Logo

7. Hukuk Dairesi2024/4418 E. 2025/1410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında ölmüş kişiler adına tespit edilen taşınmazlar üzerinde davacının 20 yıllık zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sırasında ölmüş fakat mirasçıları tespit edilemeyen kişiler adına tescil edilen taşınmazlarda, kayıt malikinin mirasçılar olduğu ve bu durumda davacının 20 yıllık zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/561 E., 2024/112 K.

DAVACILAR : ... vd. vekilleri Avukat ... vd.

DÂHİLİ DAVALILAR : ... vd. vekilleri Avukat ...

Mahkeme kararı duruşma istemli olarak davalı ... vd. vekili ile davalı ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.03.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı olarak temyiz eden dâhili davalılar vekili Avukat ..., dâhili davalılar vekili Avukat ... Güreş ile diğer taraftan davacı vekili Avukat ... ve Hazine vekili Avukat ...geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava konusu 511 parsel sayılı taşınmazın 1976 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Sarı ... kızı ölü ... adına, 514 parsel sayılı taşınmazın da 53/60 hissesinin davacı adına, kalan 7/60 hissesinin ... kızı ölü ... adına tespit edildiğini, müvekkilinin eklemeli zilyetliği ile birlikte davasız ve aralıksız malik sıfatıyla yaklaşık 50 seneden beri taşınmazları kullanıldığını, tapuda ölü olarak adına kayıt yapılan kişileri bilen tanıyan olmadığını, gerçekten yaşayıp yaşamadıklarının bilinmediğini, yaşamış olsalar dahi 70-80 yıl önce ölmüş olmaları gerektiğini, vekil edeni yararına 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 713/2. maddesinde belirtilen kazanma koşulların oluştuğunu belirterek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazlarda kayıt maliki olmadığını bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, bundan ayrı dava konusu 511 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ölü ...'nin kim olduğunun belli olduğunu ve mirasçılarının bulunduğunu, davacı lehine TMK'nın 713. maddesinde belirtilen kazanma koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.06.2013 tarihli ve 2009/95 Esas 2013/314 Karar sayılı kararı ile davacının 511 ve 514 parsel sayılı taşınmazları 50 seneden fazla nizasız fasılasız kullandığı, tapu kayıt maliki ...'nin kimliği tespit edilmiş ise de ölümünden sonra davacının zilyetliğinin 37 yıl olduğu, malik ... yönünden tanıyan bilen olmadığı, davacı tarafından "maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan" hem de "malikin 20 yıl ölmüş olması" koşullarına ayrı ayrı dayanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 511 parsel sayılı taşınmazın Sarı ... kızı ölü ... adına kayıtlı tapunun, 514 parsel sayılı taşınmazda ... kızı ölü ... adına kayıtlı 7/60 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 28.06.2013 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29.01.2015 tarihli ve 2014/27312 Esas 2015/1854 Karar sayılı kararıyla Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan eksik araştırmayla karar verildiğini, tapu malikleri Sarı ... kızı ölü ... ve ... kızı ölü ...'e ait hasımlı veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset davasında Hazinenin hasım olarak gösterilmesi, alınacak veraset belgesine göre mirasçılarının bulunduğunun anlaşılması durumunda davanın mirasçılarına yöneltilmesi, revizyon gören 08.12.1966 tarih 7 sıra numaralı ve Kanunî Evvel 1303 tarih 56-57 sıra numaralı tapu kayıtlarının tüm geldi ve gittilerinin Yerel Tapu Müdürlüğünden, burada bulunmaması hâlinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilerek dosya arasına konulması, kayıt malikleri arasında ölü ...'in yer alıp almadığının araştırılması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

