Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3676 E. 2024/4843 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında mirasbırakanın terekesine karşı açılan davada tüm mirasçıların davaya dahil edilmemesi nedeniyle usul eksikliği bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın terekesine karşı açılan davalarda, terekedeki tüm mirasçıların davaya dahil edilmesi veya muvafakatlerinin alınması gerektiği, aksi halde terekeye temsilci atanması gerektiği, bu hususa dikkat edilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulmasının usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/63 E., 2014/417 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ... vd.

DAVA TARİHİ : 02.04.2013

KARAR : Tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine

Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; 24.04.1968 ve 27.12.1963 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile vaat borçlusu ...'nın vaat alacaklısı ...'ye 603 ve 117 parsel sayılı taşınmazları satmayı vadettiğini, satış bedelinin ödenmesine rağmen tapunun devredilmediğini belirterek, söz konusu taşınmazların ... mirasçıları adına tesciline, mümkün olmaması halinde satış bedelinin mirasçılarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde; davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne ve kısmen reddine, mirasbırakan ...'nin davacılar dışındaki mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yanılgılı değerlendirmeyle karar verildiğini ifade ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 599 uncu, 640 ıncı, 701 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

TMK’nın 599 uncu maddesi hükmü uyarınca miras, mirasbırakanın ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibarı ile hak sahibi olurlar. Aynı Kanun’un 640 ıncı maddesi hükmü gereğince birden çok mirasçının bulunması halinde mirasın intikaliyle paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Yine aynı Kanunun 701 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin ... ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır. Bu yasal düzenlemelere göre miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir.

Mirasbırakanın mülkiyet hakkına dayanılan ve terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğindeki davalar dışında terekeye karşı üçüncü kişi konumundaki kişiler aleyhine açılacak ve malvarlığının terekeye döndürülmesi istemini içeren davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği tartışmasızdır.

Somut olayda; davacı taraf, eldeki davayı mirasbırakan ... Yalınız terekesi adına açmış olduğundan, öncelikle mirasbırakanın davacılar dışındaki diğer mirasçılarının davaya katılımlarının ya da muvafakatlarının sağlanması, olmadığı takdirde mirasbırakanın terekesine temsilci atanarak temsilci huzurunda yargılamaya devam edilmesi gerekmekte olup; mahkemece, değinilen hususun göz ardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına yönelik karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.