"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/83 E., 2024/229 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların murisi ... arasında 04.10.2007 tarihli 21321 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, bu sözleşme ile ...'un paydaş olduğu 2821 parsel numarasına kayıtlı taşınmazını bedeli karşılığında davacıya satmayı vaat ettiğini, satış bedelinin tamamının ödendiğini, zilyetliğin davacıya teslim edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın muris ve murisin ölümüyle mirasçıların zilyetliğinde olduğunu, davacının tasarrufuna geçmediğini, satış bedelinin ödenmediğini, zamanaşımı def'inde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 23.12.2021 günlü 2021/288 Esas, 2021/175 sayılı kararıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2021 günlü 2021/288 Esas, 2021/175 sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi 20.10.2022 günlü 2022/502 Esas, 2022/1441 sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.01.2024 tarihli 2022/6905 Esas, 2024/140 sayılı kararında "... Sözleşme kapsamında taşınmazın alıcının tasarrufuna terk ve teslim edildiği, vaat borçlusu tarafından açıkça beyan edilmiştir. Bu durumda taşınmazın fiilen olmasa da hukuken vaat alacaklısına teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bu halde zamanaşımı savunmasında bulunmak, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Mahkemece davacının esas talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.07.2024 günlü 2024/83 Esas, 2024/229 sayılı kararında tapu iptali ve tescil isteminin şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın davacıya fiilen teslim edilmediğinin keşfen belirlendiğini, satış bedelinin ödenmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29 uncu maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237 inci maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ıncı ve Noterlik Kanununun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716 ıncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
2. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146 ıncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2 inci maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.