"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/250 E., 2022/96 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVA TARİHİ : 14.04.2014
KARAR : Kısmen kabul, kısmen red
Taraflar arasında görülen mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekillerinin 830 ada 17, 19 ve 20 numaralı parsellerde hissedar olup bu parsellerin üzerine, sıralı şekilde on bir adet dükkan yaptıklarını, 830 ada 20 no.lu parselde kalan 284 numaralı dükkanın davalı tarafından işgal edildiğini, 14.04.2004 tarihindeki imar uygulaması neticesinde davacıların dükkanlarının olduğu zeminin tapusunun "yeşil alan" olarak Milli Emlak Müdürlüğü adına düzenlendiğini, 830 ada 17, 19 ve 20 numaralı parsellerin yeni 2040 ada 1 ve 2 numaralı parseller olup müvekkillerine ait 284 numaralı dükkanın ise Milli Emlak Müdürlüğünün izniyle davalı tarafından işgal edildiğini, oysaki dükkanın bedeli ödeninceye kadar müvekkillerinin hak sahibi olduklarını ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL ecrimisilin 17.04.2004 tarihinden işleyecek faiziyle müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu dükkanı 2004 yılında davadışı Burhan Altunışık adlı kişiden müvekkilinin devraldığını, masraf yaparak dükkanı yeniden inşaa ettiğini, müvekkilinin Milli Emlak Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak ecrimisil ihbarnamesinin bundan sonrası için ... (davalı) adına düzenlenmesini istediğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.03.2016 tarihli ve 2014/270 Esas, 2016/316 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 23.11.2020 tarih ve 2018/5949 Esas, 2020/7457 Karar sayılı ilamında;
"... Taraflar arasındaki çekişmenin 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi hükmünün gözetilmek suretiyle çözüme kavuşturulacağı...Ne var ki, Mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı olmadığı, bilindiği üzere; yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz'ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkının üzerinde bulunduğu arza bağlı olduğu, bu hususun Medeni Kanun'un 684. maddesinde açıkça vurgulandığı, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı Yasanın l605 sayılı Yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı İmar Yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişkinin kesildiği bazı durumlarda yapı; üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceğinin öngörüldüğü, böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı ya da ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların, ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerince kullanılmasına imkan sağlandığı, somut olaya gelince, dava konusu dükkanın yer aldığı eski 830 ada 20 nolu parselde davacıların paydaş oldukları ve dava konusu dükkanın davacılara ait olduğu hususunda çelişki bulunmadığı, yukarıda da belirtildiği üzere imar uygulaması sonucunda taşkın yapı olarak kalan veyahut 3. kişinin arsasında kalan muhdesatlar (yapılar) yönünden bedeli ödenmedikçe maliklerin kullanımına engel olunamayacağı, dava konusu taşınmazın davalı tarafından kullanıldığının da hem davalı beyanından hem de keşfen sabit olduğu, davalının kullanımı haklı bir sebebe dayanmadığından kullandığı döneme ilişkin olarak ecrimisil ödeme yükümlülüğü bulunduğu, mahkemece davalının kullandığı dönemler tespit edilerek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken davanın yanılgılı gerekçelerle reddinin doğru görülmediği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararla;
"...Ecrimisil talepleri beş yıllık zamanaşımına tabi olduğundan bozma ilamı doğrultusunda, eski 830 ada, 20 parsel sayılı taşınmazda paydaş ve davalı tarafından kullanılan dükkanın maliki olan davacıların hak ettikleri 14/04/2009 - 14/04/2014 dönemi için ecrimisil hesaplandığı, davalının kullanımı haklı bir sebebe dayanmadığından davacıların ecrimisil taleplerinde haklı oldukları..." gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; 14.04.2009-14.04.2014 tarihleri arasında davacı ... için 7.368,77 TL, davacı ... için 5.895,00 TL, davacı ... için 5.895,00 TL, davacı ... için 5.895,00 TL, davacı ... için 5.895,00 TL ecrimisil tazminatının dönem sonlarından işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bir yapının başka bir imar parseli içinde kalması halinde yapı sahibinin, yapı bedeli kendisine ödeninceye kadar yapıyı kullanma ... bulunmakla beraber, kiralama ecrimisil hakkının ise bulunmadığını, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bu yönde kararlarının bulunduğunu, kanunda ise kullanma hakkından bahsedilmiş olup, tasarruf ... deyiminin kullanılmadığını, o halde kanun koyucunun iradesinin yapı sahibinin, kullanması durumunda bedel ödeninceye kadar korunmasına yönelik olduğunu, ayrıca ecrimisilden sorumlu olmak için kötüniyetin şart olduğunu, müvekkilinin ise malik Milli Emlak Müdürlüğü'nün talebi üzerine ecrimisili yeni malike ödediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.