Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4052 E. 2024/5349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın yaptığı sağlararası kazandırmaların tenkisine tabi olup olmadığı ve tenkis miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, tenkise karar verilmesine rağmen tenkis miktarının belirtilmemesi, tenkise tabi tasarrufların 4721 sayılı Kanun'un 565. maddesi kapsamında değerlendirilmemesi, mirasbırakanın tasarruf amacına ilişkin tanıkların dinlenmemesi ve tenkis bedelinin karar günü değeri yerine tercih günü değeri üzerinden hesaplanması gibi hatalar nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1567 E., 2024/1843 K.

DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.

DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 14.02.2018

KARAR : Esastan ret

TEMYİZ EDENLER : Davacılar vekili, davalılar vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ: Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/48 E., 2024/63 K.

Taraflar arasındaki tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 22.09.2017 tarihinde ölen muris ...'nun saklı payı ihlal kastıyla davalılar lehine kazandırmalarda bulunmak suretiyle müvekkillerinin saklı payını ihlal ettiğini ileri sürerek sağlararası kazandırmaların tenkisini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; 266 ada 3 parseldeki bağımsız bölümleri dava dışı ...ten satın aldıklarını, muris tarafından yapılan bir kazandırma söz konusu olmadığından tasarrufların tenkise tabi tutulamayacağını, ayrıca davalı ...'ın murise bakıp, tedavi ve bakım masraflarını karşıladığından tasarrufların karşılıksız kabul edilemeyeceğini, öte yandan murisin saklı payı ihlal kastından da söz edilemeyeceğini, olsa olsa en fazla murisin her zaman yanında olan, maddi-manevi ihtiyaçlarını karşılayan davalılara daha çok verme isteğinden söz edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Nurcan aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; Nurcan aleyhine açılan davanın reddinin hatalı olduğunu, müvekkillerinden tercih hakkı sorulmadan karar verildiğini, karar tarihine yakın değerler üzerinden hesap yapılmadığını ve tenkis bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili; dava dışı ...tarafından yapılan satışların tenkise tabi tutulamayacağını, ayrıca davalı ...'ın murise bakıp, tedavi ve bakım masraflarını karşıladığından tasarrufların karşılıksız kabul edilemeyeceğini, öte yandan murisin saklı payı ihlal kastından da söz edilemeyeceğini, bu hususlarda tanıklarının dinlenmediğini ve yeterli araştırma yapılmadığını, dava dilekçesinde 4 numaralı bağımsız bölüme ilişkin talebe yer verilmediğinden tenkis hesabına dahil edilemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili, istinaf başvurusundaki gerekçeleri ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili, istinaf başvurusundaki gerekçelerin yanı sıra tenkis davasında öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, ayrıca davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak açılan Ordu 2 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2024/96 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369, 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, Hükmün Verilmesi ve Tefhimi” başlıklı 294 üncü maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur. Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. Aynı yasanın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297 nci maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. “Hükmün Yazılması” başlıklı 298 inci maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 506 ve devamı ile 560 ve devamı maddeleri,

4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 565 inci maddesi şöyledir:

"Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:

1. Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,

2. Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,

3. Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,

4. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar."

5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 564 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

" Tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında kalması durumunda, malın tenkis sebebiyle vasiyet borçlusuna verilmesi gereken, aksi hâlde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerinin para olarak ödetilmesine karar verilir. "

3. Değerlendirme

1. Somut olayda, mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada tefhim edilen hüküm sonucunda (kısa kararda) tenkise karar verilmesine rağmen tenkis miktarı belirtilmeksizin boşluk bırakılmak suretiyle 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesine aykırı hüküm kurulmuş olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

2. Kabule göre de, davacılar, mirasbırakanın saklı payı ihlal kastıyla davalılar lehine kazandırmalarda bulunduğunu ve böylece saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürerek mirasbırakanın sağlararası tasarruflarının tenkisini istemiş; davalılar ise mirasbırakan tarafından yapılan karşılıksız bir kazandırma olmadığını ve mirasbırakanın saklı payı ihlal kastının bulunmadığını savunmuştur.

