"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16.03.2023
SAYISI : 2021/183 E., 2023/69 K.
DAVACI :... vekili Avukat...
DAVALI : ...vd. vekili Avukat Ahmet Türker Sümengen vd.
DAVA TARİHİ : 16.03.2015
KARAR : Davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden davalı Mesadiye
Baktır yönünden reddine, tazminat istemi yönünden davalı
... yönünden kabulüne
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili ile davalı ...ekili
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden davalı ...yönünden reddine, tazminat istemi yönünden davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava konusu 4346 ada ve 30 parsel sayılı taşınmazı ''sözleşmedir'' başlıklı harici satış sözleşmesi ile bedeli mukabilinde satın aldığını, bu sözleşmede belirtilen meblağın bir bölümünü elden nakden ödediğini, geri kalan kısmını ise peyder pey ödediğini, sözleşmenin tanzim tarihinin 20/08/1998 olduğunu, davacının taşınmazı sözleşmenin tanzim tarihinden bu yana yaklaşık 17 yıldır nizasız ve fasılasız olarak kullanmakta olduğunu belirterek, taşınmazın davalılardan ...adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mahkeme aksi kanaatte ise, o günkü para birimi ile 3.195 Markın günümüz para birimine çevrilerek ödeme tarihi olan 20.08.1998 tarihinden itibaren, nakden ödenen 100.000,00 TL’nin de yine ödeme tarihi olan 20.08.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, sözleşmenin tarafının tapu kayıt maliki olan davalı Mesadiye olmadığını, Mesadiye’nin eşi olan davalı Şerafettin’e sözleşme yapma hususunda herhangi bir yetki vermediğini, tescil talebi bakımından her iki davalı yönünden de davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat talebine ilişkin olarak da alacağın on yıllık zamanaşımına uğradığını, şayet aleyhlerine bir alacağa hükmedilecekse davacı 1998 yılından beri davalı Mesadiye’ye ait evde kira vermeden oturduğu için son beş yılın kira alacağının aleyhlerine hükmedilmesi muhtemel alacaktan düşülmesini talep etmiştir
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2015/140 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararıyla; tapu kaydında malik olarak görünen kişinin ...olduğu, adi yazılı sözleşmenin tarafının davacı... ile davalı ... olduğu, dolayısıyla harici satış sözleşmesinin tarafının tapu maliki olan ...olmadığından tapu iptali ve ödenen bedelin tazmini davasının davalı Mesadiye Baktır'a yöneltilemeyeceği sebebiyle davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine; harici satım sözleşmesine dayalı satış bedelinin iadesi talebi bakımından ise, TBK'nin 146. maddesine göre zamanaşımı süresinin ferağ ümidinin kesildiği tarih olduğu, aradan geçen süre ve sözleşmeyi yapan kişinin tapu maliki olmadığına göre ferağ ümidi bulunmadığı gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 03.12.2015 tarihli ve 2015/140 Esas, 2015/409 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı ...ekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 22.10.2018 tarih ve 2016/13683 Esas, 2018/17613 Karar sayılı ilamında; "tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak söz konusu bedelin ödendiğinin kanıtlanması halinde; satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. Bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile 10.07.1940 tarih ve 1939/2 C, 1940/77 ve 07.06.1939 tarih. 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hesap, bir serbest muhasebeci yada mali müşavir ve bir bankacıdan denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle alacak istemi yönünden de davanın reddine karar verilmesi yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararlarına ve açıklanan ilkelere aykırı olmuştur
" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı vekili tarafından davalı ...aleyhine açılan davanın reddine, davacı vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 98.030,65 TL 'nin 16/03/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ...ekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; "denkleştirici adalet" kavramının yerinde uygulanmadığını, müvekkilinin zararının asla karşılanmadığını, müvekkilinin zararının davaya konu taşınmazın da baz alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiğini, ayrıca "müştereken-müteselsilen sorumluluk" ölçütü ile karar verilmesi gerekirken sadece davalılardan biri için sorumluluğa karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ...ekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının bedeli ödediğini kanıtlayamadığını, senetle ispat gerektiğini, tanıkla ispata muvafakatleri olmadığını, mahkemenin bozma kararına aykırı oluşturulan bilirkişi heyetinin raporunu hükme esas almasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının 29.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz etmediğini ve bunun müvekkili açısından usuli kazanılmış hak oluşturduğunu, 24.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna itirazların raporun usul ve yasaya uygun olduğundan reddedildiğini, buna rağmen itirazlar neticesinde defalarca değişen raporun hükme esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 70 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 89 uncu maddesi, 0.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz edenin sıfatına göre temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin ve davalı ...ekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Onama harcı davacıdan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
5.022,35 Kalan davalı ...
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.