"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/316 E., 2024/822 K.
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 29.12.2017
KARAR : Direnme
İLK DERECE MAHKEMESİ: ...8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/145 E., 2020/297 K.
Taraflar arasındaki ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının Dairemiz tarafından bozulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi ...'nun vefatı üzerine 197 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın maliki ve hissedarı olduklarını, ancak dava dışı hissedar...'ın bu taşınmaz üzerindeki 237/1062'lik payını 23.02.2016 tarihinde davalı ...'a 50.000,00 TL bedelle devrettiğini beyanla dava konusu taşınmazın davalı ... adına kayıtlı bulunan hissesinin tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın hissedarlar tarafından aynen taksim edildiğini, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.12.2020 tarihli ve 2020/145 Esas, 2020/297 Karar sayılı kararıyla; ...ili,... ilçesi, ada 197, parsel 1 sayılı taşınmazda davacıların murisi ...'nun 1/9 hisse sahibi olduğu, davalı ...'un 23.02.2016 tarihinde 79/354 hisse satın aldığı davacılar bu hisse için ön alım ... kullanmak istemişlerse de, taşınmazın hissedarlar arasında fiili taksim yapılarak kullanıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.05.2021 tarihli ve 2021/290 Esas, 2021/654 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ...8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.2020 tarih ve 2020/145 Esas, 2020/297 Karar sayılı kararının kaldırılmasına; davanın kabulü ile 197 ada, 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı bulunan 79/354 hissenin tamamının tapusunun iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.11.2022 tarih ve 2021/6302 Esas, 2022/6542 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın TAKBİS sisteminde kayıtlı tapu kaydının incelenmesinde davalı payının devredildiği, bu durumda Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125/1 inci maddesi uyarınca davacıya seçim hakkını hangi yönde kullanacağı sorulup sonucuna göre yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar bozma ilamında davalı payının devredildiği belirtilmiş ise de bahse konu dava konusu olan hisselerin Dairenin tescil kararı üzerine davacılar üzerine intikal ettiği ve davacıların dava konusu olan mahkeme kararı ile elde ettikleri payları 26.11.2021, 23.02.2022, 28.02.2022 tarihlerinde devrettikleri, ayrıca davacı ...'un eldeki davadan sonra 08.07.2020 tarihinde aynı taşınmazda yeniden hisse satın aldığı, satın aldığı bu hisseyi 17.03.2022 tarihinde satış ile devrettiği, ancak dava konusu olan hisseler ile bu devir olgusunun bir ilgisinin olmadığı, Dairece verilen kararın kesin olduğu ve taşınmazın taksim edilmediğine ilişkin verilen kararın doğru olduğu gerekçesiyle önceki hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Dava konusu şufalı pay hüküm kesinleşmeden hükmen davacılar adına tescil edilmiş ise de, taraflar arasında, dava konusu paya ilişkin olarak davacıların şufa hakkını ileri sürüp süremeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın devam ettiğini, tapuda satış bedeli 50.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de gerçekte 1.500.000,00 TL bedel ile satın alındığını Anayasa Mahkemesi tarafından kararın tapudaki satış bedeli nazara alınarak kesin olarak verilmesinin mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğunu, İlk Derece Mahkemesinde tensip ile şufa bedelinin vadeli bir hesaba yatırılarak yargılama süresince nemalandırılması sağlanmadığından, İstinaf Mahkemesince, şufa bedeli olarak depo ettirilen tapudaki satış bedeli ve satış masraflarının, İlk Derece Mahkemesi ön inceleme tarihinden itibaren nemalandırılması halinde ulaşacağı değer bilirkişi aracılığı ile belirlenerek şufa bedeli olarak yatırılması gerektiğinden, bu şekilde belirlenecek şufa bedelinin dahi İstinaf Mahkemesinin karar tarihi olan 2020 yılındaki 72.070,00 TL kesinlik sınırının üstünde olduğunu ve kararın hiçbir şekilde kesin olmayacağını, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.