Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3764 E. 2024/4991 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarım arazisinin bölünerek hissedarlara tescili sonucu açılan yargılamanın iadesi davasında taraf teşkili hususunda eksiklik bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın iadesi davasında taraf teşkili hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve davada taraf olarak yer almayan tapu kayıt maliklerinin usulüne uygun şekilde davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/451 E., 2023/933 K.

YARGILAMANIN İADESİNİ

TALEP EDEN : ... Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili Avukat ...

DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., ... vd.

DAVA TARİHİ : 18.06.2018

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen yargılamanın iadesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılardan ... vd. (toplam 36 kişi) ile dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili, dava dışı ... vekili, dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili, iptali istenen hükmün davacıları ... vd. vekili, davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Yargılamanın iadesini talep eden ... Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde; dava konusu 27852 ada 69 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın, iptali istenen davanın davalısı ... adına tam hisse olarak kayıtlı iken ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 2015/889 Esas, 2016/66 Karar sayılı hükmü ile 1/50'şer hisse şeklinde davacılar adına tesciline karar verildiğini, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda yer alan "bölünemez büyüklük" kavramına aykırı olarak iptal ve tescil hükmü kurulduğunu, yine HMK’nın 375/1-h maddesine aykırı işlem yapıldığını, tarafların muvazaalı olarak Kanun hükmünü dolandığını, İdarenin HMK’nın 376 ncı maddesi uyarınca dava açma yetkisi bulunduğunu belirterek ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 2015/889 Esas, 2016/66 Karar sayılı hükmünün iptali ile davacılar adına yapılan devirlerin iptalini ve taşınmazın ... adına yeniden tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. İptali istenen hükmün davacıları vekili cevap dilekçesinde; davacının talepte bulunma yetkisi olmadığını, HMK’nın 376 ncı maddesinde gösterilen nitelikte üçüncü kişi olmadığını, kanunen kendisine dava açma yetkisi verilmediğini, mülkiyet hakkının ancak yasa ile sınırlanabileceğini, hukuki güvenilirliğin ihlal edilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle davacının dava ehliyeti bulunmadığını, süresinde talepte bulunulmadığını, iddialara ilişkin somut delil sunulmadığını, 3083 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin son fıkrasındaki düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, taşınmazın fiilen tarım arazisi niteliğinde olmadığını, bazı hisselerin devredildiğini, iyi niyetin korunması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.

2. Dahili davalılardan ... vd. duruşmada; yargılamanın iadesi talebinin reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 4.12.2020 tarihli ve 2018/599 Esas, 2020/579 Karar sayılı kararı ile; davacının dosyanın tarafı ya da taraflardan birinin alacaklısı veya aleyhine hüküm verilen tarafın yerine geçen olmadığı, yine hükmün iptalini talep etme sebeplerinin de aynı Kanun'un 375 inci maddesinde tahdidi olarak sayılan sebeplerden olmadığı, bu nedenle hükmün iptalini isteyenin davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/1647 Esas, 2021/1763 Karar sayılı kararı ile; davacının aktif dava ehliyeti olmadığı, benzer nitelikteki davada verilen Valiliğin ehliyeti bulunmadığına ilişkin kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onandığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.05.2022 tarihli ve 2022/1773 Esas, 2022/3748 Karar sayılı kararıyla; “...Hal böyle olunca mahkemece 5403 sayılı Kanunun ilgili maddeleri üzerinde durulmaksızın davalının davayı kabulü hükme esas alınarak tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile 1/50'şer hisse oranında davacılar adına tescile karar verilmesi halinde kamu yararı amacıyla getirilen ve kamu düzenine ilişkin olan "bölünemez büyüklük" kuralı ihlal edilmiş olmakta, davacılar ve davalı iyiniyet kuralına aykırı olarak kanun maddesini dolanmak suretiyle tarım arazilerinin bölünmesine sebebiyet vermektedir. Her ne kadar davalının davayı kabulü ve temyizden feragati ile hüküm kesinleştirilmiş olsa da; davacılar ve davalı arasında bu danışıklı durumu yasanın koruması söz konusu olmayacağından ... Valiliği Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün yargılamanın iadesini kamu yararı adına talep etme ... bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin... aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dava konusu taşınmaza ilişkin ayrı ayrı 1/50 hisse ile tescil kararı verilmesi sebebiyle tescil edilen alanların 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda belirlenen asgari arazi büyüklüğü değerlerinin altında mülkiyet ... oluşmasına sebebiyet verildiği, tarım arazilerinin asgari miktarın altında bölünemeyeceğine ilişkin kanun hükmünün ihlal edildiği, iptali istenen ilam ile muvazaalı olarak tescil işleminin yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/889 Esas ve 2016/66 Karar sayılı ilamının iptaline, 27852 ada 69 No.lu parselin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vd. (toplam 36 kişi) ile dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili, dava dışı ... vekili, dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili, iptali istenen hükmün davacıları ... vd. vekili, davalılardan ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalılardan ... vd. (toplam 36 kişi) ile dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili; Gıda Tarım İl Müdürlüğünün taraf sıfatı olmadığını, yargılamanın iadesi talebinde bulunamayacağını, HMK’nın 376 ncı maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceğini, taşınmazın tarla vasfı bulunmadığını, hissedarlar tarafından yapı kayıt belgelerinin alındığını, cins tashihi talep etme hakları olduğunu ve bunun da yapılması gerektiğini, yargılamanın iadesi sebebinin HMK’nın 375 inci maddesinde sayılanlardan olmadığını, benzer davada direnme kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi dosyasının HGK’da olduğunu, kamu kurumuna kanunda tanınmadığı halde bu davayı açma ... verilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu, yapı kayıt belgesi ile tanınan hakkın 5403 sayılı Kanun ile tanınan haktan öne geçtiğini, fiili durumun esas alınması gerektiğini, aksi durumun mülkiyet hakkını ihlal edeceğini, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan davalılar yönünden muvazaa bulunmadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir. Ek beyanında ise Dairemizin 18.10.2023 tarihli ve 2022/3611 Esas, 2023/4855 Karar sayılı Valiliğin ehliyeti bulunmadığına ilişkin İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığına ilişkin kararı sunmuştur.

