Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3893 E. 2025/262 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında daha önce imzalanmış olan bir protokole dayanılarak, evlilik birliği içerisinde edinilen bir meskenin 1/2 hissesinin iptali ve davacı adına tescili talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak, taraflar arasında daha önce yapılan rızai taksimden rücu edilerek ortaklığın giderilmesi davası açıldığı ve bu nedenle protokolün uygulanabilirliğinin kalmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/123 E., 2023/49 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; evlilik birliği içerisinde edinilen, davacı ve davalı adına 1/2'şer hisse ile kayıtlı 9 No.lu mesken yönünden eşler arasında boşanmadan önce yapılan 19.03.2003 tarihli protokolün 3. maddesi hükmü gereği davalıya ait 1/2 hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu edilen taşınmazın devrinden taraflar vazgeçtiği için devrin yapılmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davanın kabulü ile 9 No.lu bağımsız bölümün davalı adına olan 1/2 payının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay 8.Hukuk Dairesince: “ihtilafın, taraflar arasındaki 19.03.2003 tarihli protokolün 3. maddesinin uygulanabilirliği noktasında toplandığı, taraflarca her ne kadar ilgili maddede, aralarında rızai taksim yapmak suretiyle paydaşı oldukları meskenin davalıya devri kararlaştırılmış ise de tarafların yine paydaş oldukları Muğla'da bulunan taşınmazlar hakkında aynı protokolün 2. maddesindeki rızai taksimin uygulanması amacıyla açılan davada yapılan yargılama neticesinde Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/251 Esas ve 2014/163 Karar sayılı ilamıyla, taraflarca söz konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmış olmakla rızai taksim konusundan rücu edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge, taraflar arasında imzalanan protokülün içeriği, 9 No.lu mesken yönünden açılmış ecrimisil ve ortaklığın giderilmesi davalarının varlığı birlikte değerlendirildiğinde 19.03.2003 tarihli protokolün 3. maddesinin uygulanma imkanının kaldığından söz edilemeyeceği, Mahkemece davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken protokol hükümlerine göre tapu iptali ve tescile karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle karar bozulmuş, davacı vekilinin karar düzeltme başvurusu reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki, aşamalardaki iddialarını tekrarla belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birisinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.