3. O halde, somut uyuşmazlıkta tenkisi istenen mirasbırakanın sağlararası tasarruflarıdır. Miras bırakanın tasarruf nisabını aşan tüm ölüme bağlı tasarrufları tenkise tâbi iken, sağlararası tasarrufları ise sadece 4721 sayılı Kanun'un 565 inci maddesinde sayılan gruplardan birine ait olması durumunda tenkise tâbi tutulur. Maddeden anlaşıldığı üzere tenkise tabi sağlararası kazandırmaların ortak özellikleri mirasbırakan tarafından yapılan bir kazandırma olması ve bu kazandırmanın karşılıksız olmasıdır. Ayrıca miras bırakanın bu tasarrufu yapma amacının, TMK m. 565 hükmünün ilk üç bendi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Buna karşılık; anılan hükmün son bendi kapsamında bir sağlar arası tasarrufun tenkis edilebilmesi için tasarrufun saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacıyla yapıldığının açık olması gereklidir.

4. Açıklanan ilkeler ışığında tenkisi istenen tasarruflar değerlendirildiğinde; 4185 ada 9 parsel (eski 399 parsel) ve 4175 ada 5 parsel (eski 344 parsel) sayılı taşınmazlardaki 1/3 hisse muris tarafından 23.11.1994 tarihinde satış yoluyla tapuda davalı ...'a devredilmiş; 266 ada 3 parselde bulunan 1 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 hisse muris tarafından 26.03.2012 tarihinde kayıtsız şartsız bağış yoluyla tapuda davalı ...'a devredilmiş; 2 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 hisse muris tarafından 09.10.2013 tarihinde kayıtsız şartsız bağış yoluyla tapuda davalı ...'a devredilmiş; 3 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3 hisse muris tarafından 09.10.2013 tarihinde kayıtsız şartsız bağış yoluyla tapuda davalı ...'a devredilmiş; 4 numaralı bağımsız bölüm muris tarafından 23.11.1994 tarihli ve 5427 yevmiye sayılı tapudaki satış işlemiyle dava dışı...e devredilmiş ve dava dışı ...tarafından 20.08.1998 tarihinde 3883 yevmiye sayılı satış işlemiyle davalı ...'ye devredilmiş; 5 numaralı bağımsız bölüm muris tarafından 23.11.1994 tarihli ve 5427 yevmiye sayılı tapudaki satış işlemiyle davalı ...'a devredilmiş ve davalı ... tarafından 20.08.1998 tarihinde 3884 yevmiye sayılı satış işlemiyle davalı ...'a devredilmiş; 6 numaralı bağımsız bölüm muris tarafından 23.11.1994 tarihli ve 5427 yevmiye sayılı tapudaki satış işlemiyle dava dışı...e devredilmiş ve dava dışı ...tarafından 20.08.1998 tarihinde 3883 yevmiye sayılı satış işlemiyle davalı ...'a devredilmiştir. Bunun yanı sıra, muris ..., 22.09.2017 tarihinde vefat etmiştir. O halde, tenkisi istenen tasarrufların miras bırakanın ölümünden önceki bir yıldan daha eski tarihli olduğu, bir kısım tasarrufların doğrudan mirasbırakan tarafından kayıtsız şartsız bağış yoluyla gerçekleştirilirken bir kısım tasarrufların satış yoluyla gerçekleştirildiği, bir kısmının ise doğrudan mirasbırakan tarafından gerçekleştirilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, tenkise tabi kabul edilebilmesi için her bir tasarrufun ayrı ayrı 4721 sayılı Kanun'un 564 üncü maddesi yönünden titizlikle irdelenmesi gerekmektedir. Buna karşın İlk Derece Mahkemesince bu hususta somut bir gerekçeye yer verilmeksizin tasarrufların tenkisine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

5. Tenkisi istenen tasarrufların yukarıda açıklanan özelliklerinin yanı sıra davacıların mirasbırakanın saklı payı ihlal kastıyla hareket ettiğini iddia etmesi, davalıların ise aksini savunması karşısında mirasbırakanın tasarrufu yapma amacı, somut uyuşmazlığın çözümünde önem kazanmaktadır. Davalı bu hususta süresi içinde tanıklarını bildirmiş ise de mahkemece tanıkları dinlenmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir.

6. Öte yandan 4721 sayılı Kanun'un 564 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre; tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında kalması durumunda, malın tenkis sebebiyle vasiyet borçlusuna verilmesi gereken, aksi hâlde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerinin para olarak ödetilmesine karar verilir. Bir başka deyişle, ödenmesi gereken tenkis bedelinin, tenkise tabi tutulacak malın karar günündeki değeri üzerinden hesaplanması gerekir. Buna karşın mahkemece hükmolunan tenkis bedelinin, tercih günündeki değerler üzerinden hesaplanması da doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.