"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3682 E., 2022/529 K.
DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.
DAVA TARİHİ : 21.08.2013
KARAR : Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/222 E., 2021/282 K.
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen temliken tescil veya irtifak ... kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davalılar ... ve ... vekili Av. ... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin 1980'li yıllarda maliki oldukları taşınmazı taksim ederek iyiniyetle kendilerine ait kısma konutlar inşa ettiklerini, bu binaların teknik ölçüm aletlerinin o dönemde gelişmemiş olması nedeniyle hatalı ölçümler neticesinde davalılara ait 31 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu öğrendiklerini, taşınmazın önceki maliki tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasında iyiniyetli olduklarını ileri sürdüklerini ancak o tarihte taşınmazın ifrazının mümkün olmaması nedeniyle davanın aleyhlerine sonuçlandığını, 2003 yılında yapılan imar uygulaması ile taşınmazın ifraz edilebilmesinin mümkün hale geldiğini belirterek; müvekkillerine ait yapıların davalıların taşınmazına taşan kısımlarının müvekkilleri adına temliken tesciline, mümkün olmaması halinde irtifak ... kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıların iyiniyetli olmadıklarını, yapıların ruhsatlarının bulunmadığını, davacıların yapılarının taşınmazın imar planında konut alanında kalan kısmına tekabül ettiğini, müvekkillerinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 725 inci maddesinde düzenlenen yasal şartların somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vd. vekili, davacı ... Büyükgüngöer vd. vekili, davacı ... vekili, davacılar ... vd. vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılara ait yapıların taşınmaz çapa bağlandıktan sonra yapıldığı anlaşılmakla iyiniyet koşulu bulunmadığından temliken tescil isteminin reddine ilişkin hükümde bir yanılgı görülmediği, ancak harç ve vekalet ücretinin her bir davacının talep ettiği taşınmaz değeri üzerinden ayrı ayrı hesaplanması gerekirken yanılgılı olarak müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verildiği gerekçesiyle davacılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Müvekkilinin iyiniyetli olduğunu,
b. Tüm davacılar yönünden davanın bir arada görülmesinin hatalı olduğunu,
c. Davalıların taşınmazı taşkın yapıları bilerek satın aldığından kötüniyetli olduğunu,
d. Davalı tarafça 15 günlük sürede itirazda bulunulmadığını,
e. İdari başvurunun sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde;
a. Davalı tarafça 15 günlük süre içerisinde ve sonrasında herhangi bir başvuruda bulunulmadığını,
b. Eksik incelemeyle karar verildiğini,
c. Temliken tescil koşullarının oluştuğunu,
d. Dava değeri ile yargılama giderlerinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davacı ... ve Ayşegül Kıraloğlu vekili temyiz dilekçesinde;
a. Eksik incelemeyle karar verildiğini,
b. 4721 sayılı Kanun'un 725 inci maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleştiğini,
c. Dava değerinin hatalı belirlendiğini,
d. İmar uygulamasının beklenmesi gerektiğini,
e. Yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı olduğunu ifade ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Bir hükmü hukuksal yararı bulunmak koşulu ile ancak davanın tarafları temyiz edebilir. Hükmü temyiz eden dava dışı Ayşegül Kıraloğlu davanın tarafı olmadığından hükmü temyiz edemez. Bu nedenle, dava dışı Ayşegül Kıraloğlu'nun temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacılar ..., ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ..., ... ve ... vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davacılar ..., ... ve ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 725 inci maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir.
4721 sayılı Kanun'un 725 inci maddesinde, "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.
Böyle bir irtifak ... yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak ... kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." hükmü yer almaktadır.
Dosya içeriğinden; davacıların dava dilekçesinde, inşaa ettikleri yapıların dava konusu 440 ada 31 parsel sayılı taşınmaza taşan kısımlarının adlarına tesciline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Kanun'un 725 inci maddesinde de, koşullarının oluşması halinde taşan kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin devredilmesinin istenebileceği düzenlenmiştir.
Bu durumda dava değerinin, davacıların yapılarının davalıların maliki olduğu 440 ada 31 parsel sayılı taşınmaza taşan kısımlarının değeri olduğu açıktır.
Hâl böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, dava değeri bu doğrultuda belirlenerek yargılama giderlerinin bu değerler esas alınarak hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davacılar tarafından bahçe vs. olarak kullanılan alanların da dahil edilmesi suretiyle belirlenen değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; 6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesi uyarınca, davanın taraflarının ve vekillerinin kararda doğru ve eksiksiz şekilde gösterilmeleri gerekir. İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli karar başlıklarının anılan Kanun maddesi hükmüne uygun şekilde düzenlenmemiş olması ve ölü kişiler ... ile ... aleyhine hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Dava dışı Ayşegül Kıraloğlu vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davacılar ..., ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Davacılar ..., ... ve ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 17.100,00 TL'nin davalılardan alınarak davacılar ..., ... ve ...'e verilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.