"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/99 E., 2024/227 K.
DAVA TARİHİ : 21.05.2015
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki irtifak hakkının terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 215, 218 ve 797 parsel sayılı taşınmazların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, söz konusu taşınmazlar üzerinde davalı lehine 49 yıl süreli irtifak ... tesis edildiğini, davalının irtifak hakkını amacına aykırı kullandığını, taşınmazları üçüncü kişilere kiraya verdiğini, ayrıca irtifak tesisiyle ilgili alınan olur yazısı ve imzalanan protokol hükümleri uyarınca yapılması gereken demir yolu ve köprüleri yapmadığını, davalı aleyhine açılan iflas davası olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazlarda davalı lehine tesis edilen irtifak hakkının terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen protokolde köprü ve demiryolu yapımı için bir süre öngörülmediğini, davacının haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.05.2018 tarihli ve 2015/254 Esas, 2018/286 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin 08.05.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ve 2020/384 Esas, 2022/1231 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.10.2023 tarihli ve 2022/3862 Esas, 2023/4934 Karar sayılı ilamıyla "gerekçenin yanılgılı olduğu, taraflar arasında düzenlenen protokolde belirtilen hiçbir imalatın yapılmadığı, söz konusu imalatların makul sürede yapılması gerektiği, davalı şirket iflasını ilan ettiğinden söz konusu imalatların yapılma olanağının da kalmadığı" gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamında açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; protokolde yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda herhangi bir tarih belirlenmediğini, müvekkili şirket hakkında açılmış iflas dosyası olsa da müvekkilinin yakın sürede faaliyetine devam edecek duruma geleceğini, müvekkilinin irtifak bedelini ödediğini, protokolde taşınmazın üçüncü kişiye kiralanamayacağı yönünde de bir koşul bulunmadığını, keşif yapılmadan karar verildiğini, davacının bir zararının olmadığını ifade ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.