son fıkrası ve 702 nci maddesinin son fıkrasına göre mutlak el atmanın önlenmesi davasını açabilecekleri, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalıya verilen tapu tahsis belgesinin devamında hakka dayalı olarak kullanımı olmadığı belirlenerek tapu verilmesi isteğinin reddedildiği, iptal davasının derecattan geçerek kesinleştiği, davalının 2891 sayılı Yasadan yararlanamayacağının kesinleşen mahkeme ilamı ile ortaya çıktığı, Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşen ilama göre davalının hak sahibi olmadığı, taşınmazı kullanmasının haklı bir nedene dayanmadığının açıklık kazandığı, bu nedenle yapı bedelinin kendisine ödenmesi gerektiği savunmasına itibar edilemeyeceği, uzman bilirkişiler eşliğinde yapılan keşif sonucu temin edilen raporla davacıların paydaşı olduğu, çaplı taşınmaza davalının gecekondu ve müştemilat yapmak suretiyle haksız müdahale ettiği belirlenerek el atmanın önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi süresi içinde yöntemine uygun şekilde zaman aşımı def’inde bulunmadığı gözetilerek dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık dönem için bilimsel verilere uygun, denetime açık ve hükme esas almaya elverişli rapor ile davacıların payına isabet eden ecrimisilin tahsiline karar verilmiş olmasında, dava tarihi itibariyle davacıların payına isabet eden arz, üzerindeki yapı ve kabul kapsamına alınan ecrimisil toplamının dava değeri olarak belirlenmesinde, bu değer üzerinden harç ve vekâlet ücreti hesaplanmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi, dosya kapsamındaki beyanlar ve istinaf sebeplerine benzer gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 683 üncü ve 995 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.