Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4203 E. 2024/4999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sınırdaş parsellerin köşe noktalarından birleşmesi halinde ön alım hakkının kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i maddesi ile Tarım Arazilerinde Mülkiyet Devrine İlişkin Uygulama Talimatı'nın (b) bendi uyarınca, parsellerin köşe noktalarından dahi birleşmesi halinde sınırdaş sayılacağı ve ön alım hakkının kullanılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/657 E., 2024/292 K.

DAVA TARİHİ : 23.03.2015

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesi uyarınca sınırdaş parsel maliki tarafından açılan ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu ...ili,...ilçesi, ...Mahallesi, 705 ada 20 parsel sayılı taşınmaza komşu 35 parsel sayılı taşınmazın, önceki maliki tarafından 18.03.2015 tarihinde 5.000,00 TL bedelle davalıya satıldığını ancak, kendisine noter bildirimi yapılmadığını, dava konusu taşınmazın, kendisine ait 20 parselle sınırdaş olup davalıya ait 36 parselle olan sınırlarının sadece bir noktada kesiştiğini, bu nedenle sınırdaş kabul edilemeyeceklerini, ayrıca tarımsal bütünlüğün de sağlanamadığını ileri sürerek; 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesi uyarınca 35 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, geçimini bahçe ürünleri ve sebze yetiştiriciliğinden sağladığını, maliki olduğu 36 parsel sayılı taşınmazını yıllardır kiracısı olduğu dava konusu 35 parselle birlikte bütün olarak kullandığını, her iki taşınmazın sınır komşusu olduğunu, satış bedelinin gerçekte 62.000,00 TL olup ancak tapuda gösterilen bedel nedeniyle kötüniyetle bu davanın açıldığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.10.2021 tarihli ve 2020/171 E., 2021/412 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 21.10.2021 tarihli ve 2020/171 E., 2021/412 K. sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.12.2022 tarihli ve 2022/2379 E., 2022/7860 K. sayılı ilamında; "...Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün 03.11.2017 tarihli ve 2768754 E. sayılı Tarım Arazilerinde Mülkiyet Devrine İlişkin Uygulama Talimatının (b) maddesinde belirtildiği üzere, en az bir noktada birbirleriyle ortak sınırı bulunan tarım arazilerinin sınırdaş olarak değerlendirilmekte olduğu, somut olaya gelince; davacının 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesine dayalı yasal ön alım talebinde bulunduğu, dosyadaki bilirkişi krokisine göre; davaya konu 705 ada 35 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 705 ada 36 parsel sayılı taşınmazın köşe noktasından sınırının bulunduğu, yukarıda açıklanan Uygulama Talimatının (b) maddesindeki ifadeye göre; en az bir noktada birbirleriyle ortak sınırı bulunan tarım arazileri sınırdaş olarak kabul edildiğine göre davalıya ait taşınmazın dava konusu taşınmazla köşe noktasından sınırı bulunduğu tespitine rağmen mahkemece, davalıya ait taşınmazla dava konusu taşınmazın tarımsal bütünlük arz etmediği değerlendirmesiyle sınırdaş olarak kabul edilemeyeceği gerekçesinin doğru olmadığı, o halde mahkemece, sınırdaş arazi sahiplerinden birine satılmış olan dava konusu parsel için, başka bir sınırdaş arazi maliki tarafından ön alım hakkının kullanamayacağı hükmü uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararında;"... Her ne kadar davacı 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesine dayalı yasal ön alım talebinde bulunmuş ise de kadastro teknisyeni bilirkişi raporuna göre; davaya konu 705 ada 35 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 705 ada 36 parsel sayılı taşınmazın köşe noktasından sınırı bulunduğu, kanuna göre taşınmazın sınırdaş maliklerinden birine satılması halinde diğer maliklerin ön alım haklarını kullanamayacaklarının açıkça düzenlendiği..." gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin uzun yıllar tarım ve hayvancılıkla uğraştığını, buna karşın dava konusu taşınmazın 2014 yılında davalıya satılıp bu satıştan müvekkiline haber verilmediğini, müvekkilinin satın almasının engellenmesinin sebebinin davalı ile aralarındaki husumet olduğunu, yapılan aplikasyonda dava konusu arazinin batı cephesinden 20 parsel sayılı taşınmaza 500 m² girdiğinin ortaya çıktığını, elbirliğiyle parselin müvekkilinin elinden alındığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 5403 sayılı Yasa'nın 8/i maddesi uyarınca sınırdaş parsel maliki tarafından açılan ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 732 ve devamı maddeleri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün 03.11.2017 tarih ve 2768754 Esas sayılı Tarım Arazilerinde Mülkiyet Devrine İlişkin Uygulama Talimatının (b) maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluş...yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.