"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/3 E., 2022/30 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 15.04.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı Hazine vekili Avukat ............. geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Kayseri ili, .......ilçesi, ... Köyü, 115 ada 1 parsel ile 115 ada 25 parsel sayılı taşınmazların, yapılan kadastro çalışmaları sırasında mera olarak olarak belirlenerek sınırlandırıldığını ancak taşınmazların...köyü olarak tespit gördüğünü, davalı...köyünün dava konusu meralarda hakkı bulunmadığını, taşınmazların kendilerine ait olduğunu ve bu hususa ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının bulunduğunu, mahkeme kararına göre derenin üst kısmında kalan yerlerin ... köyüne ait olduğunu ileri sürerek; 115 ada 1 parsel ile 115 ada 25 parsel sayılı taşınmazların mera kullanım hakkının ... köyüne ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı...Köyü Tüzel Kişiliği vekili cevap dilekçesinde; davanın, hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının aynı konuda ve aynı parseller hakkında Sarız Kadastro Mahkemesinin 1999/7 Esas sayılı dosyasında kadastro tespitine itiraz davası açtığını, bu dosyada verilen karar kesinleşmiş olduğundan, davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.07.1986 tarih ve 1984/101 Esas, 1986/125 Karar sayılı dosyasında davacının dayanak oluşturduğu tapunun iptal edildiğini, dava konusu yerin...köyü hudutları içerisinde kaldığını, kadimden beri...köyünün kullanımında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... Belediyesi cevap dilekçesinde; 6360 sayılı yasa gereğince köylerin ilçe belediyelerine bağladığını, bu nedenle dosyada taraf sıfatlarının bulunmadığını, dava konusu taşınmazların Belediyelerinin sorumluluk alanın dışında bulunduğunu, idare tarafından da imar planlı yapılmadığını ve elatmanın mevcut bulunmadığını ileri sürerek; müvekkili hakkındaki davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında görülen Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.1953 tarih ve 1950/6 Esas, 1953/96 Karar sayılı kesinleşen ilamında davacı köy ile davalı köy arasındaki yayla sınırının... Deresi olarak belirlendiği ve davacı ... Köyü lehine el atmanın önlenmesi davasının reddine karar verildiği, Sarız Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.12.1957 tarih ve 1954/232 Esas, 1957/149 Karar sayılı kesinleşen ilamında da bu sınırın ...deresinden itibaren ............dan gelen su ile ........ şosesine/yoluna kadar devam eden sınır olarak ifade edildiği, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanlarını ve dosyaya sunulan bilirkişi raporları ile ekli krokisine göre davacı tarafın dinlenen tanık beyanlarına göre gösterilen... deresinin kesinlemiş mahkeme ilamında her iki köy arasında yayla sınırı olarak tarif edilen sınırlara uygun olduğu, anılan mahkeme kararlarının güçlü delil olarak gözetilmesi gerektiği, bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun hükme ve denetime elverişli olduğu, davacı vekili tarafından her ne kadar dava dilekçesinde 115 ada 25 parselin ve 115 ada 1 parsel yönünden talepte bulunulmuş ise de talep edilen yerin mera parseli olduğu göz önüne alınarak talebin parselin tamamını kapsayıp kapsamadığı hususunda yapılan araştırmaya göre fen ve harita mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 11.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ve ekli krokisine göre davacı tarafından hak iddia edilen taşınmazın 115 ada 25 parselin tamamı ile 115 ada 1 nolu parselin krokide sınırları sarı renkli tema ile çizilen B harfi ile gösterilen 983005,00 m2'lik alanı kapsadığı, belirlenen kısımda davacı ... Mahallesi ve Pınarbaşı Belediyesinin kadimden beri kullanım hakkı bulunduğu ispatlanmış olmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından onanan Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/6 Esas, 1953/96 Karar sayılı dosyasında dava konusu yerin Nisan 1340 tarih 10 ve 11 numaralı davacı dayanağı tapuların kapsamında kaldığı, intifa hakkının ... köyüne ait olduğuna dair karar, dava dışı dava konusu yere komşu 124 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davada Sarız Kadastro Mahkemesinin 2004/2 Esas, 2004/16 Karar sayılı dosyası ve bu dosyanın bozulması üzerine Sarız Kadastro Mahkemesinin 2007/338 Esas, 2008/84 Karar sayılı dosyasında eldeki davanın konusu taşınmazların hududunda okunan ve ... köyü ile...köyü arasındaki sınırın... Deresi hududunun yerinin kesinleşmiş olduğu, yine Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.09.1989 gün ve 1989/93 Esas, 1989/148 Karar sayılı dosyası -ki, HGK tarafından onanarak kesinleşmiş olan karar- ile Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.1987 gün ve 1987/69 Esas, 1987/109 Karar sayılı dosyasında verilen kararların Yargıtayca onanması nedeniyle dava konusu yerde davacının kullanım hakkının kesinleşmiş olduğu, dava konusu yerde Kayseri İl Tarım Ve Orman Müdürlüğünün 05.07.2023 tarihli yazısında belirtilen tahsis çalışmasının da tamamlanmadığı, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava, yaylanın kullanım hakkının tespiti istemine ilişkin olduğu, taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin maktu olarak alınması gerekirken nispi alınması doğru görülmediği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının kabulü ile kararın hüküm kısmında harç ve vekalet ücreti yönünden yapılan hatanın giderilmesi yönünde İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, dava konusu mera alanlarına ilişkin Mahkeme kararlarında belirlenen sınırların uygulanmadığını, tanıkların davalı köyün daha kadim olduğuna yönelik beyanlarına itibar edilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ... vekili duruşma istemli temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu yere ilişkin kesin hüküm itirazlarının değerlendirilmediğini, Mahkemenin 6. celsede davacıya ıslah hatırlatmasının ihsas-ı rey niteliğinde olduğunu, dava takipçisi ... Onar'ın davacı ve davalının vekaletnamesini sunmasının usule aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlara komşu 124 ada 1 ve 124 ada 2 parsel sayılı taşınmazların araştırılmadığını, sınırların yanlış tespit edildiğini, keşif ve bilirkişi raporlarının usule uygun olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının müvekkili lehine bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, mera aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Yargıtay duruşma vekâlet ücreti olan 28.000,00 TL'nin davalı ...'ndan alınarak davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.