"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/27 E., 2024/109 K.
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 11.09.2014
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen karar; davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkillerinin dava konusu 6, 7, 39, 83, 118, 658, 697, 1027, 1261, 1586, 1618, 1637 ve 1937 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının tamamının maliki, geri kalanın da paydaşı olarak görülen...'ın mirasçısı olduklarını, kayıt malikinin vefat ettiği 1983 yılından itibaren 20 yıldan fazla süredir taşınmazın müvekkilleri tarafından tasarruf edildiğini ileri sürerek taşınmazın adı geçen muris adına kayıtlı olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılık belgesindeki payları oranında müvekkilleri adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2017 tarihli ve 2015/531 Esas, 2017/235 Karar sayılı
kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli ve 2017/13054 Esas, 2020/5172 Karar sayılı kararında belirtilen "...eldeki dava ile bir kısım taşınmazlarda paydaş, bir bölümünde ise bağımsız malik olan ... kızı...’ın paylarının iptalinin istendiği, bu nedenle davanın adı geçene karşı yöneltilmesinin gerektiği, miras bırakana ait Karacabey Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/522 Esas, 1993/582 Karar sayılı veraset ilamı bulunmakta ise de, bu veraset ilamının iptal edildiği, bu nedenle öncelikle ... kızı...’ın hasımlı veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, malikin veraset belgesi alındığında ve mirasçılarının da olduğu anlaşıldığı takdirde davanın mirasçılarına yöneltilmesi, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması, hiç mirasçı bırakmadan ölmüş ise bu durumda TMK'nın 501. maddesinin göz önünde bulundurulmasının gerektiği..." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.02.2024 tarihli ve 2022/27 Esas, 2024/109 Karar sayılı kararında belirtilen "...tapu maliki ... kızı...'ın TMK'nın 501. maddesi gereğince son mirasçısının Hazine olduğu ve terekesi Devlet'e kaldığından taşınmazların mülkiyetinin olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili,
- Kendi özel kanunları gereği bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı uygulamasına tabi olamamasının doğru olmadığını,
- Hukuki zeminde herkesin eşit olduğunu,
- Verilen kararın hatalı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde “ölmüş” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Kanunlar uyarınca Devlete kalan bir taşınmazın mülkiyetinin zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi mümkün olmayıp miras yoluyla Devlete kalan bir taşınmaz da bu kapsam dahilindedir (... Rıza Düzceer, Kazandırıcı Zamanaşımıyla Taşınmaz İktisabı, Ankara, 1994, s.126). Somut olayda; taşınmazların bir kısmında paydaş geri kalanın da ise tek malik olan ... kızı...'ın TMK'nın 501. maddesi gereğince son mirasçısının Hazine olduğu ve terekesi Devlete kaldığından dava konusu taşınmazların mülkiyetinin olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün değildir.
4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.