Logo

7. Hukuk Dairesi2024/3988 E. 2024/4860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalıların kendilerine ait taşınmazı vekaletnameyi kötüye kullanarak muvazaalı bir şekilde devrettiklerini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalı ... ile aralarında inanç sözleşmesi bulunduğu iddiasını ispatlayamamaları ve davalı ...'in tapuda malik olmadığı için muvazaalı devir iddiasının da mümkün olmaması gözetilerek yerel mahkemenin davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/208 E., 2013/25 K.

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd.

DAVA TARİHİ : 23.06.2008

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'in, davacılardan...'in eşi olduğunu, diğer davacıların da davalının kayınvalidesi ve baldızı olduğunu, davacıların davalılardan ...'e verdikleri geniş kapsamlı vekaletnamelerle pek çok işlerini takip etmesi için kendisini yetkilendirdiklerini, davalı ...'in davacılar adına Gayrimenkul Değerler A.Ş yetkilisi ile 09.04.1993 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi sözleşmesi akdettiğini, bilahare bu sözleşmenin bitmesine müteakip aynı şartlarla sözleşmenin yenilenmesine ilişkin protokolünde davacılar adına vekaleten davalı ... tarafından imzalandığını, bahsedilen sözleşmeler gereğince davacıların miras yoluyla hissedarı bulundukları ve mülkiyet ihtilafları olan arazilerle ilgili olarak tüm davaların takibi neticesinde anılan şirketin taşınmazların %50'sini alacağının kararlaştırıldığını, mal paylaşımına ilişkin yetkinin Gayrimenkul Değerler A.Ş yetkilisi tarafından yapılacağının hükme bağlandığını, bu anlaşma uyarınca, 08.09.2005 tarihli mutabakat belgesiyle davacılara düşen gayrimenkullerin belirlendiğini, davacılara isabet eden taşınmazların satışı için yine davalı ...'e satış yetkisi veren vekaletname hazırlandığını, davalının vekaletnameyi aldıktan sonra eşiyle arasında bir kısım geçimsizlik ve anlaşmazlıkların doğduğunu, bunun üzerine taşınmazları muvazaalı olarak satmaya başladığını, davalının bu şekilde hareket edeceğini bilmeyen davacıların vekaletnameden azil yoluna gitmediklerini, davalı ...'in genel vekil sıfatıyla hareket etmesinin bir takım zorunluluklardan kaynaklandığını, davacıların birlikte malik bulundukları çok sayıda gayrimenkulün bir takım ihtilaflarının gündeme gelmesi nedeniyle, muvazaalı olarak emin kişi sıfatıyla tapularının davalıya devredildiğini, 17.05.1995 tarihinde yapılan tapu devirleri sırasında davaya konu edilen taşınmazla birlikte toplam 39 adet gayrimenkulün tapusunun davalı ...'e devrildiğini, 2 adet resmi senetle gerçekleştirilen işlemlerde şirket temsilcisi ... ...'ın davacılara vekaleten işlemi gerçekleştirdiğini, bu tarihte ... ... isimli şahsa verilen vekaletname ile tüm taşınmazların davalıya devredildiğini ancak 08.09.2005 tarihinde imzalanan mutabakat belgesinde aslında davalı adına kayıtlı olan taşınmazların davacılara kaldığının, bizzat davalı ...'in imzası ile hükme bağlandığını, taşınmazların tapusu ... adına kayıtlı olmasına rağmen paylaşıma tabi tutulduğunun belirtildiğini, davacılardan... ile davalı ... arasında boşanma davası açıldığını, diğer davalının, ...'nın çok eski ve yakın arkadaşı olduğunu, devrin davacılardan mal kaçırma kastıyla yapıldığını, davalı hakkında vekalet görevini kötüye kullanmak ve Emniyet'i suistimal suçlarından dolayı suç ihbarında bulunulduğunu belirterek, ...Köyü 675 parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/3'er hisse ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, sözleşmenin taraflarının muvazaa iddialarını ancak senetle ispat edebileceklerini, tanık dinletilmesine muvafakatlarının olmadığını, davaya konu edilen taşınmazın davalılar adına değil, dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı olduğunu, davacıların taşınmazla bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle tarafların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, ...Köyünde bulunan bir kısım taşınmazların davacılarca verilen vekaletname ile satılıp bedelinin davacılara iade edilmediği yönündeki iddianın gerçeği yansıtmadığını, davaya konu edilen taşınmaz dışındaki parseller hakkındaki davalının herhangi bir tasarruf işleminin bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın eksik harçla açıldığını, taşınmazın...... isimli şahıstan satın alındığını, bu nedenle davacıların dava açma hak ve yetkilerinin bulunmadığını, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, taşınmaza ilişkin devir işleminin gerçek bir satış olduğunu, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, davalı ...'nın yakın arkadaşı olduğu iddiasının da doğru olmadığını, diğer davalı tarafından verilen bonoların ödenmemesi nedeniyle hakkında ...1. İcra Müdürlüğü'nün 2007/1539 sayılı takip dosyasının bulunduğunu, davalı hakkındaki haciz işlemlerinin devam ettiğini, davacılar ile Garimenkul Değerler A.Ş arasındaki protokol ve sözleşmelerden haberdar olmadıklarını beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...' ile davacılar arasında inanç sözleşmesi olduğu iddiasının ispat edilemediği ayrıca diğer davalı ... ile ... arasında muvazaalı işlem olduğuna yönelik iddiada ise davalı ...'in hiçbir zaman tapuda malik olmadığı, muvaazalı devir olma ihtimali de olamayacağı gerekçesiyle davanın ... yönünden esastan, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın vekil sıfatıyla hareket eden davalı ... tarafından temlik edildiğini, temlik tarihindeki taşınmaz gerçek değerinin resmi temlik değerinin çok üzerinde olduğunu, muvazaanın açık bir delili olan bu durumun dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. İnanç sözleşmesi, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır.

2. Muvazaa iddiası, sözleşmeye taraf olan kişilerin gerçekte yaptıkları sözleşmeyi gizlemek maksadıyla başka bir sözleşmeyi paravan olarak kullanmaları durumunda ileri sürülebilecek hukuki bir olgudur. Muvazaa iddiasında bulunulabilmesi için dava edilen kişilerce gerçekleştirilen bir gizli ve gerçek işlem, bir de, aslında yapılmayan ve fakat paravan olarak kullanılan danışıklı işlem gerekmektedir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.