Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4040 E. 2024/5726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Başkasının taşınmazına yapılan yapı nedeniyle tapu iptali ve tescil veya tazminat talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak yaptığı yapının sebep olduğu zenginleşmeden, yapının tamamlandığı tarihteki taşınmaz maliklerinin sorumlu olduğu gözetilerek, tazminatın bu kişilerden tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/470 E., 2024/107 K.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ... vd., ... ...vd.

FER'Î MÜDAHİL : ...

DAVA TARİHİ : 26.04.2011

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...’ın 820 parsel sayılı taşınmazın 250 metrekarelik kısmını 1988 yılında müvekkiline sattığını, müvekkilinin bu taşınmaz üzerine 1991 yılında bina inşaa ettiğini, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı dünürü ...’e devrettiğini, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu belirterek TMK m. 724’e dayalı tapu iptali ve tescile mümkün olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.06.2015 tarihli ve 2014/254 Esas, 2015/264 Karar sayılı kararı ile davacının davasının kısmen kabulüne, davacının tapu iptali ve tescil davasının reddine, 12.500,00 TL arsa bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları dahili davalılar ..., ...,... ve ......'tan...2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/61-47 Esas Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesine, 85.699,60 TL bina bedelinin ...'in tapu hissesi olan 1951/7875 hissesine denk gelen 21.232,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 09.06.2015 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 14.03.2016 tarihli ve 2015/15358 Esas, 2016/3200 Karar sayılı kararıyla "davacının, davalı ... mirasçıları dışında taşınmazda paylı malik olan davalılarla arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebileceği, davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerine yapılan ve halen ikamet ettiği bina ile ilgili tazminat talebine gelince; mahkemece bu konuda davalı paylı maliklerin davacının inşa etmiş oldukları bina nedeniyle ne kadar zenginleştikleri uzman bilirkişi raporuyla tespit edilerek sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacının zararının tazminine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının tazminat talebinin kabulü ile; 14.567,50 TL arsa bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları dahili davalılar ..., ...,... ve ......'tan ...2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/61-47 E- K sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 85.699,60 TL bina bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... mirasçıları ......,...... ..., ... ve ...ten ...6. Noterliğinin 14.01.2020 tarihli ve 696 yevmiye sayılı mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece bozma ilamına uyulmadığını, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalılar ... ve ...’in dünür olduklarını, aralarındaki işlemin muvazaalı olduğunu, tazminat değerlerinin düşük belirlendiğini, davacılar lehine iki farklı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde; bina bedeli için takdir edilen tazminat nedeniyle hükmü temyiz ettiklerini, davalılar ... ve ... arasında muvazaalı devirin söz konusu olmadığını, davalı ...’ın davacıya yer sattığını, muris ...’in bu durumu bilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle bina ve arsa bedelinin tamamının davalı ...’dan tahsil edilmesi gerektiğini, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verildiğinden lehlerine vekalet ücreti takdiri gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir.

2. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir.

3. TMK’nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir.

3. Değerlendirme

TMK m. 724 de belirtilen tescil koşullarının oluşmaması nedeniyle davacının harici satış sözleşmesi ile vermiş olduğu satış bedelinin sözleşmenin tarafından tahsil edilmesine dair kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Ancak davacı geçersiz sözleşmeye güvenerek taşınmaz üzerinde yapı meydana getirmiş ve bu yapının bulunduğu parselde bir değer artışı olmuştur. Yapı nedeniyle zenginleşen arazi maliklerinden TMK m. 723’e dayalı olarak tazminat istenmesinde haklılık bulunmaktadır. Ancak bu zenginleşmeden kim yararlandıysa tazminatın bu kişilerden tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden geçersiz sözleşmenin akdinden sonra davacının inşaatı 1991 yılında tamamladığı anlaşılmaktadır.

O halde yapının bulunduğu arazi parçasının 1991 yılında kayıt malikleri kimler ise tazminatın bu kişilerden tahsil edilmesine karar verilmesi gerekmektedir.

Bu sebeple davacının yapmış olduğu yapının bulunduğu arazi parçasının tapusunun tüm tedavül kayıtları birlikte getirtilmek suretiyle 1991 yılındaki kayıt malikleri belirlenerek taraf değiller ise taraf kılınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.