Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4153 E. 2025/2286 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Paylı mülkiyete konu taşınmazlara el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/954 E., 2024/936 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/350 E., 2023/55 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin........... ili, ........... Köyü 176 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlarda paylı mülkiyet sahibi olduklarını, davalı tarafından dava konusu taşınmazların haksız olarak işgal edildiğini, işbu haksız işgalin davalı Şirketin kuruluş tarihi olan 12.11.1991 tarihinden itibaren süregeldiğini, dava konusu taşınmazlardaki haksız işgalin sona erdirilmesi ve ecrimisil ödenmesi talebiyle 05.08.2020 ve 07.08.2020 tarihlerinde her iki parsel için ayrı ayrı ihtarname gönderdiklerini, bu ihtarnameler ile davalının intifadan men edildiğini, ancak davalının bugüne kadar taşınmazlar üzerindeki haksız işgali sona erdirmediğini ve ecrimisil bedeli ödemesinde de bulunmadığını beyanla dava konusu taşınmazlara el atmasının önlenmesine ve her bir parsel yönünden şimdilik 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin 1991 yılından itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisinin dava konusu gayrimenkullerin İzmit Belediyesine yol ve park olarak tesciline rıza gösterdiğini, bu nedenle alanın mülkiyetinin İzmit Belediyesine geçtiğini ve davacıların dava açma ehliyetlerinin bulunmadığını, davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davaya konu 5 numaralı parselin park alanı, 4 numaralı parselin ise yol şerhi bulunan, çekme ve terk mesafeleri sebebiyle mevcut hâlde hiçbir şekilde inşaat yapılamayan bir arsa olduğunu, davacıların bir alacak haklarının olduğu kabul edilse dâhi ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar olabileceğini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; taşınmazlardaki mülkiyet hâlen davacılarda olduğundan davacıların el atmanın önlenmesini talep edebilecekleri, dava tarihinden önce davalılara kullanıma son verilmesinin ihtar edildiği, bu durumda intifadan men koşulunun gerçekleştiği, dosya kapsamından taşınmazlara davalı Şirket tarafından el atıldığı anlaşıldığından, davacı taleplerinin kabulü ile; davalının dava konusu 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlara davacılar payı oranında el atmasının önlenmesine, 176 ada 4 parsel için 858,82 TL ecrimisil tazminatının, 176 ada 5 parsel için 9.141,18 TL ecrimisil tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile payları oranında davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, yeni hüküm kurularak davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden kabulüne, ecrimisil talebi yönünden ise, kısmen kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;

1. Davacıların murisinin, davalı Şirketin eski ortağı olduğunu, taşınmazların yol ve park olarak terkinine muvafakat verdiğini, 4 No.lu parselin yol, 5 No.lu parselin park olarak bila bedel terk edildiğini ve tapu kayıtlarına işlendiğini, bu nedenle davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmadığını,

2. Dava değerinin (el atılan alan ve ecrimisil toplamı) 394.107,15 TL olduğunu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince kesin nitelikte karar verilemeyeceğini,

3. Dava konusu parsellerin inşaata elverişli olmadığını, etrafının davalıya ait parselle çevrili olduğunu, kiraya verilemeyeceğini, gelir elde edilemeyeceğini ve alım-satıma konu olamayacağını,

4. Davacılar tarafından aynı ada 2 parsel için açılan benzer davanın reddedildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, bu kararın emsal teşkil ettiğini,

5. Bilirkişi raporunda 4 No.lu parsele nasıl müdahalede bulunulduğunun belirtilmediğini, raporun fen bilirkişi raporu ile çelişkili olduğunu,

6. Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yanlış hesaplandığını beyana hükmün bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; paylı mülkiyete tâbi taşınmazlara el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak karar verilmiş ise de; dosya kapsamından el atılan taşınmazların davacılar payı değerinin 392.284,15 TL olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 2024 yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırının ise 378.290,00 TL olduğu, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak karar verilmesinin temyiz yolunu etkilemeyeceği kuşkusuzdur.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.