"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/345 E., 2024/222 K.
KARAR : Birleştirilen vasiyetnamenin tenfizi davasının kabulüne, tenkis ve tapu iptal tescile ilişkin diğer birleştirilen ve asıl davaların reddine
Taraflar arasında görülen asıl davada ehliyetsizlik ile muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis, birleştirilen Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/206 Esas ve 2008/335 Esas sayılı davalarında vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis, birleştirilen Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/220 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama neticesinde verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; birleştirilen vasiyetnamenin tenfizi davasının kabulüne, tenkis, vasiyetnamenin iptali ve tapu iptal tescile ilişkin diğer birleştirilen ve asıl davaların reddine karar verilmiştir.
Karar asıl davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar vekili özetle, 02.02.2008'de ölen muris ...'nun 525 ada 2 parsel sayılı taşınmazı 26.08.2004 tarihinde damadı olan davalı ...'e, 198 parsel sayılı taşınmazı kızı olan davalı ...'ye bağış yolu ile devrettiğini, temlik tarihinde murisin fiil ehliyetinin olmadığını, bağışın ehliyetsizlik nedeniyle iptali gerektiğini, ayrıca mirasçılardan mal kaçırmanın amaçlandığını ileri sürerek tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
2. Birleştirilen (2008/206 Esas sayılı) davada davacı vekili özetle, muris ...'nun Bolu 1. Noterliği'nin 30.10.2007 tarihli vasiyetnamesiyle 292 parsel sayılı taşınmazını davalılara vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini aksi halde tenkisini istemiştir.
3. Birleştirilen (2008/335 Esas sayılı) davada davacı vekili özetle, muris ...'nun Bolu 1. Noterliği, 02.03.2005 tarihli vasiyetnamesiyle 538 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'na vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini aksi halde tenkisini istemiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalılar vekili özetle, davanın usul ve esastan reddi gerektiğini, murisin 198 parsel sayılı taşınmazın 300/5560 hissesini davalı ...'ye 23.07.1983’te bağışladığını, kalan hisseyi ise 17.01.2006'da sattığını, murisin mal kaçırma amacının bulunmadığını, minnet duygusuyla hareket ettiğini, murisin temlik dışı terekesinde sekiz adet taşınmazının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen (2008/206 Esas sayılı) davada davalılar vekili özetle, davanın reddini savunmuştur.
3. Birleştirilen (2008/335 Esas sayılı) davada davalı vekili özetle, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.01.2022 tarihli ve 2015/575 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararıyla; asıl davada tapu iptali tescil davasının reddi yönündeki karar Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ...'nun tenkis davasının reddine, davacı ... mirasçılarının tenkis davasının kabulüne, birleştirilen davalar açısından verilen kararların Yargıtay ilâmında bozma konusu edilmediğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.01.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili, asıl davada davalılar- bir kısım birleştirilen davada davacı ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 26.01.2023 tarihli ve 2022/5795 Esas, 2023/532 Karar sayılı kararıyla; hükmün 6100 sayılı Kanun'un 297/2 nci maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, vasiyetnamelerin geçerli olduğu, mirasbırakanın ehliyetli olduğu, bağışlarda muris muvazaasına dayanılamayacağı ve saklı payın ihlal edilmediği gerekçeleriyle birleştirilen vasiyetnamenin tenfizi davasının kabulüne, diğer (tenkis, vasiyetnamenin iptali ve tapu iptal tescile ilişkin) birleştirilen ve asıl davaların reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davacılar vekili, müvekkili Nurşen'in 583 parselden hiç pay almamasına karşın tenkis hesabında temlik dışı terekedeymiş gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, 583 parselin temlik içi terekede değerlendirilmesi gerektiğini, 198 parselin 5260/5560 payının davalı ...'ye ait olmasına karşın temlik dışı terekede değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu, ayrıca 198 parselin tamamının temlik içi terekede değerlendirilmesi gerektiğini, doğrudan temyiz sebebi yapılmasına karşın ikinci bozma kararında bu hususun bozma kapsamı dışında bırakılmasının usuli kazanılmış hak oluşturduğunu, müvekkili Nurşen'in ne 583 parselden ne de 198 parselden bir kuruş almadığını, temlik içi ve dışı terekenin yanlış belirlenmesi sonucunda müvekkillerinin tenkis alacaklarının olmadığı kanaatine varılmasının hatalı olduğunu, 29.01.2016 tarihli duruşmada tefrik edilen vasiyetnamenin tenfizine ilişkin Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/220 Esas sayılı davası yönünden karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada ehliyetsizlik ile muris muvazaası hukuksal nedenlerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tenkis, birleştirilen Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/206 Esas ve 2008/335 Esas sayılı davalarında vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 167 nci maddesi,
2.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 570 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır.
"
3. Bilindiği üzere, tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanunu'nun 570 inci maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanun'un 561 inci maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına ve özellikle tenkis hesabına ilişkin temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 570 inci maddesinde düzenlenen tenkiste sıra hükmüne göre sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre asıl davada davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 29/01/2016 tarihli duruşmada, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/220 Esas sayılı davanın tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dava, Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/161 Esasına kaydedilmiştir. Buna karşın temyizen incelenen kararın hüküm fıkrasının dördüncü maddesinde tefrik edilen dava hakkında karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
3. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Asıl davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Asıl davada davacılar vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "4- Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 2008/220 esas sayılı dosyasında davacı ...'nun davalılar ... ve ... hakkında açtığı vasiyetnamenin tenfizi davasının KABULÜNE,
Bolu İli Merkez Alpağut Köyü cilt no 22, hane no:8 BSN 5 'de nüfusa kayıtlı ... ve ...'den olma Bolu 08/10/1919 D.lu ... TC Kimlik Nolu ...'nun düzenlediği Bolu 3. Noterliğinin 02/03/2005 tarih ve 004121 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetnamenin AYNEN TENFİZİNE,
Dava konusu Bolu İli Merkez Alpağut Köyü 583 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının İPTALİ ile taşınmazın davacı ... ve Mükerrem'den olma Bolu 18/01/1950 doğumlu ... T.C.Kimlik nolu ... adına tapuya KAYIT VE TESCİLİNE,
Alınması gereken 7.197,61 TL nispi ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 7.183,61 TL nispi ilam harcının davalılar ... mirasçıları ve ...'den alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 10.000,00 TL ücreti vekaletin davalı ... mirasçıları ve ...'den alınarak davacı ...'na verilmesine,
Davacı tarafından karşılanan 37,00 TL dava açma gideri, 78,00 TL tanık ücreti ve davetiye giderinin 1/3'ü olan 26,00 TL, 311,10 TL keşif giderinin 1/3'ü 103,70 TL, 50,00 TL bilirkişi ücretinin 1/3'ü 16,66 TL, 222,50 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 74,16 TL, 125,00 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 41,66 TL, 178,00 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 59,33 TL, 127,50 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 42,50 TL, 225,50 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 75,16 TL, 496,00TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 165,33 TL, 200,50 TL talimat ve bilirkişi giderinin 1/3'ü 66,83 TL, 100,00 TL bilirkişi giderinin 1/3'ü 33,33 TL, 260,00 TL Adli Tıp giderinin 1/3'ü 86,66 TL olmak üzere toplam 828,32 TL ve Yargıtay bozma sonrası karşılanan 292,30 TL posta giderinin 1/3ü 97,43 TL, 98,50 TL tebligat giderinin 1/3'ü 32,00 TL, 800,00 TL bilirkişi gideri 1/3'ü 266,66 TL olmak üzere toplam 1.224,41 TL yargılama giderinin davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'na verilmesine," ilişkin cümlelerinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.