3.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.09.2015 tarihli ve 2015/6331 Esas 2015/16224 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda davaya konu 511 parsel sayılı taşınmazın 609 ada 2 parsel, 514 parsel sayılı taşınmazın 609 ada 1 parsel olarak tapuya kaydedildiği, 609 ada 1 parsel hissedarı ...’in mirasçısının Hazine olduğu yönünde karar verildiği ve hissesinin davalı Hazine adına tescil edildiği, 609 ada 2 parsel yönünden taraf teşkili için açılan davanın bekletici mesele yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı, malik Sarı ... kızı ...'nin 1931 yılında dul olarak vefat ettiği ve davacı tarafça malikin 20 yıl önce ölmüş olması koşuluna da dayanıldığı, TMK'nın 713/2 hükmünde belirtilen tescil koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 609 ada 2 parsel (eski 511 parsel) sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı mevcut tapu kaydının iptaliyle tamamının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 609 ada 1 parsel (eski 514 parsel) sayılı taşınmaz yönünden dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vd vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafa TMK'nın 713/2 hükmünde yazılı hangi hukuki sebebe dayandığı hususunun açıklattırılmadığını, buna rağmen Mahkemece davacı tarafın maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ve malikin 20 yıl önce ölmüş olması koşullarına ayrı ayrı dayanıldığından bahisle davayı kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava konusu taşınmazın hangi kısmında ne şekilde zilyet olduğu araştırılmadan taşınmazın tamamı yönünden hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı ... vd. vekili duruşma talepli temyiz dilekçesinde özetle; ölü ... mirasçılarının dava konusu parselde intikal işlemi yaptırdıklarını ve mirasçılardan bir kısmının kendi paylarını iyiniyetli 3. kişi olan müvekkillerine tapudan devir ve temlik ettiklerini, müvekkillerinin paydaş olması nedeni ile davalı olarak dosyada taraf olduğunu ancak ibraz edilen deliller toplanmadan, tanıkları dinlenmeden karar verildiğini, satış tarihinde dava konusu parsel üzerinde mahkemenin ihtiyati tedbir şerhinin tapu kütüğünde mevcut olmadığını, müvekkillerinin iyiniyetli 3. kişi olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu her iki taşınmaz yönünden de mirasçılar belirlenebilir olmakla birlikte tespitinin de yapıldığını, 609 ada 1 parsel yönünden her ne kadar karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmişse de bu kararın usul hukukuna aykırı olduğunu, Mahkemece bu taşınmaz yönünden red kararı verilerek davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini diğer taşınmaz yönünden de tescil koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK'nın 713/2 hükmünde belirtilen tapu kütüğünde maliki kim olduğu anlaşılamayan ve malikinin 20 yıl önce ölmüş olması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Davalı ... ve diğerleri vekili ile davalı ... ve diğerleri vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

TMK'nın 713/2. hükmündeki ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilmesi için diğer koşulların yanında taşınmazın kayıt malikinin dava tarihinden en az 20 yıl önce ölmüş olması gereklidir. Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında ölmüş ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek tespit edildiği ve tapunun bu şekilde oluştuğu hâllerde kayıt maliki ölü olan şahıs değil mirasçılarıdır.

Somut olayda dava konusu 609 ada 2 parsel (eski 511 parsel) sayılı taşınmaz, 11.10.1971 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında tapu kaydı uygulanarak malik olan ...’nin 1928 yılında vefatı ile oğlu ...,...ve ...’yı bıraktığı, başka mirasçısının olup olmadığı bilinmediğinden ölü ... adına tespit edilmiş, tespite itiraz üzerine 19.01.1977 tarihinde hükmen tescille tespit gibi tescil edilerek tapu kaydı kesinleşmiştir. Tapunun bu şekilde oluştuğu hallerde tespit ve kayıt maliki olarak mirasçıları anlaşılması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Dava konusu 609 ada 1 parsel (eski 514 parsel) sayılı taşınmaz, 11.10.1971 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 7/60 pay, malik olan ...’in tahminen 8-10 yıl önce öldüğü ancak mirasçılarının tespit edilemediği gerekçesiyle ölü ... adına tespit edilmiş, tespite itiraz üzerine 19.01.1977 tarihinde hükmen tescille tespit gibi tescil edilerek tapu kesinleşmiştir. Yargılama sırasında ...’in mirasçısı tespit edilemediğinden TMK'nın 501. maddesi gereğince Hazinenin mirasçılığının tespitine karar verilerek Hazine adına tescil edilmiştir. Mahkemece her ne kadar davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de TMK'nın 713/2 hükmünde belirtilen şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı ... vd. ile davalı ... ... vd. iadesine,

28.000,00 TL Yargıtay duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak duruşmalı temyiz eden davalı ... vd. ile davalı ... vd. verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.