"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/568 E., 2024/78 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ...,...Belediye Başkanlığı vekili Avukat Burcu Abanoz Cındık
DAVA TARİHİ : 18.08.2014
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi, kâl, tazminat istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... Ordabaş vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin 705 ada 20 parsel sayılı taşınmazın paydaş olduklarını, davalı ...'ın diğer davalı ... Belediyesi ile yaptığı sözleşme uyarınca yapılan kanalizasyon inşaatında taşınmazın bir bölümünü şantiye olarak kullandığını, fındık ocaklarını tamamen tahrip ettiğini, atık suların fındık bahçesine zarar verdiğini belirterek, el atmanın önlenmesini, zararına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000,00 TL tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini, yapıların kalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Belediyesi vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını müdahalenin diğer davalı tarafından yapıldığını savunmuş, davalı ..., istem dışı olarak davacılara ait 13 fındık ocağının zarar gördüğünü, bu fındık ocaklarına ait zararı karşılamaya hazır olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.02.2016 tarihli ve 2014/384 Esas 2016/36 Karar sayılı kararıyla, davanın davalı ... yönünden kabulü ile davalının davacıların paydaşı olduğu 705 ada 20 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'in 27.05.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile kırmızı taralı olarak gösterilen 78,97 m2, (B) harfi ile pembe taralı olarak gösterilen 130,70 m2, (C) harfi ile yeşil taralı olarak gösterilen 40,77 m2, (D) harfi ile kırmızı taralı olarak gösterilen 247,46 m2 (E) harfi ile kırmızı taralı olarak gösterilen 8,79 m2, (F) harfi ile kırmızı taralı olarak gösterilen 365,36 m2 alan ile fen bilirkişisi ...'in 14.12.2015 tarihli raporunda (X) harfi ile kırmızı çizili olarak gösterilen 125,91m2'lik alan üzerine haksız müdahalenin men'ine, 17.04.2015 tarihli raporda (E) harfi ile gösterilen 168,58 m2 yüzölçümlü yapının kal'ine, 12.032,79 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'tan alınmasına, davalı ... yönüyle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.05.2021 tarihli ve 2019/6592 Esas, 2021/4355 Karar sayılı kararıyla; "...yargılama sırasında değişik tarihlerde keşifler yapıldığı, bilirkişi raporları alındığı, ancak bilirkişi raporlarının her birinde farklı sonuca ulaşıldığı, mahkeme tarafından 27.05.2015 tarihli rapor esas alınmak suretiyle karar verilmiş ise de, raporlar arasındaki aykırılık giderilmediği gibi, 14.12.2015 tarihli bilirkişi raporundaki miktarlar ve harflendirmeler hükme esas alınmış olup her iki rapor arasında hem miktarlar yönünden hem de harflendirmeler yönünden çelişkiler mevcut olup hükmün bu haliyle infazı mümkün olmadığı, ayrıca kısmi dava olarak açılmış olan ecrimisil yönünden ıslah edilen tutara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 705 ada 20 parsel sayılı taşınmazda davacılar dışında başkaca paydaşlar bulunduğu ve diğer paydaşların davaya katılma talebi bulunmadığı, davacıların bu alanlara el atma nedeniyle zararı bulunduğu ve fen bilirkişi raporunda E, F ve G harfi ile gösterilen alanların eski hale getirme bedelinin 01.01.2024 tarihli raporda 7.269,25 TL olacağı bildirilmekle bu bedelin davalılardan istenebileceği kanaati oluştuğu, davacıların dava konusu parselde 8/15 payının bulunduğu, bu bakımdan ilgili bedelin 8/15'i olan 3.876,93 TL'yi isteyebileceği, Belediye Başkanlığının sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek, el atmanın önlenmesi talebinin davalı ... yönünden kabulüne, 25.10.2022 tarihli fen raporunda E harfi ile gösterilen 121,24 m2, F harfi ile gösterilen 121,24 m2, G harfi ile gösterilen 101,35 m2 alan üzerine el atmanın önlenmesine, eski hale getirme talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacıların paylarına göre 3.876,93 TL tazminat bedelinin davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyizinde, bilirkişi raporlarında davacının talebini aşan tespitler yapıldığını, mahkemece bu raporun esas alınmasının hatalı olduğunu, reddedilen kâl talebi yönünden ve ecrimisil talebinin reddedilen bölümü yönünden müvekkili lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, el atmanın halen devam edip etmediğinin tartışılmadığını, dava konusu parselde çalışma bitirilmiş olup güncel bir el atma bulunmadığını, müvekkili ile diğer davalı arasındaki sözleşmenin hukuki niteliğinin tartışılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, kâl ve tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve 25.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda E harfi ile gösterilen yerin 27,94 m2 olduğunun anlaşılmasına göre, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.