2. Dava dışı ... vekili; müvekkilinin 04.01.2022 tarihinde hisse satın aldığını; ancak davaya dahil edilmediğini, hak kaybına uğradığını belirterek hükümden sonra davaya müdahale talebinin kabulünü istemiş; Mahkemece temyiz talebi olarak değerlendirilmiştir.

3. Dava dışı ... vd. (toplam 10 kişi) vekili ayrıca sunduğu dilekçesinde; müvekkillerinin hisse satın aldığını; ancak davaya dahil edilmediğini, hak kaybına uğradığını belirterek davaya müdahale talebinin kabulünü istemiş; Mahkemece temyiz talebi olarak değerlendirilmiştir.

4. İptali istenen hükmün davacıları ... vd. vekili; Gıda Tarım İl Müdürlüğünün taraf sıfatı olmadığını, yargılamanın iadesi talebinde bulunamayacağını, HMK’nın 376 ncı maddesi kapsamında da değerlendirilemeyeceğini, davacının dayanak yaptığı hiç bir kanunda kendisine tanınmış arazi sahibi yerine geçerek dava takip yetkisi bulunmadığını, bu nedenle dava ehliyeti olmadığını, denetim yetkisinin dava ... tanımadığını, mülkiyet hakkının ancak yasa ile kısıtlanabileceğini, davadaki talebin hukuk güvenliğini zedelediğini, davacının husumet ehliyeti olmadığına ilişkin benzer dosyalardaki kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2020/1619 Esas ve 2021/618 Karar sayılı kararı ile onandığını, bu davalara bakma görevinin de 1. Hukuk Dairesinde olduğunu, 7. Hukuk Dairesinin bozma kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesinin direndiğini, 3 aylık süre içinde yargılamanın iadesi talebinde bulunulmadığını, tapu tarafından Tarım İl Müdürlüğüne gönderilen yazıların celbini talep ettiklerini, hileye ilişkin hiçbir somut delil sunulmadığını, asıl davada yemin deliline dayanıldığından davacının davayı kabul etmek zorunda kaldığını, 3083 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin son fıkrasındaki düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, taşınmazın fiilen tarım arazisi niteliğinde olmadığını, bazı hisselerin devredildiğini, iyi niyetin korunması gerektiğini, davanın bu kişilerin mülkiyet haklarını ihlal ettiğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.

5. Davalılardan ...; davacının taraf sıfatı olmadığını, taşınmazın iyi niyetle satın alındığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375 inci ve 376 ncı maddeleri.

2. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma ..., Anayasanın 36 ncı maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27 nci maddesinde de “hukuki dinlenilme ...” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya davetle zorunludur.

3. Değerlendirme

Somut olayda; Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yargılamanın iadesi talebinin ayrı bir dava niteliğinde olduğu ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği hususunun dikkate alınmadığı görülmüştür. Dava konusu 27852 ada 69 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmediği, bu nedenle tapuda hisse devralan bir kısım paydaşların davadan haberdar edilmediği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, güncel tapu kayıtları getirtilerek davada taraf olarak yer almayan tapu kayıt maliklerinin usulüne uygun şekilde davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan taşınmaz yönünden taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.